Koşar adım duraktan ayrılıp arabaya doğru yöneldik . Ben tam ön taraftaki yolcu kapısına uzanmıştım ki o benden önce davranıp kapıyı açtı . Bu davranışına başımı çevirip gülümseyerek teşekkür etmek isterdim ama yağmurun şiddeti böylesi bir kibarlık yapmama izin vermeyecek derecede coşkulu ve kabaydı .
Arabaya bindiğimde öncelikle iki şeyden rahatsız oldum . Birincisi bu kadar lüks bir araba ile benim karakterimin uyumsuzluğu . İkincisi bu kadar ıslanmışken adamın arabasının döşemesine verebileceğim zarar . İşte bunlar beni rahatsız etmişti bu sebeplerden dolayıda koltuğun ucuna oturmuş tam anlamı ile rahat bir pozisyon alamamıştım .
O da arabanın çevresinden dolanıp şoför tarafına geçti , şemsiyeyi silkeleyip kapattı ve arabanın arka koltukları üzerine koydu . Kendi de binip emniyet kemerini taktı . Arabayı çalıştırdıktan sonra bana dönerek
" Arkana yaslanıp emniyet kemerini bağlayabilir misin ? "
Söylediklerini ikiletmeden , çok da yayılmadan arkama yaslandım ve emniyet kemerini bağladım .
Yanımda hiç tanımadığım biri vardı . Daha önce tanımadığım birinin arabasına hiç binmemiştim . Başka şartlar altında olsa yine de binmezdim . Bu şartlar yağmurun şiddeti ile oluşmuş çaresizlik durumu değildi , yanımda adını bile başkalarından öğrendiğim adamın bana hissettirdiği güven duygusuyla oluşmuş şartlardı . Garip bir şekilde yanımda ki adama güveniyordum .
Benim ona olan güvenimin belki de on katı olan bir özgüvenle arabasını sürmeye başladı . Biraz ilerledikten sonra bana
" Seni nereye bırakayım ? " diye sordu .
Sorusuna biraz tereddüt ettikten sonra
" Gideceğim yerin senin gideceğin yere çok yakın olduğunu sanmıyorum . Sen yolunu çok uzatma ve beni merkezi bir yerde bırak olur mu ? " dedim
O ise kurduğum bu uzun cümleye yine çekici bir şekilde gülümseyerek
" Bırakta gideceğim yerin senin gideceğin yere uzaklığını ben düşüneyim . Sen bana gideceğin yerin adresini ver "
O kadar kesin bir dille söylemişti ki kelimelerini . Centilmen duruşu , yakışıklı yüzü ve çekici gülümsemesine rağmen güçlü bir karakteri olduğunu sezmiştim konuşma şeklinden . Bunun üzerine konuyu daha fazla uzatmadan evime en yakın olan ve her sabah otobüse bindiğim durağın adresini verdim .
Yağmurun insafına kalmış , onun bize izin verdiği ölçüde ağır ağır ilerliyorduk . Yanımda ki zat yan dönerek kaşlarını kaldırıp
" Neden kucağındaki eşyaları arka tarafa koymuyorsun ? Küçücük koltukta kendini sıkıştırarak rahatsız ediyorsun "
YOU ARE READING
Gümüş Kaşık (TAMAMLANDI)
RomanceHayat herkese adil davranmaz . Bazıları hayatlarını yaşayabilmek için çalışmak zorundayken Bazıları ise ağzında gümüş kaşıkla doğacak kadar şanslıdır . Herkes eşittir bu hayatta ama bazıları daha eşit . Birbirleriyle karşıl...
6. Bölüm
Start from the beginning