6. bölüm

166 10 0
                                    

Tatlı uykumdan alarmın iğrenç sesi ile uyandım. Sinirle alarmı kapattım ve yastığa gömüldüm. Gördüğüm rüyayı hatırlamaya çalıştım lakin aklımda hiç bir şey kalmamıştı tabi sadece tek bir kesit kalmıştı aklımda Casstiel'ın gülüşü. İşin komik yanı Casstiel adı supernatural'da da geçiyor. Acaba bir yakınlıkları var mıydı? Ne saçmalıyorum ben. Yatağımdan kalkıp ayaklarımı sürte sürte, gözlerimi daha düzgün açamamışken banyoya gittim. Aman tanrım bu nasıl saçtı böyle. Ölümüne yatakla savaşmış gibiydi. Topuz yapmam şarttı. Tabi becerebilsem. En sonunda vazgeçtim ve öylesine salaş bir topuz yapıp odama gittim. Yüzüme soğuk su değidiği için uyanmıştım ve açıkçası erkende uyanmıştım. Erken kalkmam daha iyiydi böylece okula gitmeden önce bir kaç saat daha kendime gelebiliyordum. Ve acele ile hazırlanmıyorumdum. Açıkçası acele edip hazırlanmak bir yere yetişmek benim tarzım değildi. Sevmem öyle şeyleri. Gerekirse 1 saat önceden hazır olur zamanın geçmesini beklerim. Odama geri dönüp telefonuma baktım. Mesaj Eda'dandı. Ve her zaman ki gibi "ödevleri yapmayı unutma aşkım!" mesajı atmıştı. Dışardan biri görse yanlış anlardı. Neyse hemen yaptığıma dair mesaj atıp mutfağa doğru gittim. Casstiel'ın yanına gitmeden önce yemek yemek iyi olurdu. Ayrıca gitmeden şortumu değiştirmemde gerekiyordu. Ya da değiştirmesem mi? Acaba dün gece ki gibi tepki vericek miydi? Bunları düşünürken çoktan mutfağa varmıştım. Annem ortalıkta yoktu çünkü işteydi. Bende hemen yemek için gevrek hazırladım kendime. Hemde kocaman bir kase. Televizyon izleyesim yoktu bu yüzden daha fazla dayanamayıp gevrek kasemle Casstiel'ın yanına gittim. Yine zincirleriyle uğraşıyordu. Ağzım gevrek doluyken güldüğüm için boğulucaktım neredeyse. O an beni fark edip kafasını kaldırdı ben gülmeye başladı. Yutkundum be kocaman bir gülümsemeyle:

- Sanada günaydın.

- Günaydın cadı.

- Siz acıkmazsınız dimi?

- Hayır iyi ki acıkmayız yoksa senin yediğin gibi sağlıksız şeyler yemek zorunda kalırdık.

- Hey!! Bu gayette sağlıklı bir yiyecek.

- Şimdiden kilo almışsın.

- Ne! Nerem şişmanladı. Şaka yapma lütfen.

Kocaman bir kahkaha attı. Ve 32 dişgülerek:

- Kilo almayada mı korkarmış cadımız.

- Saçmalama lütfen böyle bir fiziği korumak zor.

- Lütfen... Senin gibi bir kız kilo alamaz bile. Ayrıca korkma kilo alsanda güzel olursun.

Ah tanrım!! Yine iltifat etmişti. Benim bir melekle arkadaşlık yaptığım duyulursa tüm akrabalar beni öldürürdü. Hem ben nasıl böyle çabuk ona alışmıştım. Bana kesin bir şey yapmış olmalıydı. Ben.. Ben bu kadar kolay kanan biri değilim ve açıkçası onun sözlerinede inanmam gerekmiyordu ama bir yandan da bana söyledikleri aklıma geldi. Ve belkide ona güvenebiliceğimi düşündüm. 1 günde ne çok şey yaşamıştım onunla hayretle ağzım açık bunları düşünürken o bana kafası karışık bir biçimde bakıyordu:

- İyi misin? Bir saattir ne düşünüyorsun ayakta?

- Iıı... Ben.. Hiç bir şey. Ben hazırlanmaya gidiyorum.

Diyip geçiştirdim. Gevreğimi bitirip hemen süslenmeye başladım. Ve olamaz saçlarım bir türlü düzelmiyordu. Tepeden sıkı bir at kuyruğu her zaman imdadıma yetişiyordu. Beyaz lakos, ince siyah kilotlu çorap ve kareli okul eteğimle hazırdım. Mor sırt çantama kitaplarımı koyduktan sonra yeni aldığım kırmızı vansları giydim. Altı temizdi böylece evde giyebiliyordum. Ve açıkçası ben evde ayakkabı giymenin ayrı bir hava kattığını düşünüyorum ama sonuç anneme oluyordu o temizliyordu etrafı. Okula erkenden gidip kızlarla takılmanın iyi olucağını düşündüm. Bu yüzden gitmeden Casstiel'ı kontrol ettim. Zincirleriyle uğraşıyordu yine. Ah bu akıllanmicak mı?! Kapının eşiğinden kıkırdadım. Kafasını kaldırıp baktığında çaresiz gözleriyle karşlaştım. Tamam belki bunu hak etmiyordu ama gitmesine izin veremezdik. Üzülmüştüm ona açıkçası ben o durumda olsam ne hisseder ya da yapardım bilmiyorum. Lakin yüzünde bir tebessüm gördüm. Ve merak edip hemen sordum:

Camdan KanatWhere stories live. Discover now