on beş

784 67 11
                                    

2 Yıl Önce

Yüzünde belli belirsiz bir kaç kırışıklık çıkmasına rağmen hatları hala net olan adam cam masanın başındaki deri koltuğa oturdu. Tam karşısında kendisinden daha az şık bir takım giymiş adam duruyordu, seyrelmeye başlamış saçları ve numaralı gözlükleri ile endişe ile baktı.
Mr. Jaurgeui elleri ile başını sıvazladı, titreten sesi ile sorguladı. "Şimdi ne yapacağız ?"
Adam kelimelerini iyi seçtiğinden emin olmak adına yutkunarak kendine zaman tanıdı. "Lauren'ın böyle bir olaydan yargılanması ile şirketin itibarı zedelenecektir, Efendim." Mr. Jaurgeui derin bir nefes aldı.
"Çocuklardan ikisinin ailesinin şirkette çalıştığını duydum." Gerginlik ile yüzüğünü cam masaya vurarak çözüm aramaya başladı. "Içeride olabilecek bir karmaşa bizi dışarıdan daha çok etkiler. Bana şu gençten bahset, adı neydi ?"
Adam atıldı. "Leonardo." Dedi. "Efendim psikoloji üzerine tahsili olan yakın bir arkadaşım var. Eğer Lauren'da kişilik bölünmesi olduğuna dair sahte bir rapor hazırlar ise hem şirketin, hem de Lauren'ın sicilini kurtarırız."
Jaurgeui netlikle baktı. "Kızımı akıl hastahanesine kapatmayacağım Henry ! Üstelik düşmanımız olan şirketler o raporları dip köşe araştıracaklardır."
Henry Jr. Tisein önündeki kağıtları karıştırdı. " Bazı ilaçlar var." Dedi. "Suni hastalık oluşturabiliyor ama bazı yan etkileri olacaktır."
Jaurgeui derin bir nefes aldı. "Onu bir şizofren haline getirmemi mi istiyorsun benden ?" Başını tavana kaldırıp kravatını genişletti. "Tanrım, Lauren ! Ne yaptın sen böyle? "
"Başka çıkar yolumuz yok gibi görünüyor, Mr. Jaurgeui." Dedi adam." Ama bu durumda da Leonardo sorun yaratacaktır, konuşur ise her şey şimdikinden daha kötü olur."
"Öldürün." Dedi Jaurgeui. "Lauren'a söylemeyin, o çocuk ile aralarında bir çeşit arkadaşlık var."
"Elbette efendim."

Bugün

Camila, keskin bir baş ağrısı ile uyandı. Yüzüne vuran güneş gözlerini kısmasına sebep oldu, yatakta yavaşça doğruldu ve ayağa kalktı.
Etrafa bakınırken aynanın önündeki tabureye bırakılmış bir kağıt parçası gözüne çarptı. Özensiz el yazısı ile yazılmış bir kaç kelimeye bakar bakmaz kendini kaybedermiş gibi bir hisle doldu.
" Uçacağım sevgilim, bir kelebek gibi uçacağım. Artık hayatımızdaki tek gerçeği de kaybettik, bir günlük ömrümün son dakikalarını da seni izleyerek geçirdim, masumdun, uyanma diye nefes dahi veremedim."

Butterfly (Camren)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin