Amine Hana 'nın yanına gelmesiyle yerleştirdiklerinin yerini göstermeli olarak anlatmaya başladı.''Alt dolapta tencereler,üst tarafta bardaklar ve tabaklar.''

Hana herşeyin yerini öğrenip '' Leyla anne ''diye seslenip iki kadını masaya oturttu.''Şimdi biraz oturun dinlenin , ben de ilk misafirlerime çay hazırlayım.''

İki kadın dolan gözleriyle oturup , yavrularının evinde içecekleri ilk çayı beklemeye başladılar.Bir anne hayatta çocuklarının mutluluğundan başka ne isterdi ki.Leyla ve Amine  çocuklarının mutluluğunu görüp , bundan keyif alıyorlardı.Maşallah , Allah bozmasın diyerek ikisi de aynı duayı etti ,birbirinden habersiz.

Bütün gün uğraşan kadınlar sonun da işi bitirebilmişler,   biz de geleceğiz diye tutturan Hasan ile Ahmet'i daha sonra gelirsiniz diyerek kovalamışlardı.

Herşey bitmiş sıra evi gezme zamanına gelmişti. Salonun bir duvarına vitrin kurulmuş, ortasına televizyon yerleştirilmişti. Dantelleri seren Leyla özenle çeyizlik bardakları yerleştirmiş her rafa ayrı bir kahve takımı, çay takımı yerleştirmişti.

Amine yanına gelen Hana 'ya ''evdeki düzenle aynı , hiç zorluk çekmezsin .'' diyerek mutfağa yerleştirdiği eşyaları anlattı. Evde ki her şey hazır olduktan sonra , gitmek için hazırlanan kadınlar  , günün getirdiği kara haberden bihaber evlerinin yolunu tuttular.

Adin toplantının ardından bir süre düşünmeye karar vermiş ,boş sokakları arşınlamıştı.Ancak aldığı haberleri ailesi ile paylaşması gerektiğine karar verip dükkanın yolunu tuttu.

Tarık bey oğlunu gördüğünde , bir sıkıntı olduğunu hemen anladı. Arkadaşlarına dönüp sessiz olmalarını işaret ederek  , oğlunun söyliyeceklerine dikkat kesildi.

Söze nerden başlaması gerektiğini düşünen Adin , olduğu gibi anlatmaya karar verdi.'' Bosna 'da durumlar kötü ,her an savaş çıkabilir. Sırplar ile çatışmalar yaşanıyor ,  çatışmalara karşılık veriliyor ancak sırplar her an kuşatmaya geçebilirler . Silahlanmalıyız .''

Babasının tavla arkadaşı olan Vedad   endişeli gözlerle Adin 'e bakarken ''Hepimiz sıkıntının farkındayız ,bazı şehirlerde müslümanlara saldırı olduğunun , ufak çaplı çatışmalar yaşandığının ama durum silahlanmamızı gerektirecek kadar ciddi mi?  Hem dünyanın gözü önünde buna cesaret edebilirler mi?  Ambargo yüzünden tuz bile bulamazken silahı nerden bulacağız ? ''

Yaşlı adamın sözlerinden sonra Adin bir süre düşündü.Sırpların neye cesaret edip, neye cesaret etmeyeceklerini bilmiyordu.Bildiği tek şey gidişatın iyi olmadığıydı. 

Herkesin ortasına geçip ''Durum ciddi  evet  , silah konusuna gelince bunu araştıracağım , herkes  gereksiz harcamadan kaçınsın . Tedbirli olmakta fayda var.'' 

Adin 'in sözlerinden sonra kimse konuşmadı ,bir şey yapılması gerekiyordu ama kimse ne yapacağını bilmiyordu. Düşünceler içinde evlerine dağılırken herkesin yüreğinde aynı korku vardı . 

Tarık dükkanda ki herkes gittikten sonra yerinden kalkıp oğlunun yanına oturdu. Sırtını sıvazlayıp , '' biz  dediğin gibi tedbirimizi alalım ama unutma  , kaderde ne varsa o yaşanır .'' derken oğlunun günlerdir içini kemiren şeyin ne olduğunu da anlamış oldu.

Adin babasının elini tutup öptükten sonra ''Faris babayla konuşalım ,  eğlenceli bir düğün yapıp dikkatleri üzerimize çekmeyelim.Olabilecek en sessiz şekilde düğün işini halledelim ,Sırplar çogunlukta olmasa da burda da var biliyorsun .''

''Doğru söylüyorsun oğlum .Ben Faris ' i çağırayım ,  bu konuyu birlikte konuşalım.''

Faris işten çıkıp ,akşam çayını içmek için kahveye uğradığın da Tarık'ın kendini çağırdığının haberinini  alınca doğru dükkana gitti.

Dükkana geldiğinde Adin ve Tarık 'ı kendini beklerken buldu. Selam verip içeri geçerken ''sizde bir şey var ama hayır olsun ''diyerek Tarık 'ın karşısında ki sandalyeye oturdu.

Tarık olanı biteni anlatmış , arkadaşından cevap beklerken Faris ''bende sizden bunu isteyecektim. Benim fabrikadan birinin karısına da saldırmışlar , çok şükür kadın iyiymiş ama  baya hırpalanmış.''dediğinde  aldıkları kararın ne kadar doğru olduğuna bir kez daha kanaat getirdiler.

Tarık arkadaşına dönerek  ''kadınlara düğünden vaz geçtiğimizi , geleneklere göre gelin alma yapıp evde mevlüt okutacağımızı  söyleyelim, doğruyu söyleyip de  korkutmayalım.''

'' Tamam öyle yapalım , isterlerse evde kendi aralarında kına yapsınlar, annesi kızının kınasını ister.''

Adin Faris 'in sözlerinden sonra yerinden  kalkıp elini öptü.''Ben  böyle olsun istemezdim ama bu karışıklıkta  da dikkat çekelim istemedim.  Kına ya gelince tabiki Hana 'nın kınası yapılsın içinde kalmasın hiç bir şey.''

Tarık ''tamam o halde anlaştık , durumu evdekilere uygun bir dille anlatalım.Allahın izniyle cuma akşamı kınayı yapar, cumartesi günü de gelini alırız'' 

Üç adam durumu  anlatmak için , evlerine dağılırken , Adin sonunda   Hana  'ya kavuşacağının buruk mutluluğunu yaşıyordu.

MAVİ KELEBEKLERDonde viven las historias. Descúbrelo ahora