FİNAL

17.7K 1.2K 787
                                    

4 Eylül 2021, finali okuduğunuz tarihi buraya bırakabilirsiniz.

İyi okumalar...

Alkım

5 yıl sonra

"Bebeğim?" diyerek yatağa doğru eğildim ve güzeller güzeli kızımın yanağına ufak bir öpücük bıraktım. Harika kokusu burnumdan içeriye dolduğunda Mavi, ellerini gözlerine götürüp ovuşturmuş ve gözlerini aralamaya başlamıştı.

"Baba?"

"Günaydın, kızım." dedikten sonra yatağının ucuna oturmuş ve Mavi'nin birbirine karışmış saçlarını gülümseyerek ayırma çabasına girmiştim. "Güzel uyudun mu?"

Kafasını onaylarcasına salladı ve yatağında doğrulup bana kedi gibi sırnaştı. Kızımı kollarımın arasına alıp ayaklandığımda yanağını omzuma yaslamıştı. "Annem nerede?"

"Dün ne konuştuğumuzu unuttun mu?" Mavi, yeni yeni ayılıyor olmanın getirdiği uyuşuklukla düşünürken ben sabırla kızımı bekliyordum. Mavi'yle birlikte banyoya geldiğimizde onu lavabonun önünde bıraktım ve yüzünü yıkamasını izledim. Her zamanki gibi bileklerinden aşağıya akan su kollarını sırılsıklam yapmıştı. Ama şu an bunu umursamıyordu çünkü önünde çok daha önemli bir olay vardı.

"Yoksa o gün geldi mi?"

"Geldi." 

"Annem uyandı mı?" Kafamı iki yana salladığımda Mavi, gülümsemişti. Ben de gülümseyip eğildim ve konuştum. "Sürprizimiz için seni erkenden uyandırdım." 

Mavi, heyecanla el çırptığında az öncekine oranla çok daha fazla ayılmış görünüyordu. Kızımın saçlarını banyoda bulduğum lastik bir tokayla gevşek bir şekilde topladım. Fazla sıkı toplayamıyordum hiçbir zaman, canını yakmaktan korkuyordum. 

Mavi'yle beraber mutfağa geçtiğimizde kızımı mutfak sandalyelerinden birine oturtmuş ve Hira'ya özenle kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Sabah uyandığında çok fazla yiyebilen biri değildi, iştahı uyandığı o ilk dakikalarda hiç açık olmazdı. Ama son zamanlarda bu biraz değişmeye başlamıştı. Ona kahvaltı hazırlamayı ne kadar sevdiğimi biliyordu, bu yüzden yaptığım her şeyi iştahla yiyordu. Ne de olsa evlenen insanlar zaman içerisinde birbirine benzemeye başlardı.

"Baba?"

"Efendim kızım?" Bıçağı tezgaha bırakıp ortadan ikiye kestiğim çeri domatesleri ufak bir kaseye koydum. Hira'nın patatesli yumurtayı ne kadar sevdiğini bildiğim için bir sonraki işim patateslerin kabuklarını soymak olmuştu. O sırada Mavi, sorusunu sormuştu.

"Annemle nasıl tanıştınız?"

"Çok uzun ve karmaşık bir hikaye. Bunu anlayabilecek yaşta mısın bilmiyorum." dedikten sonra dönüp Mavi'nin fındık burnuna hafif bir fiske atmıştım. Mavi, huysuz bir surat ifadesi takınıp kollarını göğsünde birleştirdiğinde küp küp doğradığım patatesleri tavaya atıp yeniden kızıma döndüm ve onu koltuk altlarından kavrayıp havaya kaldırdım.

"Babaya küsenlerin sonu ne oluyor, biliyor musun?" dedikten sonra Mavi'nin boynuna gömülmüş, hiç hoşlanmadığını söyleyip durduğu ama bayıldığını adım gibi iyi bildiğim o gıdıklama işini yapmıştım. Mavi'nin kahkahaları mutfakta yankılanırken kızımı sandalyeye geri bırakmıştım. 

Gülmekten yeni yeni kendine gelen Mavi, uzun kirpiklerini kırpıştırıp masmavi gözlerini gözlerime dikti. "Duymak istiyorum, bana hiç anlatmadınız."

"Sıradan bir tanışma olmadığını söylemeliyim. Duymayı beklediklerini duyamayabilirsin." 

Mavi, yine de dinlemek istediğini belirtircesine baktığında gülümseyerek yanağını sıktım ve ayaklanarak kahvaltıyı hazırlamaya devam ettim. Bir yandan da kızımın öğrenmek için can attığı tanışma hikayemizi anlatmaya başlamıştım.

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now