24 Saat | Stony

12 ⏳

İyi okumalar dilerim.

⏳

19 Saat Kala
Öğlen
03.00

"İnatçılığı bırakman ve ağrı kesici alman gerekiyor. Canını yakıyorsun, Tony."

Hırkasının koluyla alnında biriken terleri sildi. Acısının morfin gibi güçlü ağrı kesicilerle hafifleyeceğinin farkındaydı, acısı hafifleyecekti ama ilaçlar onu uyutacaktı. Hastanede kontrol altında tutulması gerektiğinden dolayı kalıyordu, acısının geçmesi için ilaçlarını alması için fedakarlık yapması gerekiyordu.

Geri kalan zamanından fedakarlık yapmak istemiyordu.

Rhodey'in dediklerini umursamamaya çalıştı ama aklının bir köşesinde durmasına izin verdi. Zorlanacaktı, belki ilerleyen saatler de vazgeçmek isteyecekti, zihninde dönüp dolaşan tilkilerin 'intihar et' diye fısıldamalarını dinleyecekti, saati dolmadan ölecekti. Çok fazla ihtimal vardı, ölümünü hissedeceğini biliyordu ve uyutulma fikrini o zaman düşünebikirdi ama şimdi ki planlarında yoktu.

Yumduğu gözlerini açtı ve Rhodey'in elinde ki dosya dikkatini çekti. Konuşmak istemiyordu çünkü sesi beklediğinden daha kötü çıkıyordu ama gitmeden önce yarım kalan işlerini toparlaması gerekiyordu. "İstediğim belgeler mi?" diye sordu.

Rhodey, kafasını sallayarak onayladı. Tony'nin kimseye güvenmediğini biliyordu, bu işleri bir başkası yapabilirdi ama Tony, Rhodey'in yapmasını istediğinde Rhodey reddetmemişti. En yakın arkadaşının istediği her şeyi yapmaya çalışıyordu, adımlarını Tony'nin yanına yönlendirdi. Elinde ki belgeleri Tony'e verdi ve açıklamaya başladı.

"Sen gittikten sonra..." dedi ama cümlesini tamamlayamadı. Tony'nin gidecek olması canını yakıyordu, elinden hiçbir şey gelmemesi sinirlerini bozuyordu. Dalgın halinden sıyrıldı, açıklama yapmaya devam etti. "Her şey istediğin gibi olacak. Kimsesiz çocuklar için barınacak merkez, bakım evi ve hastane yapılıyor. Ayrıca belli bir miktar o çocuklara kalacak."

Rhodey'in uzattığı belgeleri güçsüzlükten dolayı titreyen eliyle imzalamaya çalışırken çocukluğunu anımsadı, çocukluğunu anımsarken yüzüne yayılan o egostlikten uzak gülümseme, hüzün doluydu. Çocukluğunda yanında ailesi olmasına rağmen kendisini kimsesiz hissediyordu. O zaman olduğu gibi şimdi de kimsesizdi çünkü evi ondan çok uzaktaydı.

"Ağrı kesici almalısın, doktora haber veriyorum."

Düşüncelerinden onu ayıran Rhodey'in sesi oldu. Dediklerini algıladığında ise kafasını hayır anlamında salladı. Ağrı kesici istemiyordu, gerçekleri hissetmek en doğal hakkıydı.

"Az bir zamanım kaldı. Gerçeklerle yaşamak istiyorum Rhodey ve bunun için acıyı iliklerime kadar hissetmem gerekiyor."

*

Tony: İnsan gerçeklerle yaşamalı ve şu an ki tek gerçek az kalmış olması.

Steve: Tatile mi?

Tony: Evet, 19 saat kaldı.

Steve: Gideceğin yer için heyecanlı olmalısın, saat sayıyorsun.

Tony: Ne kadar heyecanlı olduğumu tahmin edemezsin, Steve. Hatta o kadar heyecanlıyım ki,

Tony: Ellerim titriyor, bacaklarım tutmuyor, göğsüm sıkışıyor.

Steve: İğneleme yapma, Tony.

Steve: Nereye gideceksin?

Tony: Var Olmayan Ülke*'ye gidiyorum.

Steve: Var Olmayan Ülke?

Tony: Evet, Var Olmayan Ülke. Peter Pan**'ın adası ve oraya sadece onun kavalının sesini duyan kimsesiz çocuklar girebiliyor.

Steve: Sen kimsesiz değilsin.

Steve: Ben varım.

Tony: Yoksun, Steve. Sen gittiğinden beri kabuslarım çoğaldı ama yanımda yoksun. Ne zaman kendimi kötü hissetsem yanımda oluyordun ama yoksun, kokunla sakinleşebiliyordum ama yoksun.

Tony: Ben varım deme çünkü yoksun Steve.

Tony: Gel desem gelebilecek misin?

Steve: Tony...

Steve: Geleceğim ama bugün değil.

Tony: Geleceğin gün ben sahilde güneşleniyor olacağım, Steve.

Tony: Şimdi izninle Bayan Swan***'la randevum var.

Tony: Bilirsin, ben sarışın severim.

⏳

Once Upon a Time dizisine göre,
Var Olmayan Ülke*: Kayıp Çocuklar ve diğer canlıların yaşadığı hayali ve uzak diyar. Peter Pan'ın adası.
Peter Pan**: Once Upon a Time dizisinin karakteri. Kimsesiz olan ve kavalı duyan Kayıp Çocuklar'ı Var Olmayan Ülke'ye götüren karakter. Var Olmayan Ülke'nin kalbi.
Bayan Swan***: Once Upon a Time dizisinin başrol karakteri. Oğlunun yanına Storybrooke kasabasına gelen Emma Swan, kurtarıcı.

Bölümü nasıl buldunuz?

Yanlışlarım varsa affola.