7. bölüm

182 11 0
                                    

İlk önce okuyanlara ve vote edenlere teşekkürler. Aslında okuyucuların artmasını beklicektim ama sizi daha çok merakta bırakmiyim dedim :D karşınızdaaaaa heyecanlı uzun bir bölüm...

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

İşte başlıyorduk. Benim için bir ilk olmicaktı. Annemin arkadaşlarından bir kaçı element kontrolcüleriydi zaten. Mesela Derya abla en fazla 5 yaş büyüktü benden ve suyu kontrol ediyordu ayrıca Leyla teyze gerçek yaşını hiç söylemesede annem kadar vardı ve ısıyı kontrol ediyordu. Serenay ise sanırım o hava kontrolcüsüydü. Çünkü kızın boğulmasının tek mantıklı açıklaması buydu. Normal insanlar onları bu güçlerini kullanırken fark edemezler. Lakin biz cadılar ve bizim gibi normal olmayan kişiler diğer doğaüstü varlıkların gerçek yüzlerini görebiliyorduk. Mesela şeytanlar. Biz onların o korkunç cehennemden çıkma yüzlerini görebiliyorduk. Ayrıca melekler kanatlarını kullandıklarında görebiliyorduk. Onun dışında insanlar onların kanatlarını hiç bir şekilde göremiyordu.

Serenay evin içinde ilerlerken bende onu takip ediyordum. Heyecanlı olduğu belliydi. Evleri değişik bir dekorasyona sahipti ne tam modern ne de tam eski tarza. Eşyaların neredeyse hepsi ağaçtandı. Odasına girip çantasını yatağına fırlattı ve bana dönüp:

- Çantanı odama bırakabilirsin.

- İyi olur.

Çantamı odasında bırakıp onu takip ettim. Ardından bir kapının önünde durdu yavaşça kapıyı tıklattı ve kapıyı açtı. İçeride camın karşısında sallanan sandalyesine oturmuş pipo içen bir adam beklerken karşımda en fazla 50 yaşında gözüken biri duruyordu ve bilgisayar başındaydı. Aman tanrım baktığı sayfa twitter mıydı?! Bişey dememiştim sadece gerçekten bir kızılderili dede beklemiştim. Kafasını kaldırıp bize baktığında güznde bir gülümseme oldu:

- Hoşgeldin kızım. Yanındaki arkadaşın kim?

- Hoşbuldum büyükbaba. Okuldan arkadaşım.

- Bir şey mi oldu neden yanıma geldin peki?

- Şey..Aslında evet oldu.. Ben..Mina sen konuşur musun lütfen?

Bana yalvaran gözlerle bakınca çok heyecanlı olduğunu ve söyleyemediğini ayrıca olayı tam anlayamadığını anlamıştım. Kafamı onaylar gibi sallayarak büyükbabasına doğru bir adım attım. Açıkçası uzaktayken daha cesurdum ama ne olursa olsun konuyu başlatmalıydım. Ellerimle oynuyordum yine. Ellerime bakıp onları ayırdım ve arkamda birleştirirkende kafamı kaldırıp göz göze geldim ve az önce aldığım nefesle birlikte konuşmayada başladım:

- Merhaba ben Mina kendimi tanıştırayim.

Elimi ona uzatmıştım ve sıkıncada:

- Ben bir cadıyım.

Gözleri büyümüştü. Onunda heyecalandığı belliydi. Bir şey demesine izin vermeden sözüme devam ettim:

- Bugün bir olay oldu. Ve ben.. Ben Serenayın gerçek yüxünü gördüm. Lakin sonra daha çok şaşırdım çünkü Serenay gücünden habersizdi. Gücünü bilmeden kullanmıştı. İstemsizce yani. Ve az daha... Az daha bir kızı öldürecekti.

İşte o an gözleri daha çok büyümüştü hemen gözlerini Serenay'ın üstünde topladı. Kafamı çevirip Serenay'a baktığımda yere bakıyordu ve sanki çok kötü bir şey yapmış gibi konuşamıyordu. Büyükbabası oturduğu sandalyeden kalkıp Serenay'ın çenesini yavaşça kaldırmıştı. Ve gözlerine bakarak konuştu:

- Bu duyduklarım doğru mu?

Serenay onaylarcasına kafasını salladı. Gözleri dolmuştu ama yaptığı şeyden dolayı değildi bunu bir kaç saniye sonra kafasını kaldırıp büyükbabasına:

Camdan KanatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin