"Ne oldu battı mı?"

"Batıracağım ben sana-" diye ani bir çıkışta bulundu. Hiç yapmazdı böyle şeyler ne oldu bu çocuğa. "Tövbe tövbe." diye söylendiğinde gülmemek için zor tuttum kendimi.

"Gülme. Akşam gel sakin kafayla konuşuruz. Bu senin için önemli bir şey, üstelik benden öğreniyor olman da seni incitiyor bu da bu durumu fazla hassas kılıyor." dediğinde ona sarılmamak için kendimi zor tuttum. Ben beni oyalıyor derken meğerse o beni düşünüyormuş, hatta benden daha fazla önemsemiş bu durumu. Gel de sevme. Ulan Melike nerden çıktın sen ya, diye söylenip lanet ettim kader denen şeye.

Ona gülümseyip teşekkür ettim. O ise "Asıl ben özür dilerim, ailem adına. Seni bu eve getirirken seni korumaları gerekirdi." dediğinde anlam veremedim. Üstelemedim de çünkü okula geç kalıyordum. Ona veda edip odama gittim ve hazırlanıp evden çıktım.

Yine prova saatinde güle eğlene provalarımızı yapıyorduk. Tarık "Bu kadar eğleneceğimizi bilseydim önceden gelirdim." deyince onların da bundan zevk almasına sevindim. Sonuçta onları buraya zorla getirtmiştim. "Hera, cidden bu zamana kadar seni tanımamak çok kötü olmuş. Çok sevdim seni. Ufak kız kardeş gibisin."

"Hepinizden büyüğüm ben be." deyince kahkaha attı ve ayağa kalktı. "Gel bakalım." deyince ben de yanına geçtim. "Kız kardeş gibi durmuyor mu?" deyip güldü. Diğerleri de ona eşlik edip gülerken Tarık saçlarımı karıştırdı. Bense bir yandan gülerken diğer yandan onu durdurmaya çalışıyordum. Ta ki Akın, Tarık'ı itene kadar. Ortamdaki eğlenceli hava bir anda gerildi. Tarık "Ne oluyor?" diye tehditle karışık sorduğunda Akın "Kızın canını acıtacaksın." dedi.

Araya girip "Şakalaşıyoruz, kendine gel." dedim.

Akınsa "Konuşalım mı bir tanem." deyip beni koridora sürükledi. Diğerlerinin yanında sesimi çıkarmasam da koridorda tek kaldığımızda "Birincisi, senin bir tanen falan değilim. Sana aitmişim gibi konuşup beni zor duruma sokma. İkincisi, Tarık sadece benimle şakalaşıyordu."

"B-ben özür dilerim. Kıskandım lütfen affet."

"Akın beni zor duruma sokma. Sana düşüneceğimi söylemiştim. Ortada hiçbir şey yokken bu davranışların beni senden uzaklaştırıyor farkında değil misin?"

"Özür dilerim Hera. Lütfen uzaklaşma benden söz veriyorum daha dikkatli olacağım."

"İkimiz için de iyi olur." deyip tekrar müzik sınıfına döndüm. Ben içeri girince Mert çıkıp gitti. Diğerleri ise Tarık'ı sakinleştiriyordu. Tarık beni görünce yanıma geldi. "Hera, o aptal herif kafasında neler kurdu bilmiyorum ama benim zaten bir sevgilim var biliyorsunuz değil mi?"

"Biliyorum. Lütfen aldırma ona. Olanlar için üzgünüm."

"Onun için kendini üzme. Bunların nedeni sen değilsin."

"O zaman benim hatırım için otur da devam edelim."

"En başta o geri zekâlı için gelmiştim ama artık senin için kalıyorum burada. Senin bu işe bu kadar değer verdiğini bilmesem inan bana bir dakika daha durmazdım burada."

Gülümsedim ve "Hadi küçük kız kardeşine bateri çal o zaman." deyince o da gülümsedi.

Okuldan çıktığım gibi Barlasların mekâna yol aldım. Sonunda geldiğimde koridorda ilerliyordum. Tam içeri adım atacakken Poyrazın sesini duydum. "Melike'n mi gelecek?"

"Evet. Birazdan gelir." diyen Barbarın sesini duyunca heyecan yaptım. Ne yani görecek miydim onu? Belki de Barbar bizi tanıştıracaktır. Ne hissetmeliyim onu bile bilmiyorum. Off bu nasıl bir kördüğüm?

Barbar Where stories live. Discover now