Bölüm 8

641 30 2
                                    


Adin meraktan çıldırmış bir vaziyette ,  arabanın anahtarını almak için eve   gitti.  İçinde oluşan   bütün olumsuz duygular üst sınıra ulaşmış, mantıklı düşünmesini engelliyordu. Öylece oturup beklemektense , gidip cadde cadde aramaya karar verdi. 

Anahtarı alıp , evden çıktığın da , karşıdan elleri kolları dolu dolu gelen üç kadını görmesiyle  ,derin bir nefes aldı.  Çok şükür iyiler , çok şükür iyiler farkında olmadan aynı cümleyi tekrar edip duruyordu. Beyni korku sinyallerini gödermeyi kesmiş , yerine öfkeyi bırakmıştı.  Ne için öfkelendiğini bilmiyordu.  Ona söyleseler birlikte gidip herşeyi alırlar , keyifle dönerlerdi. Tekrar yanlız gitmelerini engellemeliydi ama  bunu nasıl yapacağını bilmiyordu.

 Kendine doğru gelen kadınlara yaklaşıp''Nerdeydiniz ?''sesinin ayarını kontrol etmeye çalışıyor,ani tepkiler vermekten kaçınıyordu. 

 Leyla  oğlunun sesinde ki  öfkeyi anlamadan, sakin bir şekilde cevap verdi.  ''alış veriş yaptık oğlum ''  

 Daha sonra  Amine 'ye dönerek '' hadi bize geçelim dünürüm , bu akşam hep beraber olalım. Bütün gün çok yorulduk , birlikte bir şeyler hazırlar , yeriz ''derken eve girmişti bile. Amine 'de ''tamam o halde'' diye  onaylarken ,yanlarına koşarak gelen Hasan ve Ahmet 'e  ''babanıza haber verin akşam Leyla teyzenlerdeyiz ''

Adin annesine , ''siz geçin benim  Hana'yla  bir şey konuşmam gerek ''iki kadına öfkesini kusmaktansa, bu problemi Hana ile çözmeye karar verdi. İki kadın gülerek içeri geçerken , Adin  artık kontrolünü kaybetmişti .   Tüm siniriyle Hana 'nın bileğini  sıkıca kavrayıp , arabaya fırlattı ve sertçe kapıyı çarptı.

Hana,  korkudan gözleri kocaman olmuş  bir şekilde Adin 'e bakarken , çarptığı başını ovalıyordu.Adin  arabayı çalıştırıp son hızla sürerken ,en iyisinin kendi evlerine gitmek olduğuna karar verdi. Ev yakın olsa da arabayla gitmek iyi fikirdi. Bu sinirle onu kimsenin görmesini istemedi .

Arabayı arka sokakta durdurup , inerken Hana 'ya  ''yürü'' diye komut verdiğinde ,kendisi çoktan evin kapısını açmış ,kapı eşiğinde Hana 'nın gelmesini bekliyordu.Hana titreyen elleriyle arabanın kapısını açtı ve kapı ağzında bekleyen Adin 'i geride bırakıp içeri girdi.

 Allahım ne oldu da bu adam delilendi .Üstüm de iyi diye düşünürken ,tekrar kendini kontrol etme gereği duydu. Adin 'in  içeriye girip kapıyı çarpmasıyla  korkuyla yerinden sıçradı.  Ayakları  mıh gibi yere çivilenmişti sanki.  Tek bir adım dahi  atacak  cesareti kendin de bulamıyordu. 

En son bıraktığı adamla ,bugün karşılaştığı adam arasın da dağlar kadar fark vardı. Herşeyi baştan düşünüyor ,  bir türlü nerede yanlış yaptığını çözemiyordu.

Adin  dibine kadar gelmiş ,gözlerinin içine bakarken , Hana şimdi boğazıma saldıracak  diye düşünmeden edemedi.      ''Nerdeydin sen ? '' sorusuyla kendine geldi . Adin 'in sakin   sorusunun arkasına gizlediği öfkesinde  ,  fırtına öncesi sessizliği hissetti . 

Cevap vermek yerine saçmalamaya başladı adeta. Adin 'in bu haline  ilk defa tanık olduğu için   , ne söylemesi  gerektiğini bilmiyordu.

''Şey ,ben yani biz alış veriş yani çeyiz'' korkudan bir türlü kelimeleri toplayamıyordu.  Adin  '' kes sesini '' diye bağırdığında boğazında ki hıçkırığı tutmak istercesine elini ağzına kapattı.

''Kimden izin aldın giderken ? Benim neden haberim yok?'' Adin artık  içinde  tuttuğu tüm öfkeyi serbest  bırakıp,  etraftaki boya kovalarını tekmelerken  ,Hana korkudan olduğu yere çöküp , ağlamaya başladı.

MAVİ KELEBEKLERWhere stories live. Discover now