Zeynep: "Pardon? Bir şey mi dediniz Kerem Bey? Duyamadım da."

"Dinleseydiniz duyardınız Zeynep Hanım."

B: "Ne bu resmiyet? Ne oluyor size?"


                     Beraber salona geçtik

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.




Beraber salona geçtik. Berk koltuğa uzandı. Odasına gidip kalın bir yorgan aldım ve tekrar yanlarına gittim. Berk'in üzerine örttüm.


Z: "Ne yapıyorsun sen ya? Kutuplarda yaşıyoruz sanki. Ateşi çıkan insana bu kadar kalın bir yorgan örtülür mü?"

"Ya bırak.. Sen ne anlarsın? Ben gelmeseymişim bu kız seni daha da beter hasta edecekmiş. Merak etme kardeşim, ben yanındayım. Sıkıntı yok."

Z: "Berk.. Şu arkadaşına işime karışmamasını söyler misin? Ben gayette bilinçli bir şekilde davranıyorum."

B: "Siz kanka değil miydiniz bi ara? Neden böylesiniz şuan?"

"Bak ya.. Çorbayı bile içiremiyor. Ver sen şunu bana."

Z: "Ya.. Bir laf var bilir misiniz? Hasta ziyareti kısa olur derler. Sen şöyle yavaştan yavaştan gitsen ne güzel olur."

B: "A-aa.. Zeyneep.. Ne diyorsun? Ayıp.."

"Valla şuan gitmesi gereken biri varsa o da sensin." o sırada kapı çaldı, kalkıp açtım. Melis gelmişti. Salona geçtik.

Z: "Al işte.. Birdi, iki oldular." dedi mırıldanarak.

M: "Geçmiş olsun Berk'cim.. Yiyecek bir şeyler getirdim."

"Sağol."

M: "Ben mutfağa gideyim, hazırlayıp getireyim."

"Bende sana yardım ediyim güzelim." dedim ve ayağa kalkıp mutfağa doğru ilerledim.

Z: "Güzelimmiş.." dedi kısık bir sesle.

"Seni duyuyorum Zeynep."

Z: "Tencere yuvarlanmış kapağını bulmuş."

"Seni hâlâ duyuyorum Zeynep."


"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
KARDEM | TamamlandıWhere stories live. Discover now