Hana sabah uyandığında babasının erkenden çıkmış olduğunu fark etti.Acaba bilmeden babasını kırmış mıydı da babası onunla konuşmuyordu. Bu konuyu annesine sormayı aklına not edip kahvaltısını yapmaya başladı.Annesi ve kardeşleri çoktan kahvaltısını yapmışlar ,çocuklar oynamak için dışarı çıkmış ,annesi de etrafı toplamaya koyulmuştu.
''Hana kahvaltını çabuk yap Leyla teyzen kahve içmeye gelecek''Annesininin uyarısından sonra hemen kahvaltısını bitiren Hana sofrayı toplayıp giyinmeye geçti.Herzaman ki Leyla teyze neden heyecanlanıyorsam, diye söylenirken kapının sesini duymasıyla salona geçti.
''Hoş geldin Leyla teyze''Elini öpüp karşısına oturdu.Leyla hanım Hana'ya dönerek ''Hani beni de annen olarak görecektin? Değil mi dünürüm''.Amine komşusunun sorusuyla elini arkadaşının eline koydu.''Doğru söylüyorsun dünürüm ''diye Leyla hanımı onayladı.
Hana ayağı kalkıp ben kahveleri hazırlayım diyerek mutfağa geçti.Yıllarca Leyla teyze diye seslendiği birine anne diye hitab etmek tuhafına gitse de, bunun için kendini zorlamaya karar verdi.Leyla anne ,Leyla anne içinden defalarca tekrar etti.
Sonunda kahveleri hazırlayıp salona geçtiğinde iki kadını çeyiz muhabbetine dalmış halde buldu.Leyla hanım yanında ki koltuğu işaret ederek oturmasını istedi.Hana kahveleri ikram ettikten sonra Leyla hanımın işaret ettiği yere oturdu.
Bak Hanacığım bizim yanımızda ki evin satılık olduğunu biliyorsun.Burayı Adin için almayı düşünüyorduk zaten ama Adin gelip sana sormamızı istedi.Senin bu konu da fikrini almaya geldim.
Amine hanım Hana cevap vermeden atıldı.''Biraz acele olmadı mı dünürüm . Düğünü de böyle acil olursa nasıl yetiştiririz .''Amine 'nin derdi maddiyattı.Kocası fabrikada çalışıyordu.Çok şükür geçinip gidiyorlardı ama düğün vardı işin ucunda , zaman gerekiyordu.
''Dünürüm bir acelemiz yok , merak etme sen sadece ev iyi ,yakın ve sahibi satma konusunda acele edince elimizden kaçırmak istemedik.''Kahvesini yudumlarken Hana'nın kendine bir şey demesini bekliyordu.
Hana yanakları pancar gibi kızarmış bir şekilde siz bilirsiniz diyebildi.Onun için fark etmiyordu .İçinde Adin 'in olduğu her yer cennetti onun için.Ne zor şeydi böyle büyüklerle bunu konuşmak.
''Tamam o zaman Adin senin de evi gezmeni istiyor.''Leyla dünürüne dönerek uygunsan gidip bakalım.'' Amine kendisinin gitmesinin uygun olmadığına karar verdi.Ben beğensem ne olcak ,beğenmesem ne olcak .Kızım beğensin yeter dedi içinden.
''Siz Hana ile gidip bakın benim biraz işim var .O beğenirse bir ara gidip görürüz .''Hana annesinden aldığı onayla Leyla ile birlikte çıktı.
Leyla eve girip Adin 'e oğlum kapıda seni bekliyoruz diye seslendi.''Hana sen Adin 'i bekle birlikte gelin, ben gidip Tarık baban anahtarı alıp gelmiş mi bakayım.'' Baban kelimesinin üstüne basarak Tarık beyin de bu beklenti de olduğunu dile getirdi.
Bir türlü yanlız kalamayan iki aşığı, biraz olsun başbaşa bırakmak adına evin yolunu tuttu.Adin dışarı çıktığında Hana 'yı kendini beklerken buldu.
Hana kekeleyerek Leyla tey-şey anne off Leyla anne önden gitti de ,bana seni beklememi söyledi. Off ne saçmalıyorum, aferin Hana bravo sana diye içindeki ses söylenip duruyordu.
Adin parmağını Hana'nın dudaklarına götürüp onu susturdu.Kulağına eğilip'' Ne dedin sen? ''Hana bu sefer neyi yanlış yaptığını düşünmeye başladı.''Leyla anne önden gitti dedim.'' Adin Hana'nın Leyla anne demesinden çok keyif almıştı.''İşte benim kadınım ''diyerek dudağının yanına öpücük kondurdu.
YOU ARE READING
MAVİ KELEBEKLER
General FictionHollanda askerlerinin bir gecede kaderine terk ettiği, soy kırıma ugramış bir halk. Savaşın ortasın da, birbiri için atan, ayrı kalmış iki kalpti , onların ki. Aşk hiç bu kadar zor olmamıştı. Bir kadın hiç bu kadar yanmamıştı , ...