" Umudun Sonsuzluğu"

1.6K 171 17
                                    

İyi okumalar....

1 Hafta Sonra

Beş yıl sonra beş yıl önce ne fark eder ki? Bana bu gün ya da yarın deme. Seni seviyorum demen sonsuza dek seni sevmem için yeterli.

Kuzey DEĞİRMENCİ

Kuzey'in uyanmasının ardından tam bir hafta geçmişti. İlk günler, yürümekte ve konuşmakta zorluk çekmişti. Ama şuan eskisi kadar olmasa da daha iyi sayılırdı. Geçen bir hafta boyunca Şermin Değirmenci, daha önce hiç tanımadığım bir anne rolüne bürünmüştü. Bazen göz göze geldiğimizde içinde ki karanlığa düşen renkleri görebiliyordum. Belki siyaha karşı durmaları zordu ama yine de girmekten korkmuyorlardı. Annem ise Kuzey'in uyanmasına sevinmişti ama onun sevindiği, benim tekrardan yaşama dönmemdi. Bir haftadır günlük rutinimin dışına çıkmıştım. Mesela önceleri hiç uğraşmadığım, kısa saçlarımı her gün şekillendiriyor, ne giydiğime dikkat ediyordum. Aynaya baktığımda mutlu bir Hazal vardı artık. Yaşayan bir Hazal... Şimdi ise yine aynanın önünde üzerimde ki kıyafetleri kontrol ediyordum. Beş yıl önce uykuya dalan duygularım son günlerde eskisine oranla daha güçlü uyanmışlardı. İnsan bir şeyi kaybettiğine inandığında ona karşı tüm hisleri, tüm duyguları yok olmaya başlıyordu. Ama döneceğine inandığında ise o duygular beklediği şey gelene kadar kuvvetli bir uykuya dalıyordu. Benimde öyle olmuştu. Kuzey uyandığı ilk günden beri, tüm heyecanım, utangaçlığım yerine gelmişti.

Son kez aynadan kendime bakıp evden çıktım. İki gündür annemde bir tuhaflık vardı. Kuzeyle ilgili olduğunu düşünmüştüm ama değildi. Ürkek ve bir şeyden kaçar ya da saklanır gibi hali vardı. Bana karşıda fazla korumacı olmaya başlamıştı. Tamam, annemin her zaman bana karşı koruyucu yönü fazlaydı ama şimdi bu kadar artmasını anlayamıyordum.

Derin bir nefes alıp aklımdan tüm olumsuz duyguları çıkartmaya çalıştım. Şuan tek düşüncem Kuzeydi. Uyandığı gece bana sonsuza dek dediğinde, o söz, beni düştüğüm karanlıktan aydınlığa çıkartmıştı. Sanki beş yıl boyunca hiç nefes almamışım gibi.

Mükemmeldi! O kesinlikle benim adamımdı ve ben onu asla bırakmayacaktım.

Kuzeylerin evinin bahçesine girdiğimde, istemsizce gülümsedim. Aslına bakılırsa bir haftadır farkına varmadan sürekli gülümsüyordum. Kuzey komadayken ilk bu eve geldiğimde, kimseye itiraf edemesem de umudumu kaybet üzereydim. Şermin hanım asla beni Kuzeyle görüştürtmeyecek hatta onu uzaklara götürecek sanmıştım. Ne korkularım gerçek olmuştu ne de umudum ölmüştü. Aksine benim mucizem gerçek olmuştu. Pembe bulutlu, şeker kokulu bir rüya gibi. Kabusların ardından görülen bir rüya. Bozulmasından ve uyanmakta korkuyordum.

Dış kapının yanına yaklaştığımda, zile basmadan kapı açılmıştı.

" Aslı, Kuzey'in ilaçlarını vermeyi unutma. Ha! birde akşam yemeğine Ahmet beyde katılacak ona göre hazırlarsın." Şermin hanım, evden çıkmak üzereyken denk gelmiştik. Buna bile gülümsedim. Yalandan öksürüp beni fark etmesini sağladım.

" Hazal?" Omuzlarının üzerinden, yeşil gözlerini üzerime dikti.

Gülümsedim.

" Merhaba, Şermin hanım. Kuzey'i görmeye gelmiştim." Çantasının fermuarını çektikten sonra başını salladı. Acelesi vardı belli. Açıkçası Şermin hanımın evde olmamasına sevinmiştim. Çünkü bizi Kuzeyle yalnız bırakmıyordu.

" Dediklerimi, sakın unutma." Dedikten sonra tekrar bana döndü. " Görüşürüz Hazal."

" Görüşürüz."

UMUDUN ADI AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin