8.Bölüm

10.3K 424 13
                                    


Başlamadan önce birkaç şey söylemek istiyorum.Lütfen okuyun.

Öncelikle ülkemizin içinde bulunduğu bu durum için çok üzgünüm,ben hala o gece yaşanılanlara inanamıyorum.Tanık olduğum o olayları bir türlü aklım almıyor. Önceki bölüm kısa olduğu için normalde niyetim 15 Temmuzda falan bölüm yazmaktı. Ama o gün olanlar,hatırlamak istemiyorum. Hayatımın en korkunç,en uzun gecesiydi. Rabbim daha beterini göstermesin. Ben Ankara'da yaşıyorum,olayların en yoğun ve en korkunç olduğu yerde yani. Böyle olunca bölüm yazasım gelmedi,yazamadım. Yanlış anlaşılmasın 10 gün geçti olayların üstünden bölüm yazıyorum diye olanları unuttum sanılmasın. Aksine hiç aklımdan çıkmıyor,hala uykularımdan uyanıyorum,uyumakta güçlük çekiyorum.Ama benimde bir sorumluluğum var ve sizler bölüm bekliyorsunuz. Elimden geldiğince uzun yazmaya çalışıyorum ama olduğu kadar. 

Allah bu ülkeyi bölmeye çalışanları kahreylesin. Tarihin her yerinde bağımsız yaşamış ve adını kazımış olan TÜRK MİLLETİ'ni 3-5 soysuz birleşip yıkamaz,yıkamayacak ! Vefat eden masum sivillerin ve erlerin ailelerine Allah sabır versin. ALLAH TÜRKÜ KORUSUN.Okuduğunuz için teşekkür ederim.

Umarım yeni bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar. Bu bölüm yazar ağzından anlatılmıştır.


Genç kız  bulunduğu yerde etrafına bakıyordu. "Bedran ?" diye sayıkladı. Ardından kapıyı açıp dışarı çıktı. O an onu orada görene kadar aklından tüm kötü senaryolar geçmişti.  Oysa sadece arabanın patlayan lastiğini değiştiriyordu sevgilisi.

Onu görür görmez sarıldı.Kim görmüş,ne demiş umurunda değildi.Çok korkmuştu. Zaten nişanlılardı,kim ne diyebilirdi ki?

Genç adam şaşırmış vaziyette eğildiği yerden doğruldu ve arkasından ona sarılan kıza döndü. "Uyandın mı sevgilim?" dedi sarılmasına karşılık vererek. Kızın elleri hala kendisinin belindeyken onu kendinden biraz uzaklaştırıp alnından öptü. "Neden nefes nefese kaldın sen?" dedi. 

"Saat akşamın bilmem kaçı ve ben uykudan uyanıp da seni göremeyince çok korktum Bedran." dedi Gülay. Hava esiyordu,Mardin ayazı Gülay'ın saçlarını dağıtırken genç kız birazcık suratını astı.Lastik değiştirmeye bile gitse haber vermeli diye düşünüyordu. Birkaç hafta önce yaşadıkları olayın şokunu hala atlamamıştı. Kaşlarını çattı. Ama bıyık altından gülüyordu. Sevdiği adam birkaç saniye kızın bu halini izledikten sonra sessiz sokakta yankılanan bir kahkaha patlattı. 

"Benim nazlı yarim,bana sinirlenmiş mi?" dedi genç adam sevdiği kızın rüzgarda dağılan saçını kulağının arkasına sıkıştırarak. Genç kız omzunu silkti ve başını diğer tarafa çevirdi. Cezasını susarak vermek istediğini düşünürken başını tutup kendine çeviren el karşısında donakaldı. Başını çevirince sevdiği adamla göz göze gelmişti. Susup ceza veremezdi ki. Tavır bile koyamıyordu Bedran'a.

Genç adam,birkaç gün sonra karısı olacak olan sevdiğine yaklaştı ve burnuna küçük bir öpücük kondurdu. Neyse ki annesi ve kız kardeşine beklememelerini söylemişti. Bu halini görmeleri iyi olmazdı. Mardin Ağası bir aşk uğruna ne hale gelmişti böyle.Bu durumu seviyordu,Gülay'ın içinde olduğu her şeyi seviyordu. Sevdiği kızın rüzgardan ürperip kollarını ovuşturduğunu görünce düşüncelerinden sıyrıldı. 

