Sadist

*10*

Aşağıya indiğimde kimsenin olmaması beni şaşırtmamıştı. Esin abla ve Caner amca acil bir iş görüşmesine gitmişlerdi. Doruk da muhtemelen bahçedeydi. Bahçeye çıktığımda Doruk arabaya yaslanmış bir şekilde sigara içiyordu. Onu ilk defa sigara içerken görmüştüm ve bu görüntü cidden nefes kesiciydi.
Sigarayı tuttuğu ince uzun parmakları, içine çekerken belirginleşen elmacık kemikleri..... Öyle etkileyici görünüyordu ki elimde olmadan bu görüntüyü hipnoz olmuş gibi izliyordum.

"Bana öyle bakmaya devam edersen gelip seni öpeceğim."

Doruk'un sesiyle kendime geldiğimde içimden aptallığıma binlerce küfür savurdum.

"N-ne izlemesi? Hiçte bile!"

Bana pis bir sırıtış gönderdikten sonra kafasını sağa sola salladı.

"Tabii. Sen öyle diyorsan..."

Yüzüm kızarık bir şekilde arabanın yanına gittiğimde birşeyi yeni farketmiş gibi kaşları çatıldı.

"Bu halin ne?"

"Ne varmış halimde?"

Gözlerini kısarak beni baştan aşağı öyle bir süzdü ki koşarak eve gidip üzerimi değiştirme isteğimi zor bastırdım.

"Sorunda orada hiçbir şey yok! Bu elbiseleri yaparken eksik kumaş mı kullanıyorlar lan?!"

Doruk'un tepkisine gülmemek için yanaklarımı dişlerken bir yandan da niye umursadığını düşünüyordum.

"Sanane Doruk? Ne istersem giyerim. Ve sen buna karışamazsın"

Doruk burnundan bir nefes verdi ve birşey söylemeden arabanın etrafından dolanıp sürücü koltuğuna oturdu. Öküzlüğüne gözlerimi devirirken zaten kapımı açacağını ummadığım için kendi kapımı açıp bindim arabaya. Sinirden direksiyonu sıktığı için parmak boğumları bembeyaz olmuştu. Kendi sağlığım için birşey söylememeye karar vermiştim.
Her an beni arabadan atıp tekme tokat dövebilirdi.
Sonunda nefes alış verişleri düzenli bir hal aldığında konuyu değiştirmek için aklımdaki soruyu sormaya karar verdim.

"Doruk? Birşey soracağım"

Bana tek kaşını kaldırdığında derin bir nefes aldım.

"Şey... Amcam sadist olduğunu biliyor mu?"

Tereddütsüz bir şekilde cevap verdi.

"Evet."

Hayır demesini bekliyordum. Amcam buna rağmen beni onun yanına bırakıyorsa Doruk'a gerçekten güveniyor demektir. Asıl anlamadığım Doruk amcamın güvenini bu kadar hak edecek ne yapmıştı? Amcam pek fazla kişiye güvenmezdi ve çocuğu olmadığı için beni kızı gibi severdi. Ve benim hakkımda oldukça hassastı. Bu yüzden di onu öz babam gibi görmem.

"Sadist olduğunu bildiği halde beni sana emanet ediyorsa sana güveni tam demektir. Söylesene bu kadar güveni hak edecek ne yaptın?"

Doruk hızlı bir hareketle arabayı emniyet şeridine çekip arabayı durdurduğunda yanlış birşey mi söyledim diye kelimelerimi tarttım. Çünkü Doruk burnundan nefes alıyordu.

"Bak Bulut. Sana daha önce de söyledim. Ben bir canavar değilim. Umursamaz ukala bir insan da değilim. Sadist olmam duygu yoksunu bir varlık olduğum anlamına gelmiyor. Ben masumlara zarar vermem ve ailemi de ne pahasına olursa olsun korurum. Sende ailemizden birisin artık. Ve seni de koruyacağıma emin ol. Şimdi amcanın bana neden bu kadar güvendiğini anladın mı? Artık çeneni kapat ve bu konuşmayı bana birdaha yaptırma."

Başımı salladığımda arabayı çalıştırıp yola devam etti.

"Amcandan konu açılmışken. Şu evlilik meselesi de nedir?"