-Bölüm 33-

27.1K 1.3K 75
                                    

Gözlerimi açtığımda odanın içi aydınlıktı. Esneyip vücudumu kendine getirmeye çalışırken gözlerimi odanın içinde gezdirdim. Gözlerim camdan dışarıyı izleyen Barbar'da takılı kaldı. Üzerine bir hırka geçirip kollarını göğsünde bağlamıştı ve ayakta dikilip araladığı perdeden dışarıyı izliyordu.

Benim uyandığımı hissetmiş olacak ki bana doğru döndü. O konuşmak yerine sadece beni izleyince ben konuştum; "Saat kaç?"

"Yediyi çeyrek geçiyor." deyince suratım asıldı. Maalesef bu gün okul vardı ve ben on beş dakika sonra sıcacık yatağımdan çıkmak zorunda olmak istemiyordum. Gitmesem mi acaba, diye düşünmeye başladı içimdeki tembel Hera.

Huysuzca yatakta dönmeye başladım, "Okula gitmek istemiyorum." deyip yorganı kafama kadar örttüm. Barlas "Zaten okul yok bu gün." deyince saniyeler önce örttüğüm yorganı açtım hemen. "Dalga mı geçiyorsun benimle?"

Gözlerini devirdi. "Kar yirmi santimi geçmiş. Okul tatil. İstersen internetten bakarsın." tekrar cama döndü.

"Perdeyi açsana." demem üzerine omuzunun üzerinden bir bakış attı bana ardından bütün perdeyi çekti. Karşılaştığım bu manzara beni mutlulukla gülümsetti; koca koca kar taneleri gökyüzünden yavaş yavaş süzülürken her yer beyaza bürünüyordu.

"Hava tam da sıcacık yatağımın içinde uzanıp karın yağışını izlemelik." deyip yorganımı boynuma kadar çekip sarıldım. Barlas da yanıma yatınca huysuzluk yapıp "Ya! Sen işe git. Sana tatil değil." diye kızdım.

Barlas da sesli bir nefes verip gözlerini devirdi. Tam gidecekken koluna yapıştım. Gitmesini istemiyordum ki, sadece onunla uğraşıyordum. Bu gün pek havasında değildi belki de. Ben de üzerine gitmeyeyim. Biraz da uslu kız olabilirim diye düşünüp "Ama önce yatağımı ısıt." dedim.

Durup bana döndü ve kafasını hafif yana eğip beni süzdü. İlk başta yüzümde var olan gülümseme yerini tedirginliğe bıraktı. Neden bana böyle baktığına anlam veremedim.

"Ne oldu?" diye sorunca bunu asıl soranın benim olmam gerektiğini düşündüm. "Bilmem, sana sormak lazım niye bana öyle baktın?"

"Bakmayayım mı?"

"Bak, şu konumda manzaramı kapatıyorsun." deyip onu göğsünden itip yatağa yatırdım sonra karı izlemeye devam ettim ama aklımda hala Barlas ve bakışları vardı.

Neredeyse bir saat böyle uzandık. İkinci kez sessizliği bozan o oldu; "Yeterince ısındı mı?" Aynı soruyu az önce de sormuştu. Bilerek yapıyordu. Yatak sıcacık olsa da gitmemesi için "Hayır, hala yeterince sıcak değil." demem hoşuna gidiyordu.

"Acıktım."

"Bu gün görevli bir bayan gelmeyecek ama."

"Neden?"

"Arayıp göndermemelerini söyledim." deyince Barlasın bu gün evde olacağını anladım. Evde olduğu günlerde sessizlik isterdi ve kendi işini kendisi hallederdi.

"O zaman sen kahvaltı hazırla."

Hayret içinde bana çevirdi kafasını. "Bir bayan olarak bunu senin yapman daha doğru olmaz mı?"

"Bir erkek olarak bu işi senin daha iyi yapıyor olman ilginç değil mi?"

"Senden iyi olduğumu kabul ediyorsun yani?"

"Evet, bir bayan işinde benden daha iyisin." deyip kahkaha atmaya başladım. Ben gülerken; o, gözlerini devirip yataktan kalktı. Odadan çıkmadan önce kahkahamı dizginleyip "Sen kahvaltı hazırlarsan ben de kahve yaparım." dedim. Barlasın her sabah işyerinde kahve içtiğini biliyordum. İşe gitmediği günler de kendisi hazırlayıp içerdi.

Barbar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin