#Bölüm12#

59 11 2
                                    

Yaklaşık bir saatlik bir yoldan sonra yaşadığımı düşündüğüm mahallenin girişine gelmiştik.

"Sen burada bekle istersen. En geç bir saate kadar dönerim ben." dediğimde güldü. "Ne bir saati kanka? Çocuğa bir şey olmamış söylediğine göre, iki geçmiş olsun der çıkarız." dediğine olumsuzca başımı salladım.

"Konuşmam gereken bir konu daha var." dediğimde, "Ne o kanka, bücür manita mı yaptın?" diyip güldüğünde bende gülümsedim. Beni her zaman gülümsetebilen bir arkadaşım olması çok güzeldi. "Kapıda beklersin, Deniz." dedim gülerek, başını sallamakla yetinince, arabadan indim. Tahmin ettiğim evin kapısına yöneldiğimde, Deniz'e baktım. Duvara yaslanmış, bana bakıyordu. "Belki bu ev değildir, hemen yayılmasaydın." dedim gülerek. "O zamanda sen beni beklersin." dedi gülerek.

Kapıyı çalıp, açılmasını bekledim. Belkide bütün hayatım değişecekti.

Kapının açılma sesini duymam ile gözlerimi kapattım ilk birkaç saniye, sonrasında ise kafamda bir darbe hissetmiştim. Sonrasında bilincim kapanmış olmalı...

----

   Gözlerimi açtığımda evdeydim. Zengin evi! Başımda, Deniz vardı. Şimdi biraz anımsıyordum ama Deniz varken nasıl olmuştu anlamıyordum. Deniz'in yüzüne dikkat ile baktığımda yanağında ki çizikleri farketmiştim. "Deniz ne oldu sana!" diye yattığım yerden birden fırlayınca kafamda ki ağrı ile tekrar kendimi yattığım yere bıraktım. Ki hızlı bırakmamda güzel bir etki bırakamamıştı... "Dedi ağrıdan ölmek üzere olan kız..." biraz gülmeye çalıştıktan sonra tekrar konuştum, "Ne oldu bize?" Deniz biraz düşünüyormuş gibi yaptı. "Senin kafana kalın bir sopaya benzeyen bir şey ile vurdular, kızın yüzünü görmedim ama bir an sen sandım sanki! Benziyordunuz biraz. Tam, 'ne oluyor' diye kıza soracaktım ki arkadan biri gözlerimi kapattı, sonra biri yüzümü çizdi ve sonra banada vurdular sanırım. Daha fazlasını hatırlamıyorum."

Beynim patlamak üzereydi! Aklım bir türlü almıyordu. Eve nasıl gelmiştik? Deniz bu konuyu bırakmalıydı artık. İçten bir gülüş göndermeye çalıştım. "Kızlardan dayak mı yedin, Deniz?" Deniz'in surat ifadesi anında değişti. "Bence arkada ki erkekti. Erkekten dayak yemiş olmalıyım." erkekler nedensizce bu konuda hassastı işte...

"Öyledir tabii ki." dedim en alaycıl ses tonumla. Deniz ağzını açmıştı fakat sonra tekrar geri kapattı. Diyecek bir şey bulamamış olmalıydı.

----

Bir süre sonra, Deniz'i evden göndermiştim ve bende uyumuştum. Bu ağrı ancak öyle geçerdi. Sabah uyandığımda tekrar mahalleye gitmek istemiştim fakat Burçin evime gelmişti, bugünü ona ayırabilirdim. O her zaman benim için bir adım daha öndeydi. Zaten bir şey yapacağımızda yoktu. Genlerimizde üşengeçlik olmalıydı.

---

"Kız sen onu bırakta, Aysu'nun yeni sevgilisini gördün mü!? O çocuk nasıl bakar bu kıza? İnstagramda bak hadi hemen." Hızlıca Aysu'nun instagram hesabına girdim. "Şaka mı bu! Şöyle sevgilim olsun 10 trilyon borcum olsun be!" dedim kroya bağlayarak. Çocuk abartılıcak tipte değildi fakat Burçin'e ayak uydurmalıydım.

"Kız bu Aysu'nun eski sevgilisinin yeni sevgilisi vardı, o kızda çok güzeldi sonra bu ikisi ayrıldı bu kız yeni sevgili yaptı asıl onu görmelisin!" Burçin telefonunda yeni bir fotoğraf açarken ağzım açık kaldı. Nerden nereye...

"Yahu sen onları nerden tanıyosun! Biri diyor ayı diğeri anlıyor dayı!" dedim şaşkınlıkla. "Boş zamanım çok. Canım sıkılmıştı birazcık baktım." dediğine güldüm. "Birazcık? Peki."

"Neyse ya. Boşver sen Aysu'nun eski sevgilisinin, eski sevgilisinin, yeni sevgilisini. Asıl Merve cadısının eski sevgilisinin, yeni sevgilisini görüceksin! Kız bir içim su! Merve'de zaten unutamadı çocuğu kıskançlıktan gebermiştir kesin! O çocuk tükürdüğünü yalamaz, Merve kaybetti o çocuğu."

"Neden ayrılmıştılar?" diye sorduğumda, Burçin'in yüzüne bir sırıtış yerleşti. "Bak şimdi, Merve bu çocuğu pek tınlamıyodu. Eski sevgilisiylede baya bir yakındı. Görüyorduk ya hani hep okulda? Çapkın Berke yahu! Heh. İşte çocuk bir gün bizim okula ziyarete gelmiş, Merve'yi sonra bunları nasıl bulsun! Resmen zina yapıyorlarmış! Sonra çocuk terk etti, Merve'yi. Ne zaman terk etti, o zaman kıymete bindi zaten." derin bir nefes aldı, "Kısacası Merve, mal." güldüm bir süre. "Yemin ederim dedikoducu mahalle kadınlarından farkın yok." kendiside güldükten sonra, "Gelecekte ki mesleğim!" diye dalga geçti.

İnstagram hesabımın, keşfet bölümünde bakınırken bir anda kendimi gördüm. Belki yanlış görmüşümdür düşüncesi ile fotoğrafa tıkladım. Fotoğraf açılınca gerçektende kendim olduğunu farketmiştim fakat benim hesabım değildi. Hızlı bir şekilde kullanıcı adına tıkladım.

Kızın ismi Rüya Güler'di.

Resimlerinde ben vardım, isimide benim ismimdi ama soyadı...

"Burçin benimle dalga geçiyorsan gerçekleri söylemen için üç saniyen var!" diyip telefonu, Burçin'in gözüne sokarcasına yüzüne uzattım. "Kanka bu ne?" dedi anlamazca. Telefonu alıp birde kendim baktım.

'İnstagram durdu.'

Şaka mı yapıyorsun, canım telefonum?

Hızla instagrama tekrar girdim ve isimi arattım, fakat o hesap dışında birçok hesapla karşılaşmıştım. Bu olayı en kısa zamanda çözmeliyim.

Rüya KızıWhere stories live. Discover now