2. Bölüm

295 41 9
                                    

Merhaba arkadaşlar!

Sizleri özledim, yazmayı da özledim. 
Bu zamanda en çok kitap okumakla zaman geçiriyor olduk, o yüzden hiç bir yenilenme yapmadan hikayeyi yeniden yükledim.
Umarım eskisi gibi beni bu hikayemde yine tek bırakmazsınız.

Seviyorum sizleri!

Vote ve Yorumlarınızı eksik etmeyin.

Medya: "Vay beni Ağlar Miydun"

Bölüm ile baş başa bırakıyorum ❤

______________________________

Doktora mi görünsem acaba?

Bu oğlan hangi ara...yok yok olamaz.

Gözlerimi bi ayranlara bide ona diktim. Baktım orda hâlâ duruyor. O mavi gözler bana bakiyordu. Bende aldırmadan hemen teşekkür edip tableti aldım ve kızların yanına gittim.
Ben burda yanaklarıma gelen sıcaklıkla ölmezsem iyi. Çok yanıyorlar bildiğiniz gibi değil. Beni kurtarın kızlar acilen bi ambulans mı çağırsak ne yapsak.

Kendimi toparlamak için bi saniye yerimde beklemeye karar verdim. Bunu yapmasam kızlar hemen davayı çakarlar. Onun için önceden önlem almak daha iyidi sanki.
Gerçi onlardan birşey kaçımıyordu ki. Kendime geldikten sonra ayaklarımı ilerletmeye devam ettim. Arkamdan bağıran bi ses duydum ama aldırmadım. Bir daha çınladı kulağımda o ses. Ama ben yine önüme odaklanarak devam ettim.

En sonunda bu ses çok fazla olmaya başladı.
Arkamı dönerken 'Ne var be?', dedim.

Ve sonra tabletle mavi gözlü Cenneti gördüm. İçinde kayıp oldum. Ama sonra ne yazıkki yalan dünyaya geri döndüm, çünkü önümdeki oğlan elinde bi cep telefonu saliyordu.

Ahhh terbiyesiz hemen benden cep telefonunnumaramı mı alacağını zannediyor.

Sonra başladı konuşmaya
'Anca cep telefonunu masada unutmuşsun. Bende getirim dedim. Rahatsız etiğsem özür dilerim. Vermeseydim olmazdı.'

'Ben hiç farkına varmadım. Sağol bana getirdiğin için. Bunu kolay kolay kimse yapmaz. Ne rahatsızı ya ben asıl senden özür dilerim. Şey ehh anca istemsizce bağırdım ya ondan. Yani ha-.'

Devam konuşamadım cünkü lafımın arasına o gizemli oğlan girdi.

'Tamam tamam. Birşey değil herkes böyle tepki verirdi'

Benle konuşuyor. Benle ya benle. İçimden horon tepiyorum resmen. Allahım bu günleri bana gösterdiğin için ne kadar şükür etsem az.

'Bu arada ben Samet. Biraz saçma oldu tanımamış ama olsun.'

'Bende Damla. Memnun oldum. Eh biraz sanki', dedim gülerek.

Bunu dememden sonra birşey fisildadi ama malesef duyamadım.

'Bir daha görüşmek üzere. Memnun oldum', dedi peşine.

Bende gülümsedim ona ve sonunda kızların yanına vardım.

'Kızım ya, biz burda gözlememizi bitirdik sen daha yeni getiriyorsun ayranları.'
Bunu diyen Zeynep di.
Okadar zaman geçti yani?
Olsun banane. Mavimin adını öğrenmişim burda biraz bekleyin ayol.
Sıra çoktu diyerek yerime oturdum. Düşününce deliriyorum ya. Ben, Damla Kaya, bunu başardı isem ne mutlu bana. Ve inanınki sizde başarısız. Galiba en mutlu insan benim bugün. Havalarda uçasım var adeta. Kanatlarım olsada uçsam keşke. Keşke onunla birlikte. Ayy ben hiç böyle düşünürmüydüm. Beni sanki baştan yarattı Mavim.

Yemekten sonra yine oyun alanına geri döndük. Bu seferde Zeynep Başkan sahnedeydi. Ben hep severdim onun şarkılarını. Şimdi'de "Vay Beni Ağlar Miydun" söylüyordu.

Dertler bir olayidi
ağlamak kolayidi
o senun güzelluğun
başıma belayidi

Türkü bitikten sonra Kız Horonu yapmaya karar verdi. Biz hepimiz girdik horona. Yani aslinda biz başı çekiyorduk.
Kız Horonu sanki kısmet açan bi şey di çünkü bu Horon başkaydı. Kızlar dizilir horon oynarlar, sonra sağ tarafına bir oğlan horona katılıyorsa eğer seni beğendi demektir. Biz aslında şakasına yapiyorduk bunu. Yani ben. Kızları bilmem.
Kemençeci başladi tellere vurmaya bizde başladık oynamaya. Bildiğiniz coşuyordum yani. Anca içimden teptiğim horonu sanki burda tepiyordum. Hay ben benim aklıma. Bu ne biçim coşmak ya.

Sonra Zeynep Başkan kenarda duran oğlanlara sinyal verdi horona katilmak için. Ya yakışıklı yada hiç kimse gelmesin benim sağıma. Yoksa terk ederim horonu.
Ahhh yok bee hemen gidermiyim ben ne demişler Yol biter Horon bitmez. Böyle basit işte. Sonra bi baktım elimi birisi çekiştiriyor. Oraya bakmamla kendimi öldü bildim yani.

Ben vefat.
Ben şok.

Samet sağıma geçmiş horon oynuyordu. Bu ne güzel birşey. Bi an yerimde durakladım.
Ama sonra Samet kulağıma

'Damlam hadi oynada görelim içindeki kardeniz kızını' dedi.

Ben...bana..beni...ne?
Damlam mı?
Ay yok ben hakkaten gidiyorum öbür dünyaya.

Ben Aşkı Kadırga'da buldumNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