"Barlas hadi gel." deyip onu peşimden sürüklemeye başladım. Yeterince yaklaşınca Barlas'ın elini bırakıp hocama sarıldım. Saniyelerce böyle durduk. Sonunda geri çekildiğimde Barlas ile tanıştırdım onu. Bir süre ayaküstü konuştuk. Ayten hoca yanımızdan ayrılmadan önce "Kızımı üzme bir daha delikanlı." dedi.

Barlas ve ben de salonun en uzak köşesine geçip içeriyi izlemeye başladık. Sol omuzumun arkasında bir parmağın gezindiğini hissedince kafamı çevirip Barlas'a baktım. Kalbimin arkasındaki dövmeyi inceliyordu. "Ne yazıyor burada?"

"Zeus'la Hera'nın aşkı."

"Yetimhanede anlattığın hikâye."

"Evet."

"Sen de mi kendini hep bana sunuyordun? Ben sadece kâbus gördüğün için geliyorsun sanıyordum."

"Senin adın Zeus mu? Neden üzerine alındın?"

"Bir hikâyede senin adın Hera ise benim ki de Zeus olacak tabii. Eğer Leyla olsaydı benimki de mecnun olurdu."

"Ama biz sadece Barlas ve Hera'yız."

"Çok doğru." dedi ve ikimiz de gülümsedik.

Dakikalar sonra Yiğit ve Poyraz da geldi. Birlikte eğlenceli bir sohbete daldık. Bu sırada Tarık geldi. "Hera, hadi sahneye." deyince "Tamam sen git geliyorum ben de." dedim. Barlasın elini bırakacakken daha sıkı tuttu. "Sana eşlik etmek istiyorum."

Ben de kabul edince sahnenin arkasına kadar birlikte gittik. Poyrazların yanına geri dönmeden önce "Başaracağını biliyorum. Eğer heyecanlanırsan gözlerini kapa ve beni yanında hayal et."

"Peki, notaları unutursam?"

"Sen yine gözlerini kapa. Ben kulağına fısıldayacağım."

Yine bileğimi öpüp gitti. Herkes sırası geldikçe tek tek sahneye çıkarken ben sıramı bekliyordum. Bu sırada Tarık yanıma geldi. "Hera, bir sorun mu var yoksa sevgilinle hep siyam ikizi gibi mi takılırsınız. Gece boyunca hiç ayrılmadınız."

"Sadece benim için endişeleniyor."

"Ne oldu?" diye endişe ile sorunca gerçekten kendimi küçük kız kardeş gibi hissettim. "Önemli bir şey yok." diyerek onu sakinleştirdim.

"Akın sorun çıkarıyor değil mi?"

"Hayır, biz onunla arkadaşız."

"Sen yine de ona dikkat et."

"Tamam, merak etme." desem de gitmedi. "Tamam, git hadi sahneye çıkacaksın hazırlan."

"Hazırlanırım beni dert etme."

"Deli çocuk ya."

"Çocuk? Abinim ben senin terbiyesiz."

"Benden bir yaş küçüksün."

"Okulda mı kaldın doğruyu söyle."

"Sen benimle uğraşacağına hazırlansana. Sevgilin seni izleyecek."

"Sen benimkini bırak da. Seninki senden büyük değil mi?"

"Üç yaş."

"Siz gittikten sonra masada muhabbetiniz döndü. Hiçbirine güvenme Hera."

Omuz silktim. Ne dedikleri umurumda bile değildi.

"Hemen şöyle omuz silkme. Bir dinle; o kızların dediklerini umursa demiyorum ama dikkat et. Çekemediler seni."

"İki dakikada dedikoducu karılara bağladın." deyince kahkaha attı. "Benim de bir kız kardeşim var."

"Aa? Ciddi misin? O da gelseydi keşke."

Barbar Where stories live. Discover now