KARANLIĞIMDAKİ CENNET

14-Sürpriz.

Kaan ise yatağın ucunda başını öne eğerek oturmaya devam etti.

"Hayır ne olacak yani kötü mü oldu? Duru'yla sevgili oldular bize dua etmesi lazım beyimiz!" dedi Sinan tekrardan bağırarak konuştu odanın içinde gezinip durarak.

Kaan ise hiçbir şey demedi çünkü ne dese şuan karşısındaki yerinde duramayan gence fayda etmezdi. Sevgilisini iyi tanıyordu çünkü.

"Tamam yaptığımız saçmaydı belki ama herkesin içinde yumruk yemeyi üstelik bütün arkadaşlarımın, çevremin içinde hak etmiyordum." diyerek ekledi Sinan, bir önceki sinirli cümlelerinin arasına.

"Sinan artık sakin olur musun? Yeter, yoruldum odanın içinde dönüp durmandan otur; sakince konuşalım. Elbet düzelecek her şey." dedi yatıştırıcı sesiyle Kaan.

"Ya bi siktir git Kaan, ne düzelmesi beni yatıştırmak için saçma sapan şeyler uydurma."

Kaan şok olmuştu duyduğu sözler karşısında. Tamam ondan aşkım cicimli sözcükler beklemiyordu ama direkt küfür yemeyi de beklemiyordu. Aniden ayağa kalktı duyduklarından sonra ani bir hareketle. Biraz canı acımış olsa da belli etmedi karşısındaki gence. Elindeki sargı bezlerini yatağın başlığının yanındaki komodinin üzerine bıraktı ve sevgilisinin yüzüne baktı, kısaca. Ama göz göze geldiler bu kısa anın içinde. Kaan ise karşısındaki sinirli gence kafasını onaylamaz bir şekilde sallayıp, hiçbir şey söylemeden ceketini alıp odadan dışarı çıktı.

Sinan ise hareketsiz bir şekilde sadece pencerenin kenarından yolda yapayalnız yürüyen sevgilisine baktı. Ve hatasını bir kez daha anlamıştı...

***

"Daha iyi misin?" diye sordu Kaya, Rüzgar'a dönerek. Rüzgar ise sadece başıyla onayladı, karşısındaki sehpada oturan genci.

"Ee o zaman yaşananları anlatabilirsin, hani herkes beni sattı dedin ya?" dedi Kaya, karşısındaki düşüncelere dalmış gence. Aslında konuyu pek merak etmiyordu Kaya sadece az önceki yaşanan olayı kendi kafasında bitirmek için o konuya yoğunlaşmak istedi.

Rüzgar ise hiç bir şey duymamış gibi sadece elindeki kahve bardağıyla karşısındaki duvara bakıyordu ama bakışları o duvarı bile delip geçecek kadar uzaktı.

"Rüzgar seni dinliyorum" dediğinde Kaya, Rüzgar kısa bir an sıçradı. Çünkü Kaya'nın sesi istemsizce yüksek çıkmıştı.

Ardından Rüzgar elindeki fincanı onun oturduğu masaya koyup, ona doğru eğildi ve dizlerinin üstüne kollarını koyup başını kaldırdıktan sonra tam anlatmaya başlayacakken telefonu çaldı. Ve bu ikisinin de kulaklarında çınlayan telefon sesi hiç hayırlara alamet değildi...

Ekim 2015

Sinan kollarındaki sevgilisini yere indirdi gayet geniş olan banyoda. Ardından ellerini, banyonun bir köşesini boydan boya kaplayan jakuzinin batarya başlıklarına götürdü ve sıcak suyu açtı. Su karşılarında şırıl şırıl akmaya başladı bir anda, insanın içini ısıta ısıta. Sinan'la Kaan'ın da sıcak su karşısında içi ısınmıştı elbette, üstelik yeni sönmüşken. Gerçi içlerindeki aşk ölmeden birbirlerinin ateşini düşürememeleri normaldi. İkisi de suya bakan bakışlarını birbirlerine sabitlediler ve ikisi de aynı anda birbirlerinin dudaklarına yapıştılar...

Ardından sıcak su dolu jakuziye ikisi de birbirinin elini tutmuş bir şekilde adım attı ve ikisi de birbirini yıkayıp, kurulandılar. Sonrasında Sinan Kaan'ı banyoya nasıl soktuysa öyle taşıdı tekrardan odaya ve yatağa bırakıp yanına yattı sevgilisinin. Çünkü, artık güzel bir uykuyu hak etmişlerdi.