S2Ep7 #ShadowHunters

264 16 8
                                    

(Theme: The Neighbourhood - Wires)

***

"Burası mı?" Lydia, kollarını bağlamıştı; etrafa bakar şekilde Impala'nın kaputunun üstünde oturup silahı temizleyen Dean'e bakıyordu. Allison, sürücü koltuğundan kalkıp arabanın anahtarını cebine atarak, arabanın kapısını kapadı ve kilitledi.

"Sanırım." Dedi Sam, tenha mekanda etrafı kolaçan ederken.

"New York için biraz tenha bir yer değil mi?" Allison, gözden uzak bu yerdeki dökük evlere bakınıyordu. Hatta birinden fare bile geçmişti.

"Öyle." Lydia'nın içine ufak bir titreme gelmişti. Dean, temizlediği silahı kemerine tıkıştırırken göz ucuyla Lydia'nın titremesini fark etmişti. Soru sormak yerine susmayı tercih etmişti. Sam, bu kadar tenha bir yerde aradıklarını bulamayacaklarını düşünüyordu. Hatta vakit kaybı gibi hissetmişti. Bir iki tane yan yana koyu kahve rengi apartman, asfaltın üzerinde sürüklenen poşetler ve toz taneleri, apartmanların biraz ilerisindeki kulübe, onun da ötesinde yıkılmış bir enkaz... Evet, buranın güzel bir havası yoktu.

Allison, o yıkılmış enkazın dibinde ilerlerken, bastığı yerin enkazın çukuruna kaydığını fark etti. Meraklanmıştı, belki de sadece bir çukurdu. Enkazın üzerinde örtülü bir çarşaf vardı. Çarşafın nereden geldiği muammaydı, Allison o çarşafı kaldırarak asfalta fırlattı. Tabelaya benzer ahşaptan bir şey gözüne batmıştı. Gözlerini kısarak eliyle tahtanın tozunu sildi ve iki elini birbirine sürterek temizledi. Tahtanın üzerinde 'Pandemonium' yazıyordu. Belli ki burası, eskiden ünlü bir yerdi. Tamamen isme bakılmış bir tahmin yapmıştı. "Sanırım bir şey buldum!"

Lydia, Dean ve Sam onun yanına geldi. "Pandemonium da ne demek?" Dean yüzünü buruşturdu.

"Fikrim yok." Allison cevapladı.

Sam'in aklına bir şeyler gelmişti. Gece boyu uğraş verdiği Gölge Avcıları araştırmasında böyle bir yerin ismi geçiyordu. "Allison, geri çekilir misin?" Allison, geri çekilerek Sam'e yol açtı. Sam, çukura doğru eğildi. "Dean, sen de şunları kaldırmama yardım et." Enkazın üzerindeki beton, tahta ve kirişlerin birazını geri çekerek çukur için yol açtılar.

"Şimdi ne yapıyoruz?" Diye sordu Lydia, ceketinin bir ucunu diğerinin üstüne getirip kollarını yeniden birbirine dolarken.

"Bence orada bir şey var. Çukur yeterince geniş, çıkacağı bir yer elbet olmalı." Cevapladı Sam.

"Bunun iyi bir fikir olduğundan emin misin?" Allison, tek kaşını kaldırarak çukura baktı.

"Ben burdan asla geçmem. Bizi kanalizasyona fırlatmayacağı ne malum?" Dedi Dean. "Yokum. Başka bir yol bulalım."

***

(Theme: Daughter - Medicine)

Şerif Stilinski, haftalarca süren bu aramanın sonuçsuzluğuna uyuşmuştu. Bittiğini düşünüyordu. Her şeyin olabileceği Beacon Hills de Şerifle beraber yaşlanıyordu. Oğlunu bu kadar özlemesi ciğerlerini yakıyordu. Chris Argent kadar duygularını bastırmayı çok isterdi. Ama tekrardan insanın kendinden kaçamayacağını düşündü.

Evi çok sessizdi. Stiles'la beraber iş arayışlarını, onun bu kadar büyüyüp hayatının durağanlaştığını her eve gelişinde sanki tekrar yaşıyordu. Rüyalarında onu görüyordu, belki sevgisini ona o kadar gösteremedi; ancak şu an burada olsaydı her şeyine her zaman katlanmaya hazırdı. Her şeyin kaybedince değerinin anlaşılmasından muzdaripti. Bunu aklına getirdikçe kahroluyordu.

Deri koltuğuna yaslandı ve elini henüz tıraş etmediği sakallarında gezdirdi. Gözü dalmıştı.

'Bana inanmıyorsun. Annem bana inanırdı.'

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 04, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

SuperWolf (SPN & TW)Where stories live. Discover now