08

231 39 17
                                    

''Affetti.''

(,)

Kalbimin titremesiyle gelen çırpıntılar, yerinden çıkacak gibi delice atması... Kanlar vücudumdan akarken, yazarın son kelimesi kanımı dondurmuş gibi hissettim.

O cümleyle yaralarım kapanmıştı sanki. Kesikler, yumruklarla oluşan yaralar birden kapanıvermişti benim için.

Gerçekliğe mi yoksa kitap akışında mı kalmıştım, hiçbir fikrim yoktu.

Şu an o kelimeyle sonuna kadar mutlu olmak istiyordum. 

Ölecek olsam bile mutlu olarak ölmek istiyordum. Kalbimdeki boşluğu kaplayan vicdan azabı, öfke o kadar vücudumu kaplamıştı ki, yakında hiçbir şeyi göremeyecek raddeye geleceğimi tahmin edebiliyordum.

Yazarın, beni affetmesi nasıl bir şeydi sizce? Bu anlatılamazdı, kelimelere yer verilemezdi. Çünkü bu vicdan azabının getirdiği yük birden üstten çekilince oradaki iç çekiş sesi her yerde yankılanıyordu. Velhasıl, duygular her zaman sözcüklere, kelimelere yani bütünüyle oluşan cümlelere yer verilemezdi.

Bazen kitap karakterlerinin duyguları o kadar kuvvetli olurdu ki, yazarınızın bunu anladığını sanardınız. 

Lakin bu sefer gerçek olmuştu.

Yazarım, sesimi duymuştu.

Bu... hayatımda ilk ve son şeydi.

Beni her zaman duymasını istiyordum.

Ve bu, gerçek oldu.

.

Kitap karakterleri ellerini yakamdan çekip geri geri adım atmaya başladıklarında patlayan dudağımda biriken kanı silip yutkundum. Alt dudağımın titrediğini hissediyordum. Bu titreme yavaşça vücuduma yankı getirdiğini de biliyordum. Bu titreme, yazarın duygularıma dokunduğu anlamına mı geliyordu? Küçük hayal ettiğim parmaklarıyla kavradığı kalemle mürekkebini yahut kurşun kalemini göğsüme değdirip gerçek hislerimi o dokunuşta arttırmıştı sanki.

Grileşmiş saçlarım birden eski yeşil saçlı hâlini alıverdi aniden. 

Kimse bana yazarın affettiği karakterin eski hâlini aldığını söylememişti. Tamamlananlar, ermiş gibilerdi. Peki neden onların yüzünde şaşırmış yüzü resmedilmişti birdenbire?

Onların da mı haberi yoktu?

Bu bir ilk mi oluyordu?

Düşündüğüm -aynı zamanda yaşadığım- şeyler karşısında afallamıştım birden. Boşalan dizlerim kırılmış ve diz üstü yere düşmüştüm. Hâlsizlikten yıkılan vücudum kendini yere atıp göz yaşlarımı serbest bırakmama izin verdiğinde, kanların yavaş yavaş ortalıktan kaybolduğunu görüyordum. 

Gitgide görüşüm bulanıklaşıyordu. 

İkinci kez ağlamam gereken gün, bugündü.

Bu sefer, yazarın izniyle ağlamıştım.

Ben, tekrardan ağladım.

Lakin bu yaşlar, bir mutluluk gözyaşı idi.

Yazarım kalbime dokunmuştu.

(,)

Yabancının haraketleri istemsiz kağıda yazılırken, hem beni affetmesi ve onu affettiğimi görmesi beni çok rahatlamıştı. Hislerinden haberdar olmam onun kalbini ısıtmıştı. Tıpkı bende olduğu gibi.

Onu ben yazmış olsam bile benim bildiğim kişilikler dışında apayrı bir kişiliği olduğunu görmüştüm.

Sanırım ben en şanslı yazar olmuştum.

Ve bu yazarlığa atılmam özel biri sayesinde gerçekleşmişti.

Kalemimi kağıtlara değdirmeden bir anda düşündüm, yazdıklarım yabancı ile konuşma fırsatımı buradan yakalayacaktım.

Derin bir nefes alıp yeni, tertemiz bir sayfa açtım.

.

''Yeşil saçlı ellerini cebine atmışken parktan geçen kız onun saçlarını bu sefer dikkat çekici bulmuştu. Gözlüğünü düzeltip banka, çocuğun yanına oturdu.

Güneşin yüzüne vurmasıyla yeşil saçlıya bir kusursuzluk patlayıvermişti.

Kirpiklerinden çenesinin sivriliğine kadar yüzü kusursuz gözükmeye başladı. Genç kız içinde karmaşık bir duyguya yol açan hissin midesinden gelmesiyle acıktığını sanmıştı.

Oysa acıkmamıştı. Sadece kendini kandırıyordu.

''Şey, adın ne?'' Kız açık sözlülüğünü gün yüzüne çıkartmıştı bir anda.

Yeşil saçlı ani gelen soruyla afalladığını hissetti. Düşüncelerinden kurtulup silkelendiğinde gülümsedi, hoşuna gitmişti. 

Zaten o kızı önceden de görüyordu.

Anlaşılan o ki birbirlerinin dikkatini çekmişlerdi ve bu bir taraftan beyin ve kalpleri tarafından görülüyordu.

''Min Yoongi.'' Kız aldığını yanıtla başını eğip gülümsedi.

Adını aklında eko yaptırıyordu bir taraftan. O her zaman böyle yapardı ya, takıntı gibi olmuştu.

Ama önemli olan şu an bu değildi.

Gerçekten hoş bir adı vardı yeşil saçlının...

.

''Artık bir adın var,'' mesajıydı bu aslında. 

Bu isimle umarım sonsuza dek mutlu daha sonra o kelimelerle biraz oynayıp ''umutlu'' olurdu.

Artık tamamlanmıştı.



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 07, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

stranger of book ➼ yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin