BEN SİZOFREN DEĞİLİM

"Karanlığa doğru, kuyuya"

UTANÇ,

UTANÇ

UTANÇ

Yaptığım olaylara karşı hissettiğim tek şey utançtı.

Hermesin dudaklarına değmesini istediğim dudaklar başkasına değmişti. Benim ilklerimi başka hiç tanımadığım bir adam almıştı. Göğüslerimi başka bir adam öpmüştü. Kendimden tiksindim vücudumdan tiksindim.

Yürümeye devam ettim. Ağlamak istiyordum ama hiçbir zaman ağlayamazdım. Gözlerim doldu yapacak bir şey bulamadım.

Bir telefon kulübesi bulup bildiğim o numaraları tuşladım.

''Alo'' tanıdık sert ses.

''Kara bana akşama maç ayarla'' homurdanma sesi duyduğumda bana kızacağını anladığım için telefonu yüzüne kapatıp yürümeye devam etmiştim.

Bulduğum bir büfeden simit alıp denizin karşısına geçtim. Kendimden utanıyordum.

Ben bile senden utanıyorum

İçimdeki sesi susturup simidimi yedim.

Aniden ayağa kalkıp evime doğru yürümeye başladım. Burdan gitmem gerekiyordu eve gidip daha çok para almam gerekiyordu. Vücudum aşırı derecede yorgun aşırı derecede halsizdi. Ellerim titriyordu.

Sonunda evimin önüne gelmiştim. Odamın olduğu kısma geçtim. Ağaca tırmanıp balkondan odama girdim. Bu saatte evde kimse olmazdı.  Odama bakındığımda yatağımın üstüne konulmuş telefonumu elime aldım.

Mesaj gelmemişti.

Ne bekliyordun ?

Sahta bir gülümsemeyle dolabımı açtım. İçinden siyah tayt ve pantolon aldım. Üstüme bir tane sweatshirt bir tane siyah askılı alıp düzgünce çantama yerleştirdim. Çakı kelebek gibi ihtiyacım olabilecek şeyleri de içine attım. Odamda yatağımın altındaki birikmiş parama baktım 770tl vardı. Yatağımın üstüne atıp babamın bizi aldattığı odaya iğrenerek girdim. Midem bulanıyordu.

Yerde tahta döşemelerden bildiğimi kaldırdım. Babamın birikmiş parası bankada değil buradaydı. 500tl alıp anlaşılmayacak şekilde kapattım. Oda da işime yarayacak şeyler aramaya başladım.

Dolapların arkası yastıkların için yatağın altı her yere bakıyordum. Ne aradığımı bilmeden bakıyordum.

En son ümidimi kesince odadan çıkarken bir tablo gözüme çarptı. Çapraz durması içime bir kurt düşürmüştü. Tablonun arkasına elimi soktuğumda orada bir şeyler olduğunu anladım. Tabloyu indirip elimi atmamla bir kutu gördüm. Kutu kilitli olduğu için açılmıyordu. Kırabilirdim tam yere atacakken duyduğum kapı sesiyle tabloyu yerine koyup kutuyla birlikte odama doğru koştum. Kapıyı sessizce kapatıp kutuyu çantama attım. Tarağımı ve tokamı alıp etrafıma bakındım. 1270tlyi çantamdaki 90tl nin yanına koydum 1360tl gülümsedim.

Üstüme siyah şort ve siyah tişört giyip üstüne deri ceket aldım. Hava buz gibiydi ama üşümeyi seviyordum. Altıma siyah air max giyidim.
Sarj aletimi de alıp balkona doğru yürümeye başladım.

"Alçini aramayı bırakmalısın" bu üvey annemin sesiydi hareketsiz kaldım.

"Onun için bu kadar çabalamış ve uğraşmışken gitmesi koyuyor" babamın sesine odaklandım.

"Birgün herşeyi öğrenip zaten gidecekti. Öğrenmeden gitmesi daha iyi oldu" kafamı salladım.

Anlayamıyorsun.

Anlayamıyordum. Balkondan yavaşça ağaca atlayıp evden uzaklaştım. Anlayamıyordum.

Herşeyi öğrenmek ?