2. bölüm

199 7 0
                                    

:O uyuya kalmışım akşam akşam. her neyse hemen yazıyim :D Bu arada multimedia'daki bu bölümde çıkan gizemli kişi :D

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Karşımda duruyordu. Annemin yıllarca korunmam için beni eğitti şey. Kocaman siyah kanatları yıpranmıştı. Düştüğü an herhalde böyle olmuştu. Buz mavisi gözleri etrafı korkuyla ve merakla inceledikten sonra gözlerimde takılıp kaldı. Hiç göz kırpmadan saniyelerce durmuştu. Açıkçası yakşıklıydı ve vücudu ise mükemmelin ötesindeydi. O... o... o kusursuzdu. Neden melek böyle kusursuzdu anlamıştım. böylece avlarını etkileyebilirlerdi. Annem bana onların asla iyiliğe sahip olmadıklarını söylemişti. Bu ne kadar doğru olabilirdi ki? Annem büyük bir ödül kazanmışçasına gülümseyerek meleğin bağlı olduğu büyülenmiş zinciri çekiştirerek benle göz temesını bozmuştu. açıkçası bana bakmasıda benim sinirimi bozmuştu. Neler olduğunu anlamaya çalışırken anneme -bu da neyin nesin?- bakışı attım. Hemen cevapladı:

- Bundan sonra gerçek bir melekle çalışman gerektiğini düşündüm. böylece daha iyi bir eğitim olur senin için.

- Peki onu nerde buldun?

- Bu bende sır olarak kalsın. Sana öğrettiğim büyüleri yakında kullanıcaksın sevgili kızım.

- Sadece zincirleri mi büyüledin yoksa büyü mührü yaptın mı?

- Tabi ki büyü mührüde yaptım her ihtimali düşünmeliyiz dimi?

-Elbette. Bu arada sanırım ben açlıktan ölücem.

-Ah.. Kusura bakma tatlı süprizimi bir an önce göstermek istemiştim hemen bir şeyler hazırlicam. benle gelmek ister misin?

-ah..? ben.. sanırım kalıcam. yemek hazır olunca haber verirsin.

Annem odadan çıkana kadar ona bakmamaya çalıştım. gidince ona baktım ve gözün kırpmadan bakıyordu. gözlerime bakması sinirimi bozuyordu. kollarımı önümde birleştirip etrafında daire çizip ona baktım. Kanatlarının büyüklüğüne bakılırsa baya güçlüymüş en azından yukarıdayken. Arkasındayken bana bakamaması iyiydi daha dikkatli inceleyebiliyordum. Ama bir şey vardı içimde. Onun gözlerine bakınca içine düşercesine kaptırıyordum kendimi. Sonunda dayanamadım ve:

- Bunu yapmaktan vazgeç!

- Neyi?

Ah... sesi o kadar güzeldi ki.. ne diyorum ben kendine gel Mina! İşte!! tüm melekler böyle kesin. Avlarını çok kolay yakalıyorlardır. Ama ben onun avı olmicaktım.

- Gözlerin... Yani gözlerime bakmaktan vazgeç!

- Seni rahatsız mı ediyor?

- Biri gözlerini senden hiç ayırmazsa sende rahatsız olmaz mısın?

- Şu anda sende öyle yapıyorsun ve rahatsız olduğumu söyleyemem.

- Ben.. ben mi gözlerimi senden ayıramıyorum!? Hiçte bile!!

Aman tanrım gülümsemişti ve yanağındaki gamzeler ortaya çıkmıştı. O kadar tatlı bir yüzü vardı ki... Mina!!! kendine gel!

- Evet ayıramıyosun. Ne o buz mavisi gözlerime mi aşık oldun?

- NE!! ne saçmalıyorsun! bir kere sadece senin gözlerin mavi değil. tamam buz mavisi değil belki ama benim gözlerimde gayet güzel!

- Evet gözlerin gerçekten güzel.

- Bu neydi şimdi? İltifat mı?

- yok canım bu benim kendi dilimde küfürdür. (bunu pis pis gülerek söylemişti ve bu beni gerçekten çok sinir etmişti ama bir yandan çok da tatlı oluyordu)

- Sen gördüğüm en sinir meleksin!

- Kaç tane melek gördün ki sen daha çocuksun.

- Diyene bak görende 200 yaşındasın sanar.

- Bilemedin geçen hafta 300. doğum günüm vardı ve tahmin et ben ne yaptım.

- Ne yaptın?

- Dünyaya atladım.

- Atladım derken?

- Cenneti terk ettim ve dünyaya düştüm.

- Neden böyle bir şey yaptın?

- Biri var. Bir kız. Daha kim bilmiyorum ama yardıma ihtiyacı olduğunu biliyorum çünkü bunu hissediyorum. aslında bu benim tek hissettiğim şey.

- Peki nasıl bulucaksın?

- Bilmiyorum. Bunu zamanla öğrenicem.

- İlginç... Daha çok yalan söylediğini hissediyorum.

- Neden yalan söyliyim ki?

- Çünkü siz iyi değilsiniz. sizin içinizde iyilikten eser yok. bunca yıl annem size karşı eğitti beni. elbet bir nedeni vardır.

- Bak annenin ne dediği ne düşündüğü umrumda değil. Seni bize karşı eğitmesi iyi olmuş sonuçta her meleğe güvenemezsin. Hele ki baş meleklere asla!

- Kanat büyüklüğüne göre sende bir baş melek olmalısın. Adın ne?

- Evet öyleydim ama düştüm çünkü ben annenin dşündüğü aksine iyiliği bilen bir baş meleğim ve adımda Castiel. peki senin adın ne çok bilmiş?

- Bilmiş mi?! Adım Mina kendini bir şey sanan melek Castiel.

- Tamam hemen kızma sadece dalga geçiyorum.

-MİNAAAAAAA!!!

- Annen sesleniyor. Mama vakti küçük bebek.

- Şimdiden senden nefret ettim!! antremanlar için elimin kaşınmadığını söyleyemem.

- Bekliyorum o kaşınan eliyini.

Odadan çıkarken pis pis sırıttığını duyabiliyordum. Tanrım!!! ne sinir bozucu bir melekti. Ama gerçekten insana günah işlete bilecek türden bir melekti. Annemin yaptığı yemek odadan çıkarken enfes kokarken şimdi daha çok fırında unutmuş bir yemek gibi kokuyordu. Merak ve korku içinde mutfağa koştum.

Bugünlük bu kadar akşam tekrar yazarım :D heyecanda bırakiyim biraz sizi. :( bu arada okuyan sayısı artsa keşke ve eğer bir kusurum varsa yorumda belirtmenizi isterim :P bir de vote yapsanız fena olmaz beğendiyseniz tabi ki.

Camdan KanatWhere stories live. Discover now