BÖLÜM-47- SEVGİLİM

33.9K 977 274
                                    

Egemen arkasına bakmadan masayı terk edip gittiğinde ben hâla onu izliyordum.Masaya bıraktığım telefonuma uzanıp saate baktım.10 Mart Salı.Tabii ya,o adamlarla konuştuğumuzda bahsettikleri gün bugün olmalıydı.Telefonu elime alıp koşar adımlarla odama çıktım.Kapıya geldiğimde yeni işe başladığını tahmin ettiğim hizmetli elindeki çantayı gülümseyerek havaya kaldırdı.

"Egemen bey çantanızın hazırlanmasını istemişti,sizin herhangi bir hazırlık yapmanıza gerek yok."

"T-teşekkürler."

Kadının suratına afallayarak baktığım sırada Egemen'in sesini duydum.

"Hadi Derin,uçağı kaçıracağız."

Nazikçe kadının elindeki çantayı omzuma taktıktan sonra merdivenlerden inmeye başladım.Mideme giren kramp ve ardından bulantıyla elimi karnıma bastırdım.O kadar düzensiz besleniyordum ki, elbette bir yerde patlak verecekti.Acıyla gözlerimi yumarak aşağı kata indim.

"Derin,iyi misin? Yüzün solmuş gibi duruyor."

Egemen'in endişe dolu bakışları arasında apar topar kendimi topladım.

"İyiyim, bir şeyler yemediğim için ufak bir ağrı oldu sadece."

"İyi değilsen gelmek zorunda değilsin zaten seni ardımda bırakamayacağım için götürüyorum.Bir kaç saat eve gelmedik hemen olay olmuş."

Gözlerimi kısarak Egemen'in yanına yaklaştım.

"Dadılık taslamayı ne zaman bırakacaksın?"

"Hiçbir zaman."

Eğilerek burnumun ucunu öptü ve koluma girip ana kapıya kadar bana eşlik etti.

Bir saat süren araba yolculuğundan sonra havaalanına gelmiştik.Arkamızdan bizi takip ederek gelen korumalar da bagajdaki bir kaç çantayı sırtlanıp bizimle beraber piste yürümeye başladı.Yaşadığım şeylerden ufak da olsa tırsmaya başlamıştım artık.Usulca Egemen'in göğsüne sokuldum.

"Korkma,yanında ben varım."

Gözlerimi yumup yürümeye devam ettim.Diğer uçaklara kıyasla daha ufak bir uçak yanında beş tane korumayla bizi bekliyordu.Adamlar Egemen'i görür görmez başlarıyla selam vermişlerdi.Egemen dikkatle beni uçağın basamaklarından çıkardı ve içeri girdiğimde açıkçası şaşırmıştım.

"Bu uçakta başka kimse yok mu ?"

"Aile uçağı diyebilirim."

Hızla arkama döndüm.

"Aile uçağı mı? Bu ailede ben de varım ama benim niye bundan haberim yok?"

"Daha haberinin olmadığı çok şey var abiciğim."

Gülerek elindeki çantayı yukarıdaki rafa yerleştirdi.

"Gel."

İşaret ettiği yere geçip pencerenin kenarına oturdum.Korumalar da arkamızdaki koltuklara oturduktan sonra uçak havalanmaya başlamıştı.

Yaklaşık yarım saat sonra hostesin biri aramızdaki masaya servise başlamıştı.Krepler,pancakeler ve daha bir sürü kahvaltılığı kadının masaya dizişini seyrettim.

"Şimdi bari bir şeyler ye Derin,yoksa seni uçaktan atarım."

Kendimi sıksam da dayanamayıp gülümsediğimde onun da güldüğünü gördüm.

"Ciddiyim."

Gülümseme tüm yüzüme yayılırken kadının masaya koyduğu sosis ve sucuğun kokusu midemi bulandırmaya başlamıştı.Hatta o kadar kötü kokuyordu ki daha fazla dayanamayıp tabağı kadına doğru itip elimle ağzımı kapadım.

KUZEY (+18) Düzenleniyor Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon