4.Bölüm

16.6K 562 27
                                    


Gülay bağırıyordu."Bedran nerede? Anne Bedran nerede  ?!" diye etrafı gözleriyle tarıyordu.

"Buradayım." dedi bir ses. Bu Bedran'dı. Gülay sesin geldiği yöne doğru döndü.Genç adam'a öylece bakakaldı kız. Gözlerine,sakallarına..Umutla bakan kahverengi gözlerine baktı.. Yürüdü Gülay,Bedran'a doğru ve sakallarını okşadı. "İyi misin?" dedi. "İyiyim." dedi Bedran soğuk ama bir o kadar da ısıtıcı sesiyle. "Sen? " diye sordu Bedran,elini kızın yarasına götürerek. Kendini geriye çekti Gülay. "Özür dilerim." dedi Bedran. Arkasını döndüğünde doktoru gördü. "Gülay Hanım?" dedi doktor. Gülay "Benim." dedi. Ardından "Bedran Bey de siz olmalısınız?" dedi Bedran'a bakarak.Bedran başıyla onayladı. "O zaman size müjdeli bir haberim var. Bakıyorum da Gülay Hanım ayaktasınız. İyi görünüyorsunuz.Zaten iyi haberim de bu yönde. Çektiğimiz filmlere baktım. Dokuda ezilme yok,beyinde de herhangi bir sorun yok. Yani sağlığınız yerinde çok şükür. Taburcu olabilirsiniz.Geçmiş olsun." dedi ve gülümsedi. 

Tüm herkes sevinmişti.Gülay  Bedran'a baktığında gülümsüyordu.Ona yaklaştı,gözlerine baktığında gözlerinin içi gülüyordu. Ellerini sakallarına götürdü. O an dayanamadı. Her şey durmuştu. Zaman durmuştu,insanlar yoktu. Filmin başrolü karşısındaydı sanki Gülay'ın,diğer insanları umursamıyordu. Sarıldı Bedran'a. Sımsıkı sarıldı.Kemiklerini hissedecek kadar sarıldı.Bedran o an neye uğradığına şaşırdı. Boynuna dolanmış bir çift el vardı. Kendine geldi ve ellerini Gülay'ın beline doladı. Hastane kıyafeti içindeki bu kızın kokusunu içine çekti,incitmeden. Sarıldığı kızı seviyordu. Sevdiği kız kolları arasındaydı.Hayır sevmek yetmiyordu.Canını bile verebilirdi bu kıza. Aşıktı,hem de 5 yıldır. 

--------GEÇMİŞ/FLASHBACK-----------


-2011-

Ramazan bayramıydı. Bedran ve ailesi,bayram ziyareti için Özer'lerin konağına gelmişti. Berat ile iyi arkadaştı Bedran. Hal hatır yaparlarken içeriye genç bir kız geldi.Elinde tepsi ve tepside kahveler. Beyaz bir gömlek,zümrüt yeşili uzun bir etek giymişti. "Hoşgeldiniz." dedi ve kahveleri ikram etmeye başladı. Bedran'ın annesi Dilruba Hanım,Gazel Hanım'a "Maşallah pek güzel kızınız varmış." dedi ve gülümseyerek genç kıza baktı. 

Gülay Dilruba Hanım'a "Teşekkür ederim,efendim." diye yanıt verdi."Adın ne bakalım senin?" dedi kadın. "Gülay." dedi.Kahveyi hanıma uzattı ve Dilruba Hanım "Söz kahven olsun." dedi. Gülay sadece gülümsemekle yetindi.

Bedran şaşkındı.Berat'ın bir kardeşi olduğunu bilmiyordu. Sadece kardeşi Kerem'i tanıyordu. Kızı ilk başta evin çalışanı sanmıştı. Ama çalışan olmak için fazla güzel giyinmişti.Tamam belki kendine itiraf edemiyordu ama kız zaten güzeldi ve.. gülüşü harikaydı.

Gülay biraz gerilmişti. Abisi aracılığıyla tanıdığı Bedran'a kahvesini veriyordu ve Bedran'ın bakışları rahatsız ediciydi.

-2013- 

Gülay kitapçıdan çıkmıştı.Ama yağmur vardı baya. Gülayın ise üstünde sadece ince bir hırka vardı. Ne bir şemsiyesi vardı,ne de taksiye verecek parası kalmıştı. Sonra yanında bir araba durdu kızın.Arabanın camı açıldı ve abisi göründü. "Atla,güzellik." dedi. Bindi arabaya Gülay. Binince farketmişti. Önde,abisinin yanındaki koltukta Bedran vardı. "Merhaba " dedi saygı gereği. "Merhaba." diye karşılığını aldı.Sonra hiç konuşmadı Gülay.Abisi ile  Bedran'ın muhabbeti o kadar iyiydi ki,o sadece dinlemekle kaldı.Ve.. Bedran çok güzel gülüyordu...





Beklediğiniz yeni bölüm geldi. Umarım beğenmişsinizdir. Bedran'ın kendince sakladığı bu itirafı nasıl buldunuz? Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyin lütfen. :)



Mardin Gelini Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang