En sonunda müdür beni dövmekten yorulup siniri geçince çekip gitti.

O kadar kötü dövmüştü ki yerimden kalkacak halim kalmamıştı.

Çocuklar beni taşıyarak yatağıma götürüp yatırdılar.

O gün sabaha kadar Cüneyt yaralarımı temizleyip bana bakmıştı.

Gerek olmadığını söylesem bile yanımdan ayrılmamıştı.

O günden sonra Cüneyt ile daha da yakınlaşmıştık.

Aradan 1-2 ay geçmişti ve olmayan kardeşim gibi olmuştu. O da beni abisi gibi görüyordu.

Her gün onun yerine ben dayak yiyordum. Müdür olacak şerefsizinde işine geliyordu.

Artık dayanacak sabrım kalmadığı için Cüneyt ile yurttan kaçmaya karar verdik.

Nereye gidip nasıl yaşayacağımızı hiç düşünmeden gece herkes uyuduktan sonra yurttan kaçtık.

Yanımızda ne paramız ne de üstümüzdekilerden başka kıyafetlerimiz vardı.

Karnımızı doyurmak için çalışmak yerine çalmayı tercih ettik.

Yaşamak için bir sürü kötü işlere bulaştık.

Büyüdüğümüzde bu işlerden kazandığımız paraları biriktirerek birlikte bir şirket kurduk ve bu zamanlara kadar geldik.

Şirketi kurduğumuzda artık karanlık işleri bırakıp düzgünce yaşamaya karar verdik.

Yeni yeni kendimizi toparlayıp işleri yoluna soktuğumuzda karşıma Nazlı çıktı.

Bir anda hayatımı değiştirmişti. Bu güne kadar hiç kimse beni sevmediğinden onun sevgisi karşısında afallamıştım.

Gün geçtikçe bende ona bağlandım. Ondan başka hiç kimseyi gözüm görmez oldu. Yaptığı hataları umursamadım. O beni sevdiği sürece diğer hiçbir şeyin önemi yoktu.

Ta ki her şeyi öğrenene kadar.

Nazlı'nın beni gerçekten sevmediği ve param için benimle birlikte olduğunu öğrendiğim gün ilk başta inanmadım. Daha doğrusu inanmak istemedim.

Bu zamana kadar beni bir tek o sevmişti. Böyle bir şeye inanmam mümkün değildi.

Ben inanmadığım için Cüneyt bir fotoğraf getirmişti.

Fotoğrafta Nazlı ve Yavuz vardı. Benim ortağım olan Yavuz. Arkadaşım dediğim adam.

Nazlı, Yavuz'un kucağına oturmuş ve öpüyordu. Fotoğrafı görünce ne yapacağımı bilemedim. Sinirimi Cüneyt' den çıkartmak için onu dövdüm. Ben ona vururken hiç sesini çıkartıp karşılık bile vermedi.

Birden ne yaptığımı idrak edince Cüneyt'i bıraktım.

Nazlı ile yüzleşip bunun hesabını sormam gerekiyordu.

Ama ben ona hesap bile soramadan öldüğü haberini almıştım.

Artık Nazlı olmadığı için bir şekilde sinirimi birilerinden çıkarmam gerekiyordu. Bunun içinde en uygun hedef Yavuz Soydan' dı.

Ondan intikam almak için ne yapacağımı düşünürken kardeşi aklıma geldi.

Bende en iyi yolun bu olduğunu düşünerek kardeşiyle yatıp ortada bıraktım. Bir daha hiç arayıp sormadım.

Sonradan öğrendim ki kardeşi benim yüzümden akıl hastanesinde yatıyormuş.

Buna vicdanın sızlamadı mı derseniz hiçbir şey hissetmedim.

Tutuklu (Tamamlandı) ✔Where stories live. Discover now