4.bölüm

179 7 0
                                    

Daha çok okuyan olaydı iyiydi -,- neyse multimedia'daki müziği dinleyinnnn...

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Beni öpmüştü. İlk öpücüğümü bir melek vermişti bana. Ne oluyordu kendime gelmem gerekiyordu. Hemde hemen! Kendime yavaş yavaş geldiğimde reflekslerim yüzünden onu itikledim. Bu yaptığı doğru gelmiyordu. Biraz sarsıldı sadece hiç bir şey olmadı çünkü kuvvetliydi hemde her türlü. İlk başta yaptığımdan hiç pişman olmayıp ona kaşlarımı çattım yere bakan buz mavisi gözlerini kaldırıp bana baktı:

- Özür dilerim. Bunu istemsizce yaptım gerçekten.

- Saçmalama lütfen. Kimse kimseyi istemsizce öpmez.

Bu konuda haklıydım. Bir süre susup yere baktı. Belki de gerçekten mümkündü dediği. Bakışlarım yumuşamaya başlamıştı lakin o bunu göremiyordu. Kafasını kaldırıp küçük masum bir çocuk gibi bakıp:

- Bana büyü filan yapmış olmalısın! 

- Büyü yeteneklerim henüz o seviyede değil!

- Belkide annen..

- Annem böyle bir şeyi asla yapmaz!! Kendi hatandan başkalarını sorumlu tutma!

Bunu söylerken ki yüzüm az önce yumuşayan bakışlarımın önüne geçmişti. Kaşlarım çatık ona bakıyordum. Gerçi bu yaptığı hareketten şikayetçi değildim lakin bunu neden yaptığını merak ediyordum işte. Evet meraklı biriyim! Bazen aşırı meraklıyım kabul ama hemen affedebilen yumuşak bir de kalbim var. Bu huyumdan nefret etsem de onun yere bakarken ki hali içimi acıtıyordu. İçten içe kemiriliyordum. Dayanamadım yanına çöktüm yine. Kafasını kaldırıp baktı çünkü ona ilginç gelmişti. Belki ona göre odayı hemen terk etmem gerkiyordu. Açıkçası evet aslında böyle olmalıydı sonra bu yaptığı yüzünden ona türlü türlü işgenceler yapmak filan. Hayır ben öyle değildim. Onun yanında kalıp onu yine yüzü gülerken görmek istiyorum. Yine içten içe gamzelerini öpesim gelsin istiyorum. Ah... Neler diyorum ben! Hayır hemen kalkıp gitmeliyim. O da yaptığı şeyden dolayı içten içe acı çekmeli. Gerçi benim bildiğim kadarıyla meleklerin duygusu olmazdı. Peki o neden böyle üzgündü ve şaşkındı. Düşünmeden ağzımı açmıştım:

-Neden böyle üzgün ve şaşkınsın?

-Şaşkınım çünkü gitmedin gitmen gerekirdi. Üzgünüm çünkü bu yaptığım yanlıştı ve neden yaptım bilmiyorum.

-Bilmiyor musun?

-Kanatlarımın üzerine yemin ederim..

Hiç düşünmeden cevap vermiştim yine. Ne oluyor böyle ben bir şey demeden önce 2 kez düşünürdüm..

-Tamam.

-Tamam ne?

-Bu yaptığını affediyorum. Gerçi yeminin saçmaydı.

-Neden? Kanatlarım benim en önemli varlığım.

-Düştükten sonra pek öyle olmamış gibi.

Sırıttığımı görünce o da gülümsemişti. Rahatlamıştı sanırım. Yani kızgınlığım bir nevi geçmişti. Gerçi kızgında değildim. Sadece bişey yanlış gibiydi.

-Kanatlarım iyileşebilir. Yani tek tek sökülmediği sürece. Ve umarım annen böyle gaddarca bişey planlamamıştır.

Ah!! Annem.. Annemi unutmuştum. Yüzüm hemen solmuştu. Çünkü az önce ona karşı gelmem Castiel'ı korumam.. Bu onun kızının yapması gerekenler değildi. Kızının babasının katilini bulup öldürmeliydi. Yüzümün solduğunu hemen fark etmiş olmalı ki o da donuk bakmaya başladı ve ben gözlerimi kaçırıp yere bakıp düşünmeye devam ettim. Bu sırada Casstiel'da gözlerimi görmeye çalışıyordu. Biraz eğilince mama isteyen kedi yavrusu gibi olmuştu. Bu bakışı beni tüm düşüncelerimden uzaklaştırmıştı. Kahkaha atmıştım ve bu gerçekten sesli bir gülüş olmuştu. Bunu fark edip hemen ağzımı kapatınca o da gülmeye başladı. Ve az öncekide neydi dercesine bakış attı. Gülmemi durduramıyordum ve gülerken konuşmakta zor oluyordu:

-Ben.. az önc.. bakı... güldümde

-Ben ve güldümde kelimesi dışında bir şey anlamadım. (gülerek hatta kahkaha atarak) Açlıktan harfleri yiyorsun.

Bunu diyince işte daha fazla dayanamamıştım yerde bildiğin gülmekten tepiniyordum ve gülmemi durdurmaya çalışmak zordu. Bir kaç derin nefes ve tamam en fazla 2 dakika boyunca gülmüştüm. Ve gerçekten karnıma ağrı girmişti. Tepinmem beni yormuştu ve bende çökmüş olduğum yerde artık uzanıyordum. Bana yukardan bakıp gülümsedi. Ve gamzeler o gamzeleri cidden öpmeliydim. Doğrulup sağ yanağındakini hemen öpmüştüm ve geri çekildim. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum. Bana şaşkın bir bakış attı. Bende açıklama hissine kapılıp:

-Ödeşmiş olduk.

-Öyle mi?

-Hayır benim öpücüğüm masumdu ben kimsenin ilk öpücüğünü çalmadım.

Bunu neden ona söyledim ki!!! Çok utanmıştım koşarak odama gittim. Annem kapımın eşiğinde belirmişti. Onu görünce kafamı daha fazla yastığa gömmüştüm. Neler oluyordu? Belkide anneme yaşadığım bu karmaşık hisleri anlatmanın zamanı gelmişti.

Beğenmeniz dileği ileeeeee.... ^^ :D

Camdan KanatWhere stories live. Discover now