Bölüm 2

19.7K 388 48
                                    

Her şey çok haşin bir şekilde olmuştu, göz açıp kapayıncaya kadar birlikte olmuştuk ve kendimi tutamadığım için lanet ediyordum her şeye.

Ikimiz de giyinik ve ıslak bir şekilde arabaya geçerken,

"Mahmut abinin arabası mahvolacak. " diye sızlandı. Göz devirdikten sonra

"Seni bir daha asla görmek istemiyorum," diye söylendim.

"Aman çok meraklıydık sanki."

Eski püskü arabanı al da başına çal. Nerden denk geldim sana, evet Erdem yüzünden! Sokakta biriyle sevişmiştim resmen.

Belki de Erdem'e olan öfkemden dolayı olmuştu, iyi gelmişti ama...biraz da kötüydü. Fahişelerden tek farkım, para almayışımdı.

Erdem'den daha bir nefret ediyordum. Tamam sevmiyorsun, neden dalga geçiyorsun kaba herif? Ayrıca onun yüzünden fahişe olmuştum ömrümün baharında!

"Siz erkekler var ya, hayatımda gördüğüm en iğrenç mahluklarsınız. Düşündüğünüz tek bir şey var, o iğrenç aletinizi nasıl bir kılıfa sokabilir-"

"Ayıp oluyor ama!"

"Lan az önce tanımadığım bir herifle seviştim ben! Benim için ayıp olan bir şey mi kaldı?!"

"Karşılık vermeseydim genç yaşında kimyasal hadım cezası alırdın. Az kalsın bana tecavüz edecektin. Ayrıca ona sevişmek denmez, si-"

"Sus!" Gülmeye başladı arsız pis herif. Çantamı kaldırıp salladım.

"Bu çantanın içinde büyükçe bir makyaj çantası-"

"Çanta içine çanta koyan zihniyete ben."

"Bir şey mi dedin?" Kafasını masumca iki yana salladı. "Telefon ve daha bir sürü ıvır zıvır var. Anlayacağın tahmin bile edemeyeceğin kadar ağır. Birinin kafasına indiğini düşün..." Yüzüme bir an dönerek baktı, gözlerimdeki şeytani parıltıları görmüş olmalı, hemen önüne döndü.

"Kadın milleti işte. Az önce seviştik ama hâlâ dırdır."

"Ben tanımadığım bir adamla sokak ortasında seviştiğime inanamıyorum!" Sonunda tamamen ayılmış olmalıydım, çünkü olayın ciddiyeti şimdi kafama daha iyi dank ediyordu.

"Ama biliyor musun yine o herif yüzünden! Onun yüzünden çok içtim, kafamı duvarlara vursaydım da gitmeseydim ilanı aşk etmeye! Böyle iğrenç olduğunu nerden bileyim!"

"Daha fazla anlatma lütfen. Beynimi boş yere dolduruyorsun!"

"Sus be! Biliyorum iki haftaya onu tamamen silebilirdim, neden illa da ilanı aşk ediyorum ki! Salak kafam! Sen uslanma, sarhoş ol, sonra da başını al yürümeye başla. Yetmedi tanımadığın gerizekalı, uçkur düşkünü bir herifin arabasına bin, yolda da onun oyunlarına kan, onunla seviş! Cidden malım."

"Tanımadığın bir herifin Mahmut abisinin arabası olacak o!"

"Gerizekalı olduğunu söylemiştim, değil mi?"

Gözlerimi devirdim, ayılmam için illa da sevişmem mi gerekiyordu ya? Ben de tüm bunların intikamını Erdem itinden almazsam bana da Ayça demesinler! Çünkü adım Ayça değil, Deniz. Mal olduğumu tanımadığım bir adamla seviştiğim zaman anlamıştınız zaten. Bunu kafamdan atamayacağım kesinleşti.

Gerçi benim de ağzımın tadı iyiymiş yani, herifin göğsü geniş, vücudu iriydi. Çok erkeksiydi. Saçları da gürdü, ne ince ne de kalın bir sesi vardı, gırtlaktan gelen farklı bir sesi vardı. Benden 30 santim uzundu, net. Çekiciydi. Keşke başka şartlarda sevişseydim onunla.

Sevişseydim mi?! Hadi ama Deniz, senin de feleğin şaştı iyice.

"Ulan sanki zorla seviştim seninle. Bir daha zaten asla görüşmem seninle. Tek gecelik ilişkilerimin en berbatı bu, nasıl katlanılıyor sana ya!"

"Ne?! Bir de genelleme mi yapıyorsun? Pis zampara. "

Arabayı aniden durdurdu. "Al şu parayı, bir taksiye atla git istersen."

Bir ona bir elindeki paraya baktım. Fahişelerden farkım kalmamıştı şimdi.

"Ben senin ağzına tüküreyim!" Çantamı alıp hızla dışarı çıktım. Kapıyı da olabildiğince sert çarptım ki Mahmut abisi benim yerime onu kıtır kıtır doğrasın.

Az önce yaşadıklarım resmen kabustu, ama o kadar zevkli bir kabus olabilir miydi? Boynumu öpüşü, dilini ağzımda gezdirişi...fazlasıyla erotikti. Penisini görmemiştim ama-of ne diyorum ben ya?!

"Bin şu arabaya! Yarın gazetede başına gelenleri okumak istemiyorum. "

Yağmur iyice dinmişti, yapış yapış olan kiyafetlerimi güzelce düzelttim. Ona asla bakmıyordum,

"Bak, seni evine bırakmam lazım. Kendime bunu bir borç biliyorum nedense."

"Ödeme mi yapıyorsun aklınca?! Bana bak, asla binmem o arabaya!"

Hızlıca arabadan çıktı, soluğu hemen yanımda aldı. Kollarımdan tutup beni kendine çekti. Yüzlerimizin arasında çok kısa bir mesafe vardı. Benim topuklular 10 santim olsun, herif kaç santim eğilmişti böyle? Güzelim boynuna yazık.

"Seviştik oldu bitti. Kendine zorla fahişe muamelesi yaptırma!"

Gözlerinden ateş fırlıyordu resmen.

"Gecenin bir yarısı Bülent Ersoy'u bile sokakta bırakmam."

Gözleri dudaklarıma takıldı, şaşkınlıkla ona bakıyordum.

"Eğer arabaya hemen bitmezsen, daha sonra oturmakta zorlanırsın."

"Hadi ya, denesene bir."

Dudaklarımı yakaladığı gibi öpmeye başladı, o kadar sert ve haşindi ki. Inlemekten kendimi alamadım. Bir eliyle başımı kendine iyice bastırırken, diğer eliyle göğsümü sertçe okşamaya başladı. Yine ve yine dışarıda öpüşüyorduk, olmamalıydı bir daha. Değil mi?

Aşkın Ritmi #Wattys2017 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin