KUZEY (+18) Düzenleniyor

BÖLÜM 11-BANA BORÇLUSUN

Derin'den

Kapıdan içeri girdiğimde nefesimi tutmuştum. Önümde Osman hoca ve kızlardan dolayı hiç bir şey görünmüyordu.

Müdürün sesini işitmiştim zar zor.

"Osman bey biz hallettik konuyu, siz çıkabilirsiniz.Kızlar siz kalın.Selen, Nilay ve Derin.Siz de kalın, bakalım derdiniz neymiş."

Osman hoca şaşırmış bir ifadeyle odadan çıkmıştı. O ne zaman müdür odasına gelse yanında getirdiği kişi muhakkak okuldan atılırdı.

Dedemle göz göze gelmemek için arkalarda duruyordum.

"Gelin bakalım önümüze doğru."

Selen ve Nilay ile birlikte önlere yaklaştık. Müdürün karşısındaki koltuğa baktığımda şok olmuştum. Resmen dilim tutulmuş, beynim bütün fonksiyonlarını yitirmiş gibiydi.

Dedemin olmasını beklediğim koltukta Kuzey vardı.Herkese teker teker bakıyordu.Bana gelince bakmadığını fark ettim. Bilerek bakmıyordu.

"Hocam biz kızlarla lavabodaydık Selen'de oradaydı erkek arkadaşımla çıplak fotoğrafını görünce sinirlendim ve nasıl böyle bir şey yaptığını sordum.O sırada bu kızla yanındaki geldi."

Kafasıyla beni işaret etmişti.

"Geldi ve ben bir şey demeden hepimizi dövmeye başladı."

Nilay sinirle araya girdi.

"Hiç de öyle olmadı hocam, onlar küfür ettiler sonra kavgaya döndü hem onlarda karşılık verdi. Derin'in dudağına benim de koluma bakarsanız anlarsınız.Hiç birinde gözle görülür bir darp izi yok, bizim izlerimizin aksine."

Nilay doğru söylüyordu. Kolunu sıkmış olan kız, Nilay'ın kolunu morartmıştı ve benim de dudağımı patlatmışlardı hatta kan tadı hala ağzımdaydı.

"Evet doğru söylüyorsun, bir açıklamanız var mı kızlar?"

İşler tersine dönmüştü. Sarışın kız sıkılarak nefesini verdi.

"Resim, ona ne diyeceksiniz?"

Telefonunu açıp karıştırmaya başladı.Bir süre sonra suratı bembeyaz olmuştu.

"Ama, eminim buradaydı.Yemin ederim hocam buradaydı. Bunlar bir şey yapmış olmalı.Size yemin ederim buradaydı."

İçimden sırıttım.Müdür bıkkın bir şekilde baktı.

"Anlaşıldı, çıkın kızlar." Hepimiz çıkarken tesadüfen Kuzey ile göz göze geldik.Yüzünde hiç mimik yoktu.

Neden bunu yaptığını ya da nasıl yaptığını bilmiyordum.

Kuzey'den

Sabah Toprak ile vedalaştıktan sonra bardan çıktım.Arabalarımdan biri nihayet Antalya'ya gelmişti.

Atlayıp okula doğru sürdüm. Geldiğimde okul bomboştu. Haliyle herkes derste olmalıydı.Basket sahasının arkasındaki kapıdan içeri gireceğim sırada bir konuşmaya kulak misafiri olmuştum.

Çıkıntılı duvarın arkasında durdum. Bir grup kız yüksek sesle konuşuyordu.

"Derin Miroğlu ismi, kızı araştırdım baya iyi boksçu.Böyle bir olay olursa biraz kışkırtmayla disiplinlik edip okuldan attıracağımıza eminim."

Başka bir kızın sesi geldi.

"Ya Nergiz emin misin? Sırf Alp kıza aşık diye ne bileyim çok kötü bir intikam olur bu.Hem siz ayrılalı bir hafta oldu unut artık şu çocuğu ne intikamı?"

En başta konuşan ses cevap verdi.

"Her şeyi ayarladım.Burak'dan tehditle aldım fotoğraflarını birazdan Selen çıkar onu hemen yakalamamız lazım kalkın."

Ah bu kızlar.Kafamı olayın saçmalığıyla salladım.Yukarı kata çıktığımda lavabonun önünde aynı grup Derin'in geldiğini birbirine haber veriyordu.Panoyla ilgileniyormuş gibi arkamı döndüm.Koşarak iki kişi girdi lavaboya.Kapı yarı açık kalmıştı ve girenlerin Derin ile arkadaşı olduğu görüküyordu.

Aralarında geçen bir konuşma sonrası Derin her şeyi planlayan kıza yumruk atmış ve ortalık karışmıştı. Merdivenlerden çıkan Ezgi'yi gördüğümde önüne geçtim.

"Neler oluyor?"

Israr etmeme gerek kalmadan Ezgi her şeyi anlatmıştı. O anlatırken de içerideki kızlar sahte bir üzüntüyle koridorun ucundaki disiplin kurulu odasına girdiler.

Olacakları bildiğim için müdürün odasına indim.Kapıyı tıklayıp girdiğimde müdür benden tarafa çevirdi yüzünü.

"Ooo Kuzey Arslan."

Şaşırtıcı bir hafızası olmalıydı.Olanları üstü kapalı bir şekilde anlattım ve buraya geleceklerini söyledim. Konuyla pek ilgilenmediği aşikardı.

Dayanamayacağı bir teklif sunup okula yüklü miktarda bağış yaptığımda gözleri anlayışla parlamıştı ve oldukça kibar davranmaya başladı.

Kapı açıldı ve içeriye bir adamla arkasında o kızlar girdi. Derin görünmüyordu.

Tam da beklediğim konuşmalar yapıldığında Derin öne çıkmıştı. Fotoğrafın nasıl silindiğini bende merak etmiştim.Derin'in yere bakıp sırıttığını görünce anlamak güç olmadı.Müdür sahte bir tavırla dinlemiş ve sorular sormuştu. Nihayetinde herkesin çıkmasını istedi. Bir süre sonra da ben bağış makbuzu imzalayıp çıktım.

Derin Miroğlu artık bana bir yardım borçluydu. Bunu unutmayacağını biliyordum.