"Hadi bakalım Gülay hanım arabaya,burada işimiz bitti." dedi.

Genç kız kolunda onun elini hissettiğinde rüzgarın hissettirdiği soğukluktan bile daha çok ürperdi. Güzel bir histi. Bir an önce evlenmeleri gerektiğini düşündü. Hem de hemen ! 

"Kendine gel."

"Efendim?" dedi Bedran. İlk önce şaşkınca ona baktı. Birkaç saniye sonra yine dışından düşündüğünü fark etti.

"Yok bir şey. Sadece.. düşünme provası yapıyorum !" diye bir bahane atıverdi ortaya. Yakında  Bedran onu kolundan tutup deli diye hastaneye götürmezse iyiydi. Çünkü bir gün içinde bu ikinci oluyordu. 

Genç adam  eliyle saçını düzeltirken kıkırdadı. "Neye gülüyorsun bakayım sen?" dedi Gülay."Şeye..hiçbir şeye.. Gülme provası yapıyorum !" dedi yanında gözlerini kısıp ona doğru bakan kıza. 

"Çok komik." deyip yüzünü buruşturdu ve dilini çıkardı. Tam o an Bedran arabayı yolun ortasında durdurdu. Genç kız dil çıkardığı için Bedran'ın ona kızacağını düşünmüştü. 

Saat 23.45 civarıydı,yollar boştu,caddenin ortasında durmuşlardı ve arabanın içindelerdi. Genç kız bir ilkin gerçekleşeceğinden habersiz,Bedran'ın yüzüne bakarken genç adam onu yaklaşıp aniden onu öptü,dudakları dudaklarına değdiğinde ikisininde hissettiği tek şey huzurdu..

Birkaç saniye sürmüştü,ama sanki bir ömürdü,bir ömür aynı şeyi yapabilirdi genç kız.Kendini bulmuştu,ilk öpücüğü sevdiği adama aitti,ve hep seveceği adama..

Böyle bir şey yapacağı kendisinin bile aklına gelmezdi ama yapmıştı genç adam. Pişman mıydı,hayır. Sevdiği kızında pişman olmamasını diliyordu. İlk öpücüğü sevdiği kıza aitti,ve hep seveceği kıza .. 


Birbirlerinden ayrıldıklarında,göz göze geldikleri an,aşkı bulduklarını hissetmişlerdi,ikisi de birbirinin doğru işi olduğunu biliyordu.Huzurdu,aşktı.. 

Gülay aniden arabanın kapısını açtı ve arabadan indi. Bedran onun çekip gideceğini sanmıştı. Ama genç kız  gitmemişti, aksine arabaya yaslanıp gökyüzüne baktı,lacivert,bulutsuz gökyüzüne baktı,kusursuz gökyüzüne..Bedran Gülay'ın yanına gelip ona soran gözlerle baktığında, "Hadi,aynı anda yapalım." dedi genç kız. "Neyi?" dedi Bedran. "Dua edelim,gökyüzüne bakarak." dedi genç kız ve başını yere birkaç saniyeliğine eğip sevdiği adamın parmaklarına geçirdi parmaklarını. "Hadi,beraber." dedi ve gözlerini gökyüzüne dikti. Bedran da gökyüzüne bakıyordu. 

İkisi de birbirinin aynı anda "Sevdiğimi bana bağışladığın için teşekkür ederim Allah'ım. Onu benden alma,ömrüm boyunca..." dediğini bilmiyordu. 



UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR. LÜTFEN BEĞENMEYİ VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. 

BİR DE SİZE BİR ŞEY SORACAĞIM. 

SİZCE BÖLÜMLERİ KAHRAMAN AĞZINDAN YANİ GÜLAY'IN YA DA BEDRAN'IN ANLATIMI İLE Mİ YAZAYIM 

YOKSA 

YAZAR ANLATIMIYLA YANİ BU BÖLÜM GİBİ ANLATIMLAR DAHA MI AĞIRLIKLI OLSUN?

GÖRÜŞ BELİRTİRSENİZ SEVİNİRİM :)

BİR DAHA Kİ BÖLÜME GÖRÜŞMEK ÜZERE :) 

Mardin Gelini Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin