BANA KENDİMİ VER

229K 7.5K 1.4K
                                    

Göğsümde, o muhteşem sarhoşluğun altında filizlenen bir belirsizlik sızısı duydum ve boğazım tekrar tekrar kurudu. Bu sabah böyle bir şey hissetmek istemiyordum. Sadece biraz serinlemek, keyifli bir nefes alış ve çatlamak üzere olan başımın ağrısının dinmesi.

Beynim henüz uyandığımı ve yatağın içinde doğrulmak üzere olduğumu algılayamadan bedenimi iyice kavlayan, atletimsi şeyi çıkarmak için çekiştirdi.

Tuhaf bir şekilde uyuşukluğuma rağmen hiç zorlanmadan yapmıştım bunu. Serin hava al al olmuş tenimi okşayarak tüylerimi diken diken ettiğinde nihayetinde yatakta doğrulabildim.

"Ne kadardır uyuyorum?" diye sordum kendi kendime.

Dün gecenin anıları ilk başta kopuk kopuktu fakat bir araya gelip anlam kazanmaya başladıklarında önce uzandığım yerde şiddetli bir baş ağrısıyla kıpırdandım, sonra saniyeler içinde utanıp şok oldum ve sonra yeniden heyecanlandım. Bütün bu duygu seli kısa bir süre içinde yaşanıp bitmişti.

"Savaş Bey?"

Henüz gözlerimi saran çapağı bile temizleyemeden onu görmenin verdiği hisle kalbim deli gibi çarpıyordu ve nabzım adeta kulaklarımda atıyordu. Yüzüme, kalbimden pompalanan kan bütünüyle hücum etmişti ancak başımı kaldırarak ona doğru düzgün bir bakış atmayı başardım.

Beni izliyordu. Çenesinin keskin hatlarında gördüğüm gerginlik, göğsünün en az benim kadar hızlı nefes alıyor­muş gibi inip kalkmasının yanında geri planda kalıyordu.

Elinde tuttuğu viski bardağındaki kehribar rengi o ateşimsi sıvı, odanın içindeki kristal karaftan alınmıştı.

"Günaydın." diye mırıldanabildim.

Yatağın karşısındaki tek kişilik deri koltukta, elinde sabahın en erken saatinde içilmek için fazlaca sert olan içkisi ile öylece oturuyordu.

Ona daha net bir şekilde bakmak için doğrulduğumda başıma saplanan o amansız acı ve iç bulantısıyla yatağın başlığına yaslandım ve çarşafı üzerime çektim.

"Uzun süredir uyuyorsun." dedi, derin sessizliğinin ardından.

Sadece birkaç metre önümde oturuyordu. Pencerenin kenarında duran tekli koltuğu hangi ara yatağın karşısına çektiğini hatırlamıyordum ama tüm gece beni izlemiş olma ihtimali bile oldukça can sıkıcıydı.

Öylece beni izliyordu.

Gözlerinde belirsizliğin her tonunu görmüştüm. Hayır, bundan daha fazlası, çok daha fazlasıydı. Bakışlarıyla beni yiyip bitirdiğini hissediyordum. Tıpkı dün akşam baloda beni ilk gördüğünde baktığı gibi her detayı hafızasına kazıyor­du adeta. Boğazımdan inen sıcaklık göğsüme ve sütyenime yayılıyordu.

"Dün akşam çok yoruldum." diyerek bir açıklama ihtiyacı içinde yanıp tutuştuğumda tek yaptığım zihnimin içindeki yapboz parçalarını birleştirmek için yoğun bir efor harcamaktı.

"Dün akşam..." dediğinde beyninin içinde dönen fırtınadan bir haberdim. "Çok yoruldun, evet."

Sözlerinin altında yatan anlamı idrak etmem için biraz zaman geçmesi gerekirdi. Sarhoşluğumun ve kafamın içindeki karışıklığın yarattığı o kara bulutu delip bir anlam uyandırmak için harekete geçmiştim.

"Dün akşam?" diye tekrar ettim onunla beraber.

Dudakları bir şey söylemek için ara­lanmıştı ve benim tek yapabildiğim kendi dudağımı ısırmaktı. Delici bakışları bedenimi baştan aşağıya süzdüğünde karnımın aşağısına yoğun bir his öbeklendi. O kara gözlerinden bir buzul kadar soğuk yayılıyordu.

"Dün akşamı hatırlamıyor musun?"

Terlediğimi hissetmeme rağmen çarşafı tamamen yukarı sıyırdım. Yüzüme düşen saç tellerini kulağımın arkasına çekip ona baktım. Bana öyle bir bakışı vardı ki gören, çırılçıplak olduğumu sanırdı.

Titrek bir sesle cevapladım onu, "Savaş Bey..." dediğimde bacaklarım birbirine sıkıca kapanarak bir acı aramış fakat bulamamıştı. "Dün gece aramızda bir şeyler mi yaşandı?"

Hayır aramızda bir şey yaşanmadı ve bütün gece sızıp kaldın gibi bir cevap almak ve bu utanç verici konuşmadan bir an evvel uzaklaşma isteğiyle bir kez daha huzursuzca kıpırdandım.

"Evet." dedi soğuk bir sesle. "Dün gece aramızda bir şeyler yaşandı." diye devam ettiğinde her bir kelimesiyle olduğum yere çakılıp kalmıştım. "Bu odada, hemen şu yatağın ucunda."

Hoş geldiniz!

Kitabın ilk yayın tarihi: 12.02.2016

Kitabı, 2023 Ağustos ayı itibariyle yeniden yayımlamaya başladım. Final bölümüne kadar da yeniden birlikteyiz.

Girişte okuduğunuz kısım ilerleyen bölümlerden bir kesitti.

Bilginize.

BANA KENDİMİ VERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin