"  Neyi  olduğunu  çok  iyi  biliyorsunuz "  der  demez  üçü de  düğmeye  basılmış  gibi  aynı  anda  sandalyelerin de  öne  doğru  kayarak  bana daha  çok  yanaştılar . İlk  konuşan  yine  Arın dı

   "  Ne  oldu ?  Ne  istiyormuş  o  çocuk  senden ? "

   "  Hiç  bir  şey  istemiyormuş  aksine  vermek  istiyormuş . Ama  maalesef ki  bende  ondan  birşey  istemediğim  için  onun  isteyip  istemediğini  sorgulamadan  ben  ona verdim "

Yasemin  hiç  bir  şey  anlamadığını  sesine de  yansıtmış  bir  şekilde  konuştu

    "  Şebnem  ne  anlatıyorsun  ?  Allah ' ını  seversen "

    Söylediklerimi  düşününce  aslında  hiç bir  şey  anlatmadığımı  anladım .

    "  Diyorum ki   O çocuk  bana  çay  ısmarlamak  istedi  ben de  buna  izin  vermedim  bir de  üstüne  üstlük  ben  onlara  çay  ısmarladım "

     "  Neden  böyle  birşey  yaptın ? "  Bunu  soran  Alize ' y di

   "  Ne  demek  neden  ? Çocuk  parasıyla  beni  ezmeye  çalıştı  bende  kendimi ezdirmedim  hepsi  bu "

    "  Belki de  seni  ezmeye  çalışmıyordu  ve  belki  sabah ki  davranışı  için  bir  çeşit  özür  diliyordu  senden "

      "  Böyle    iyi  niyetli  düşünebilecek  tek  insan  sensin   etrafımda  Alize cim " dedim

  Daha  fazla  bu  konunun  konuşulmasını  istemediğimi  belirtircesine  çayımı  alıp  tepeme  diktim  . Bir  dikiş de  bitirmem  zor  olmadı  çünkü  bu  kadar  zaman da  yeterince  soğumuştu . 

    Kantinde  daha  fazla  oyalanmadan  üç  beş  dakika  sonra  başlayacak  olan  dersimiz  için  ayaklandım .

    "  Ben  derse  gidiyorum  arkadaşlar  sonra  görüşürüz   " deyip  yanlarından  uzaklaştım .

   Dersliklerin  olduğu  koridorda  yürürken  arkamdan  Alize  yetişti  ve  koluma  girdi

  "  Beni  neden  beklemiyorsun ?  Unuttun mu  biz  aynı  sınıftayız "

   " Hayır  unutmadım  ama  sen  ben  kalkmasam  kalkmayacak  kadar  dersleri  unutmuş  durumdasın "

    "  Başka   şeylere  sinirlenip  sinirini  benden  çıkarma  istersen  Şebnem "

  Aslında  sözlerin de  haklıydı  gereksiz  yere  en yakın  arkadaşıma  laf  sokuyordum . Kendimi  toparlayıp  yüzüme  sevimli  bir  gülümseme  yerleştirerek

   "   Haklısın  kusura  bakma . "  dedim  konuyu  ciddiyetten  uzaklaştırmak  içinde  adımlarımı  hızlandırıp  onu da  sınıfa  doğru  yönlendirdim

  "  Hadi  çabuk  olalım  derse  geç  kalıyoruz "

Yaklaşık  yine  iki  saat  süren  nota  dersinden  sonra  bir  buçuk  saatlik  öğle  yemeği  molasına  ulaşmıştık . Kampüste  bizim  binanın  dışında  bağımsız  bir  bina da  bulunan  yemekhaneye  Alize ' yle  birlikte  gittik . Yemekhane  oldukça  kalabalıktı  anlaşılan  bugün  yemek  güzeldi .  Kampüsler de  fısıltı  gazetesi  görevini  layığıyla  yerine  getirir .  Eğer  o gün  menü de  güzel  bir  yemek  varsa  bu  haber  hızla  bütün  bölümlere  yayılır .  Bugün de  o  günlerden  biriydi . Alize ' yle  yemek  sırasına  girdik  uzun  bir  kuyruktu  , aradan  kuyruğa  kaynak  yapan  tiplerde  sıranın  ilerlemesini  iyice  yavaşlatıyordu . Sıranın  arkasından  her ne  kadar

Gümüş Kaşık (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now