8.BÖLÜM

23.2K 843 60
                                    

Aşk-ı Ala | 8.Bölüm

Neval, karşısında Baran ağayı görünce çok şaşırmıştı.Tam ona neden burada olduğunu soracaktı ki;Baran ağanın, Baran hocaya yumruk atmasıyla dondu kaldı.


Ağzından ufak bir inilti çıkan Baran hoca ne olduğunu anlamadı.Biraz afallasa da sonra kendini toplayıp bir yumruk ta kendisi attı karşısındaki tanımadığı adama. Sinirlenmişti. Bu adam da kimdi ki böyle yumruk atabiliyordu kendisine.


Baran ağa kendisine gelen yumruk karşısında geriye doğru sendeledi ama düşmedi. Karşısındaki tanımadığı adamın ona böyle sanki haklıymış gibi yumruk atmasına sinirlenip adamın üstüne doğru yürüdü. Yakalarında tutup duvara fırlattı önce.Sonra üstüne gidip tekrar yakalarından tuttu.


"Sen kimsin ve Neval'in yanında ne işin var!"diye sordu hiddetle.Şuan bir cevap alması gerekiyordu. Eğer cevap alamazsa Neval'in hayatını karartmaktan hiç çekinmez direk gider Neval'in ağabeylerinin yanına ve 'Neval, elin adamlarıyla dolaşıyor.' derdi.


"Asıl sen kimsin ve bana yumruk atacak cesareti nerden buluyorsun! "diye geri cevap verdi Baran hoca.

Neval, kendine geldiğinde hiç durmadan karşısındaki çocuk gibi davranan iki canavarı ayırmak için harekete geçti.Önce Baran ağanın yanına gitti. Kolundan tutup çekmeye çalıştı fakat Baran ağanın geri çekilmeye niyeti yoktu.


"Baran ağa bırak! Hem sanane! Kimse kim. Seni ne ilgilendirir!"dedi Neval.

Baran sertçe itti Neval'in kolunu tutan elini. "Sen karışma! Seninle de sonra konuşacağız!"diye bağırdı.


" Bana bağırma!"Neval, Baran ağanın kendisine bağırmasından rahatsız olmuştu.Üstelik öğrenciler de bir sorun olduğunu anlayıp başlarına toplanmaya başlamışlardı bile.


"Sen onu elin herifleriyle dolanmadan önce düşünecektin! Bağırmaymış! Sen daha fazlasını hak ediyorsun! Dua et seni konağa kilitlemiyorum!"Baran ağa, Baran hocayı unutup, Neval'e dönüp adeta Neval'le tartışmaya başlamıştı.


Olayla uzaktan yakından alakası olmayan Baran hoca ise aynı öğrenciler gibi olayı şaşkınlıkla izliyordu.


"Beni mi kilitleyeceksin! Bunu bir de sen yapacaksın öyle mi! Hah! Güleyim de boşa gitmesin bari!"Sesler iyice yükselmiş ortalık kızışmıştı.


Baran ağa 'ya sabır' dercesine kafasını yukarı kaldırdı. Ardından herkesin onları izlediğini gördüğünde soluğu Neval'in yanında aldı. Kolunu sertçe kavrayıp arabaya kadar sürükledi. İçeriye sanki fırlatırcasına bindirdi.


Neval, başını çarpmıştı.Ağzından ufak bir inilti kaçtı. Acıyan yeri uvalamaya başladı. Bu sırada Baran ağa da arabaya binmişti.


"Nereye götürüyorsun! Bırak beni!"Diye bağırdı.

"Kes sesini! Senin yüzünden rezil olduk! "


Baran ağa arabayı çalıştırıp ıssız bir yere doğru sürmeye başladı.

" Benim yüzümden öyle mi! Sen gelip kavga çıkartmasaydın rezil falan olmazdık!Ama yok! Kavga senin göbek adındı değil mi! Pardon!"dedi. Sustu Baran ağa. Bağırmaya ıssız bir yere gittiklerinde devam edecekti. Orada kimse duymazdı onları.

Baran'ın sustuğunu fark eden Neval, biraz şaşırsa da kendisi de sustu. Biliyordu. Fırtına öncesi sessizlikti bu. Baran'ı o kadar tanıyordu. Baran, asla bırakmazdı bu işin peşini. Boşverdi Neval, kollarını birbirine bağlayıp kafasını cama çevirdi ve yolu izledi.


AŞK-I ÂLA (TÖRE) #wattys2018 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin