BÖLÜM-60-İPLER KOPUYOR

14.7K 543 53
                                    

Gece karanlık çökünce üst kattaki yatak odamıza çıktım.Evin her odası sıcacıktı.Üzerimdeki kazağı çıkartıp aynanın önüne geçtim.Elimi karnıma koyup yavaşça gezdirdim.İçimde Kuzey'den ve benden bir parça vardı.Şu an onu hissetmem için çok erkendi ama sanki bir bağ oluşuyor gibiydi aramızda.Daha iki aylık olduğu için karnımda gözle görülür bir belirti yoktu.Telefonumun çalmasıyla yatağın yanındaki komidine ilerledim.Işıl arıyordu.

"Nasılsın? Konuştunuz mu Kuzey'le?"

"Evet.Çok sinirli,pek konuştuğumuz söylenemez ama bana karşı zamanla yumuşayacaktır."

"Ben de öyle düşünüyorum.Egemen gittiğinizden beri ağzımdan laf almaya çalışıyor nereye gittiniz diye,bir şeyler uydurmamız lazım."

"Olur."

"Yarın yanına geleceğim,iyi bak ikinize."

Gülümseyerek onaylayıp telefonu kapattım.Başımı kaldırıp aynaya baktığımda Kuzey'in kapıdan beni izlediğini gördüm.Üzerimde sütyenim ve taytım vardı sadece.Bir süre aynadan bakıştıktan sonra yavaş adımlarla yanıma gelip arkamda durdu.Sıcak dudakları omzumla birleşti ve öpücüklerini omuzlarıma bıraktı.Gözlerimi yumup kendimi gevşetmeye çalıştım.Elleri belimi kavradı.

"Hadi yatalım,yorgunsundur."

Başımla sessizce onaylayıp yatağa geçtim.Sol tarafıma geçip belimden sardı ve beni kendine çekti.Konuşmuyordu ama olsun en azından kokusu etrafımdaydı.Gözlerimi karanlığa yumdum.

Sabah uyandığımda gerneşip esnerken elimi sola attım.Gözlerimi hızla açıp doğruldum.Kuzey yoktu.Yataktan kalkıp üzerime kazağımı geçirdim ve aşağı kata indim.Burada da yoktu.Kapının yanındaki pencereden dışarıya baktığımda arabasının da burada olmadığını gördüm,gitmişti.

İçimde adını koyamadığım bir huzursuzluk vardı.Sanki Ekin'i öğrendiği günden beri bana karşı bakışları bile değişmiş gibiydi.Kahvaltı hazırlamak için mutfağa geçtim.İçeriyi havalandırmak için mutfağın camını açtım.Aç değildim ama bu şekilde de ayakta duramayacaktım.Buzdolabını açıp baktım,içinde yok yoktu.Bir süre renklerin karmaşasına bakakaldım ve ardından kahvaltılık kısmını açıp iki yumurta çıkardım.Tezgaha koyduğum sırada zil çaldı.Işıl olmalıydı.

Gülümseyerek kapıya koştum.Kapıyı açar açmaz Işıl'ın gülen yüzüyle karşılaşmıştım.Elindeki poşeti salladı.

"Sana ve minik teyzeme simit aldım,sıcacık.Yemedin değil mi? Kuzey'in arabası fa görünürde yok."

İçeri girip paltosunu çıkardı ve girişe astı.

"Uyandığımda gitmişti."

Bakışlarında kısa bir süre hüzün yakalamıştım.Sanki Işıl ben ne hissetsem anlayabiliyor gibiydi ve kendi hislerimi onun gözlerinde görebiliyordum.Sarıldıktan sonra mutfağa girdik.

Ben kahveleri yaparken o da kahvaltıyı hazırlıyordu.Mutfak diğer odaların tersine bembeyazdı.

"Yalnız ev çok güzel,kocanın zevkinin iyi olduğu senden belliydi."

Beraber gülerken güneş ışığının vurduğu minik masaya kahvaltılıkları yerleştik.Kahvelerimizi içerken Işıl yerinde rahatsızca kıpırdadı.

"Egemen diken üstünde gibi ama neler olduğunu anlatmıyor."

"Birazdan gidelim yanına,sen neyle geldin?"

Gözlerini devirip güldü.

"Şöförle geldim,yazık adamcağız bekliyor kapıda."

Dudağımı büzüp omzumu silktim.Yapacak bir şey yoktu.Kahvaltıyı ettikten sonra Işıl ile beraber eve döndüm.Saat dörde geliyordu.İçeriye girdiğimizde ev bomboştu.Salona geçip beklemeye başladık.Yaklaşık bir saat sonra büyük bir gürültüyle Egemen eve geldi.Bir kargaşa olduğu belliydi.Koşarak girişe doğru geldiğimizde Egemen'in şaşkın bakışlarına denk geldik.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Where stories live. Discover now