Gökkuşağı -20-

14.6K 1.1K 475
                                    


Zack Hemsey - See What I've Become

İyi okumalar...

3 yıl önce

Sırt çantamı tek omzuma alıp bizimkilerle sınıftan çıktığımızda omuzlarımda sanki dünyanın yükü varmışçasına yorgun hissediyordum kendimi. Üniversite hazırlığı oldukça yoğun geçiyordu. Hedeflerim yüksekti. Bunun için çırpınıyordum. İstediğim yeri ve bölümü tutturup tüm bu yorgunluğuma değmesini umuyordum.

"Pazartesi görüşürüz o halde. Hafta sonu tüm bu notlarla uğraşacağım için ulaşılmaz olacağım." Bora'nın söylediklerine gülerken Gökçe, sıkıntıyla elini saçlarından geçirdi. "Sadece benim mi şu sıralar hiç ders çalışasım gelmiyor? Çok üşeniyorum."

"Bıktın, ondandır."

"Siz bıkmadınız mı? Nasıl devam ediyorsunuz?"

"Öğrenirsem sana da öğreteceğim." diyen Bora'ya döndü Gökçe. "Sen bir rakip elemek için söylemezsin."

"Aşk olsun. Ben öyle bir insan mıyım?"

"Evet." dedik Gökçe'yle aynı anda. Bora'nın çenesi neredeyse yere düşecekti. Bize şaşkın şaşkın baktı. Birkaç saniye sonra kendisini toparlamış, kafasını aşağı yukarı sallamıştı. "Galiba haklısınız. Var bende biraz şerefsizlik."

"Biraz?" dedi Gökçe alayla. Bora, ona dönüp sertçe baktığında okulun kapısından çıkmıştık. İkisi kuzendi, oturdukları yerler de çok yakındı. Bu yüzden aynı otobüse biniyorlardı. Bense farklı otobüsle eve gidiyordum. Birlikte durağa doğru yürüyecekken okulun bahçesinde Şehmuz Amcayı görmemle duraksamıştım. Araba da yanındaydı. Son 1 haftadır okuldan eve otobüsle dönmüyordum. İşime gelmiyor değildi aslında. Ancak yine de her gün bu fırsatı bulmam tuhafıma gidiyordu.

"Siz geçin, Şehmuz Amca gelmiş."

"Bu sıralar hep arabayla gidiyorsun eve. Ne kadar şanslısın."

"Galiba." dedikten sonra bizimkilere el sallayıp Şehmuz Amcanın yanına ilerlemiştim. Beni görünce gülümsemiş, ardından ikimiz de arabayı park ettiği yere doğru yürümeye başlamıştık.

"Şehmuz Amca, hayırdır? Bu sıralar sürekli beni almaya geliyorsun."

"Buralarda işim oluyor, hazır o kadar gelmişken seni de alayım diyorum. Fena mı?"

"Hayır, asla." deyip konuyu kapatırken Şehmuz Amcaya dikkatle bakıyordum. İçimde anlamlandıramadığım bir his vardı. Bir şeyler yolunda değildi ama buna neyin sebep olduğunu bilmiyordum. Yalnızca bir histen ibaretti.

Arabaya bindiğimizde ikimiz de sessizdik. Ki bu da yanlış giden bir şeylere işaretti. Çünkü Şehmuz Amca çok konuşkan ve eğlenceli bir adamdı. Onunlayken ikimiz de asla susmazdık. Ancak beni okuldan aldığı son günlerde üzerinde bir sessizlik vardı. Haliyle onun bu durumu bana da yansıyordu.

"Şehmuz Amca, bir sorun mu var?"

"Hayır kızım, nereden çıkardın?"

"Ne bileyim... Çok sessizsin bu aralar." Şehmuz Amca, yalnızca bir saniyeliğine gözünü yoldan çekip bana bakmış, ardından hafifçe gülümsemişti. "İyiyim ben. Yorgunum sadece."

"Neden?"

"Çocuklar işte, başka ne olacak? Ömrümü yiyorlar." Şehmuz Amcanın iki tane küçük kızı vardı. Biri 5, biri de 7 yaşındaydı. İkisi de dünyalar tatlısıydı ve beni çok seviyorlardı. Ben de onlara ayrı düşkündüm. Benim bir kardeşim olmadığı için onları kardeş yerine koyuyor, elimden geldiğince ilgileniyordum.

GÖKKUŞAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin