BÖLÜM-51-MESAJ

11.7K 533 80
                                    

Işıl'ın kıkırdamaları arasında daldığım uykudan uyandım.Beni yaramaz bakışlarla izliyordu.

"Ee,ne yaşandı dün gece ikiniz arasında?"

Kaşımı çatıp anlamaz gözlerle ona baktım.

"İkimiz?"

"Evet,ikiniz.Sen ve Ekin.Hadi anlat çabuk herkes sizden bahsediyor."

"Anlatacak bir şey yok.Gece üstümü örttü sadece ayrıca dün bana yaptıklarını görmedin mi herkesin içinde?"

Rahatsız olmuşçasına yatakta doğrulup önüme gelen saçlarımı düzelttim.Odadaki diğer üç kişi hala uyuyordu.Üzerimdeki çarşafı kaldırıp yataktan çıktım.Sandalyenin üzerine bıraktığım sweati giydim.

"Bence yine de senden hoşlanıyor,nerde görsem anlarım."

Aklıma Egemen geldiğinde telefonu bıraktığım çekmeceden çıkardım.Açmaya çalıştım ancak şarjı bitmişti.

"Bana bir şarj aleti lazım."

Hadi ama der gibi baktı.

"Burada telefon kullanmak yasak ve çok ciddi kurallar var.Yakalanırsan.."

Eliyle boğazını keser gibi bir hareket yaptı.Telefon ses çıkararak açıldığı sırada Işıl gelen sesten korkarak kapıyı kapatmaya koşmuştu.Telefonu elime aldım,şarjım bir kalmıştı.Ekrana düşen Egemen'in cevapsız çağrılarından sonra gördüğüm bildirimle hareketsiz kaldım.

Bir kısa mesaj düşmüştü bildirim ekranına.Kuzey'den.Tam mesajın üstüne tıkladığımda sırada telefon kapandı ve siyah ekrandaki yansımama bakakaldım.Kalbimin atışı dışardan duyulabilecek seviyedeydi.Telefonu yatağıma fırlattım ve ellerimi saçıma atıp duvara yaslandım.

"Bana çok acil şarj aleti lazım.Ne olursa olsun."

Dudaklarını büzüp tavanı inceledi.

"Bulabileceğimizi sanmıyorum ama bir bakarım yine de."

Kısa bir gülümseme ile karşılık verdim.Bugün antrenman yoktu takımdan bazıları toplanıp arabalara doluşup çıkmışlardı.Yemekhaneye indiğimiz sırada pişmiş etin ve yumurtanın kokusu midemi bulandırdı.Elimi ağzıma atıp gözlerimi sıkıca yumdum.Işıl diğer elimin bileğinden yakalamıştı.

"Hey,iyi misin?"

Başımı olumlu anlamda salladım.

"İyiyim sadece koku biraz midemi bulandırdı."

Elinde iki karton bardak kahve vardı.

"Gel biraz hava alalım ."

Hiç ses çıkarmadan bahçenin arkasına kadar onu takip ettim.Küçük eski bir oturağa oturduk.Kahvemi bana uzattığında minnetle elinden aldım.Aldığım yudum içimi ısıtarak mideme ulaştı.Biraz daha olsun kendimi iyi hissediyordum.

"Sen gelmeden önce bir kaç gün senin dedikoduların döndü hep."

Kaşlarımı çatıp sorar şekilde Işıl'ın yüzünü izledim.

"Eğitim,ailen vesaire ama benim en çok dikkatimi çeken kocandı."

Aldığım yudum boğazıma takılmıştı.

"Kuzey Arslan'ın karısıyla tanışacağımıza inanmamıştım başta ama buradasın.Kuzey ile buraya katılmadan önce bir kaç görevde beraberdik,diğerlerinin bundan haberi yok tabi."

"S-sen onu tanıyor musun?"

Başını sallayarak yerdeki çamurlaşmış tabana baktı.

"Bana ve aileme çok yardımı dokundu zamanında,sonrasında bazı şeyler oldu ve kendimi burada buldum.Sahi,o nasıl? Buraya gelmene izin vermiş olması için ölmüş olması lazım."

KUZEY (+18) Düzenleniyor Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin