S2Ep1 #MoreDark

224 36 4
                                    

Hatırlatma: Stiles'ın gözleri, birkaç dakika sonra açıldı. Gözleri, zifiri karanlıktan farksızdı. Ruhu da öyle olacaktı.

***

-Birkaç Hafta Sonra-

"Yardım edin! Hey! Yardım edin!" Bir kadın çığlık çığlığa kaçışıyordu. Gecenin zifiri karanlığında kayboluyordu. Peşindeki adamdan her kaçışında, sanki bir kedi fare oyunu gibi, tuzağa tekrar düşüyor, kendini oyuncak gibi hissediyordu. Oldukça da bir kurbandı.

"Benden kaçabileceğini mi sanıyorsun?" Adam ona yaklaştı. Kadın loş ışığın olduğu bir yerde köşeye sıkıştı ve katiline baktı. Çökmüş ve koyulaşmış göz torbaları, kapkaranlık, simsiyah gözleri, koyu kahverengi saçları olan biriydi. Yamuk bir gülümsemesi vardı.

"Sen kimsin?" Diye sordu kadın titreyerek. Ardından adamın elindeki bıçağa baktı.

"Ölümün ya da kurtarıcın." Ardından adam, bıçağı kavradı ve kadının üstüne çullanarak onu bıçakladı. Kadının can çekişmesini büyük bir şehvetle izliyordu. Bir yandan gülüyor, bir yandan etrafa bakınıyordu.

Kadın ölmeden hemen önce, adam kadının kulağına eğildi. "Stiles da diyebilirsin."

***

"Onu kurtaracağım." Scott, sığınağa benzer evin içinde dolanıyordu. Dean, nedensizce, Lydia'nın çektiği acıyı yüzünden okuyup anlamaya çalışıyordu. Olaylar yüzünden daha yakınlardı. Sam ise birkaç kitap karıştırıyordu. Stiles'ın içinde hala Nogitsune'dan parçalar varken İblis olması, büyük bir sorundu. Belki de sadece Beacon Hills için tehlike değildi. Scott, kollarını birbirine bağlamış Lydia'nın yanına yaklaştı. "Lydia, herhangi bir şey hissediyor ya da duyuyor musun?"

Lydia sesini çıkaramadı. Sadece başını hayır anlamında salladı.

Scott elini ensesine götürüp bağırmaya başladı. "Şimdi de onunla en güçlü bağı olan kişi," Sam'e baktı, "ya da en güçlü kişi, onun hakkında hiçbir şey hissedemiyor ya da bilmiyor! Ne harika!"

Allison ayağa kalktı. "Onun üzerine gitme! Tanrı aşkına Scott, en güçlü olan bile herkesi kurtaramaz!" Allison bunu sanki tıslayarak söylemişti.

"Neredeyse ölecek olduğunda seni çok zor kurtardık! Her zaman bir yolu oluyor, değil mi? Baban, Allison? O nerede şimdi? Hadi, avcılığı bırakmanın nedeninin korkun olduğunu itiraf etsene herkese!"

Allison ona bir yumruk geçirdi. Onlar karşılıklı birbirine bağırırken, Dean, Lydia'ya dikkat etti. Kasılıyordu ve kaşlarını çatıyordu. Bir şey olacağını anladığında, "Lydia," dedi. Ancak geç olmuştu.

Lydia birden ayağa kalktı "Yeter!" diye bir çığlık kopararak. Elini Scott'a doğru uzattığında, elinden bir hava dalgası çıktı ve Scott'ı duvara toslattı.

"Hatırlatın da onu kızdırmayayım," Sam fısıldayarak Scott'ın yanına geldi. Scott, afallamıştı. Belli ki Scott da Stiles'ı kaybetme korkusuyla içinde bir kaos ortamı oluşturmuştu. Bu da onu kontrol dışı bırakıyordu. Scott, gözlerini parlatmış Lydia'ya bakıyordu. Allison, ne olur ne olmaz, yanındaki çekmecede bir silah buldu.

"Allison, yapma." Dean de ayaklandı. "Lydia, kendini kontrol et! Scott, sen de öyle!" Hiçbirinin onu dinlemediğini biliyordu.

Allison, nişan almış bekliyorken Sam, Scott'ı tutuyordu. Lydia'nın gözleri Dean'e kaydı.

"Size tam olarak bunu yaptırıyor!" Dean bağırdı. "Lanet olası piç herif size bunları yaptırıyor! Kaos ortamı yaratıyor ki birbirinizden ayrılın!"

SuperWolf (SPN & TW)Where stories live. Discover now