Yaşıyorlar

29.4K 1.3K 65
                                    

" Bana herşeyi anlat lütfen."

" Herşeyi mi?"

" Evet. En başından."

" Olay aslında senin dışında anneni de ilgilendiriyor."

" Annem ben daha 9 yaşımdayken ölmüştü."

" David ve annen eskiden beraberlerdi. Yani oldukça eskiden. Annen bir Lutz'du.

" Annem Lutz muydu?"

" Evet ama sonra babana aşık olduğu için David'i bıraktı."

" Ve David'de o günden sonra anneme , babama olan kızgınlığından dolayı beni öldürmeye mi karar verdi?"

" Bunu istemesinin başka sebepleri de var."

" Ve bunlar?"

Soracak çok soru ve alacak çok cevap vardı. Beynim yanmadan her şeyi sindire sindire ilerlemek istiyordum ve Aaron'da bununla hem fikir gibi görünüyordu. Arkasına yaslanırken " Öncelikle sevdiği kadının başka bir adamdan yaptığı çocuksun. İkincisi onların en büyük tehditi olmanı sağlayacak güçlerin var." dedi.

" Benim öyle muhteşem güçlerim falan yok."

" Var. Bunu sen daha doğmadan önce de biliyorduk."

" Aaron.. Sen tam olarak kaç yaşındasın?"

" 21.. Eğitimin ve değişimin tamamlandıktan sonra yaşlanman yavaşlıyor. Devam etmemi ister misin?"

" Peki bunu ben doğmadan önce nasıl bilebilirsiniz."

" Mesela sadece annein Lutz olması değil. Babanında güçleri vardı."

" Babamın.. Benim babamın. Ama hayır. Babam gayet normal bir şekilde yaşlanıyor. O bir Lutz değil."

" Babanın zihinsel güçleri var. O bir Loraan. Loraanların çeşitli güçleri olabilir. Her türden. Telekineziden tut , geleceği görmeye , insanların düşüncelerini okumaya kadar."

Harika.. Eğer babam gerçekten insanların düşüncelerini okuyabilen bir loraans ise ben bitmiştim. Bu gerçekten utanç verici olurdu.

" Ebeveynlerinin ikisi de özel güçlere sahip olan kişiler ikisinden de yeteneklerinin bir bölümünü alırlar."

" Yani bu demek oluyor ki bende.."

" Evet. Şu an değil belki ama ilerde evet. David'in asıl planı babanı öldürmek ve seni alıp eğitmekti. Böylece sen onun kullanabileceği bir silah olacaktın ona karşı bir silah değil. Ama baban eğitimine başlaman için buraya taşındığında bunları yapamayacağını anladı."

" Ne yani biz buraya bunun için mi taşındık? Babam bunları biliyor mu?"

" Evet."

Aaron anlatmaya ara verince bende bir süre için kafamı toparlamaya çalıştım. Bunca şeyi bilip bana nasıl söylemezdi. Hayatımın büyük bir kısmında bana yalan söylemişti. Buraya bunun için taşınmıştık ve o şimdi ortalarda yoktu. Annemle ilgili bana yalan söylemişti , yaşanan olaylarla ilgili. Elbette bunları annem öldüğünde anlatmasını beklemiyordum ama peki ya şimdi. Bana hiçbir şey söylemeden beni tamamen karanlıkta bırakmıştı ona inanamıyordum.

Bunları bir kenara koyup aklımda dolanmakta olan ve zihnimi en çok meşgul eden soruyu sormaya karar verdim.

" Aaron."

" Efendim?"

" Sen niye David için çalışıyordun? Ailene , sana ne oldu?"

Bir süre sessiz bir şekilde yere baktı. Bu soruyu cevaplayıp cevaplamayacağından emin değildim. Derin bir nefes alırken " Annem ve babam yangında öldüler. Ondan sonra David beni buldu." dedi.

" Özel bir çocuk olduğunu biliyor muydu?"

" Evet. Benim gibileri topluyordu. Kendi minik ordusunu kurmak için. Beni o büyüttü ve yeteneklerimi ilerletmemi sağladı."

" Onu birazcık olsun bile tanımamış olsam ne kadar iyi birşey yapmış diyebilirdim."

" O zamanlar Dylan'la tanıştım."

" O kim? Ormanda ondan bahsettiğini duydum."

" Sahip olduğum ilk ve tek gerçek arkadaştı."

" Beraber mi büyüdünüz?"

" Evet. Herşeyi beraber yapardık. David'in bizi yapmaya zorladığı pis işleri bile."

" Yani tüm bu yanına aldıkları çocukları.. Bunlar için kullanıyordu."

" Bize olan ilgisi her zaman daha büyüktü. İlk görevimize beraber gitmiştik. Başka bir grubun tamamlanmasını önlüyorduk. Dylan orda Kristen'la tanıştı ve aşık oludu."

" David'de onu öldürdü mü?"

"Onunla sayısız kez konuştu. İkna etmeye çalıştı ama Dylan , Kristen'la kaçacaktı ama olmadı."

Yüzüne baktım. Tüm bunları hatırlamak ona iyi gelmemişti. Gerçi insan böyle şeyler yaşayıp sonra da hatırladığında nasıl bunların üstesinden gelebilirdi ki. O anıların ağırlığı altında hergün eziliyor olmalıydı. İlk ve tek dostunu kaybedişinin acısını hergün yaşıyor olmalıydı.

" Peki neden David böyle birşey yaptığı anda ordan ayrılmadın?"

" Çünkü David'le aramızda kan yemini vardı. Ben , Dylan öldüğü zaman onun yerine görevlerini yapacağıma yemin etmiştim."

" Bu anlaşmayı bozarsan ne oluyor?"

" Ölüyorsun. Yavaş ve acılı bir şekilde."

Gözlerine baktım. Bugün o ormanda bu anlaşmayı bozmuştu. Gözlerimi kapatıp dudaklarımdan dökülen kelimeleri inkar edercesine " Yani şimdi sen.." diye fısıldadım ama devamını getiremedim. Hiçbir şey demediğini görünce " Bu anlaşmayı bozmanın başka bir yolu yok mu?" diye sordum.

" Tek yolu Dylan'la bir karşı anlaşma yapmak. Bu kan yeminini sadece Dylan ortadan kaldırabilir."

" Aaron.. Sen. Sen anlaşmayı bozdun."

" Hayır. Koşullar bu yemini uygulamamı gerektirmiyor."

" Ne.. Ben anlayamıyorum."

" Bugün öğrendiğim birşey bu yemini geçersiz kıldı."

Ormanda olanlar aklıma geldi. Luke'un Aaron'a söylediği şeyden sonra Aaron'un onu öldürmekten vazgeçişi.

" Luke ormanda sana ne söyledi?"

"Dylan ve Kristen ölmedi. Yaşıyorlar."

ATEŞLE OYNAMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin