SuperWolf (SPN & TW)

S1Ep1 #NewOnes

Evet arkadaşlar ilk bölümümüz başlıyor. Ben bir Stydia shipper olmama rağmen Lydean de destekliyorum. (Lydia ve Dean) Çoğunuz bunun saçma bir şey olduğunu söyleyecek ama yakıştıkları hakkında bahse girebilirim. Bunun konusu da Lydean hakkında olacak temel olarak. TW'deki bazı karakterleri buraya katmayacağım yani Starring olarak almayacağım. Eğer tutulursa 2. sezon yapacağım. Vote + yorumları esirgemeyin lütfen.

Theme: Shakira Feat Rihanna - Can't Remember To Forget You.

***

Beacon Hills'in en yağışlı günlerinden biriydi. Lydia ve Allison aynı eve taşındıklarından beri yedikleri içtikleri ayrı gitmiyordu. Yağışlı ve karanlık havada televizyonlarından bir korku filmi izliyorlardı.

''Çok saçma,'' diye mırıldandı Allison. Lydia, onun koluna hafifçe vurarak filme odaklanmasını istedi. Filmde bir kızın peşine bazı yaratıklar düşüyordu ve kız onlardan kaçmaya çalışıyordu. Evinin yatak odasında sıkışmıştı ve kapı zorlanıyordu. Bu dakikada Lydia da Allison da bu sahneye odaklandı. Kapı kolunun zorlanması durmuştu bir süreliğine. Ardından kapı kırılarak yaratık ortaya çıkmıştı. Tam bu anda Lydia ve Allison çığlık attı.

Allison hızla televizyonu kapattı. ''Bu kadar film yeter, Tanrı'm!''

Lydia ise telefonuna uzandı. Saate baktı. ''Saat sabahın üçü! İşe yetişemeyebilirim.'' Allison da eyvah dercesine bir yüz ifadesine büründü. O sırada telefonuna bir mesaj geldi. Lydia, ''Scott'dan mı?'' Diye sordu çocukça gülümserken. Allison sesini çıkarmadı. ''Onunla hala görüşüyor musunuz?'' Diye güldü Lydia. ''Evet, ne olmuş?'' dedi Allison.

Lydia yatağa gitmek için kalktı. ''Tamam, bir şey demedim, sakin ol Ally.'' Ona kısaltma isim taktığından beri Allison'u zor diyordu. ''Neyse ben yatmaya gidiyorum, geliyor musun?''

Allison reddetti. ''Yarın işe gitmek istemiyorum. Zaten Rodrick tüm hastaları bana yüklüyor. Bu aralar fazla çıkmıyor. Ben de izin istedim ve verdi.'' Allison bir doktordu, Lydia da bir psikolog. Lydia hala bir Banshee'ydi. Ancak özelliğini kontrol edebiliyordu. Allison ise avcılık işini bir kenara fırlatmıştı. Babasıyla anlaştığı için artık normal bir hayat istiyordu.

Lydia yatmaya gitti ve Allison da Scott'la görüşmeye devam etti. Sabahın dördüne yaklaşırken saat, uyuyakalmıştı.

***

Lydia, alarmın iğrenç sesini duymadı. Gözlerini açtığında direk saate baktı. İşe geç kalmıştı! ''Laanet olsun!'' diye bağırdı. Arkasından Allison hemen uyandı. ''Tanrı aşkına, Lydia! Neler oluyor?''

''İşe geç kaldım!'' Yataktan olduğu gibi fırladı. Hızlıca saçlarını aynada düzeltti, dolabı açtı, çiçek desenli bir elbise buldu ve giydi. Allison onun hızına şaşırmış kalmıştı. Lydia da iki dakikada hazırlanıp evden çıktı.

Arabasının anahtarını unutmuştu, koşa koşa evine tekrar çıktı ve anahtarları aldı. Allison evde oturmuş bilgisayara bakıp kahve içiyordu. ''Yine bir şeyini unuttun değil mi?'' diye sordu. ''Kesinlikle.'' Dedi Lydia ve tekrar evden çıktı.

Arabasına atladığı gibi sürmeye başladı. Trafik yoğundu. Ve yanında gürültülü bir şekilde hareket eden bir araba fark etti. 1967 model Chevrolet Impala. Elleri direksiyondayken, yanındaki arabanın sürücüsünü görebiliyordu. Rampa kahverengi saçlı, yeşil gözlü ve oldukça yakışıklı bir tipti. Yanında da ondan daha uzun saçlı biri oturuyordu. Kardeş olabileceklerini düşünmüştü. Onlara öyle bakarken, sürücünün de ona bir anda baktığını fark etti. Utanmıştı ve gözlerini hemen karşıya dikti. Kırmızı ışık yeşile döndüğünde gaza bastı ve iş yerine ulaştı.

Kapıdan hızla girdi. ''Üzgünüm, üzgünüm, geç kaldım biliyorum.'' Diyerek ofisine kadar koştu. Ofisinde biri vardı. Siyah saçlı ve mavi gözlü, yapılı bir adam vardı. Elinde de Allison'la Lydia'nın fotoğrafı. ''Kimsiniz?'' diye sordu Lydia. Karşısındaki adam hafifçe gülümsedi. ''Kimsiniz diye sorduğumu hatırlıyorum.'' Diye tekrarladı Lydia. İçine kötü şeyler doğuyordu. Ondan istemediği kötü enerjiler alıyordu. Kötü düşünüyordu. Banshee olduğundan mı yoksa karamsar olduğundan mı bilemiyordu.

''Dikkatli ol, Lydia Martin.'' Dedi ve kapıya kadar yürüdü. Lydia'yla arasında çok az bir mesafe kalınca, Lydia biraz ürktü. Sonra adam tekrar gülümseyerek kapıdan çıktı. Lydia kendini bu kadar kötü enerji halkaları arasında çığlık atmamak için zor tuttu. Boş boş etrafa bakındı. Allison'la olan fotoğrafını eline aldı. Fotoğrafta kendisinin siyah beyaz olduğunu ve gözlerinin tamamen siyahlaştığını, Allison'ın ise karnından kan aktığını ve onun da siyah beyaz olduğunu gördü. Fotoğrafın arkasını çevirdi. ''Bela geldi'' yazılıydı...