"Ne yapıyorsun sen burada bakalım?" dedim yanına oturarak.

"Oyuncaklayımla oynuyoyum."

"Ama buraya tek başına gelmişsin. Annen seni çok merak etmiştir, telaşlanmıştır dimi?"

"O beni kızdıydı."

"Kızdırdı mı? Neden ki?"

"Hiç yanıma gelmiyoy, süyekli işi vay." saçlarını sevdim.

"Tamam bak gel biz şimdi beraber eve gidelim. Bana oyuncaklarını falan gösteririsin olur mu? Anneni daha fazla üzmeyelim."

"Beyabey payka geliy miyiz yine?"

"Geliriz tabi.. Bundan sonra her gün parka geliriz beraber. Ama bir daha tek başına gelmeyeceksin söz mü?"

"Sööz.."

"Çak bakalım." elimi uzattım. "Oo baya güçlüymüşsün sen ya."

"Ben şeni tanıyoyum. Annem hep senin fotoğyaflayını göşteyip 'bu senin baban' dedi. Baba ne demek?"

"Iıı şey. Pamuk şeker yer misin?"


**


              Arabadan inip Yağız'ı kucağıma aldım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




Arabadan inip Yağız'ı kucağıma aldım. Bahçeden içeriye girip kapıyı çaldım. Zeynep kapıyı açar açmaz hıçkırarak ağlamaya başladı.


"Anneciimm." Yağız'ı kucağına aldı. "Bitanem.. Çok korkuttun beni. Aklım çıktı. İyisin dimi bitanem? Bir şey olmadı dimi sana?"

"Parkta oyun oynuyormuş." kafasını kaldırıp bana baktı ve gözyaşlarını sildi.

"Çok.. Çok teşekkür ederim." dedi titreyen sesiyle.

Can: "Saol Kerem. Bizi çok mutlu ettin."

"Eyvallah."

Can: "İçeriye gelmek ister misin?"

"İşim var, gitmem gerek."


**


~Zeynep~


~Zeynep~

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KARDEM | TamamlandıWhere stories live. Discover now