33. Bölüm

172 10 10
                                    

ARKADAŞLAR VOTE VE YORUM ÇOK AZ GELİYOR. BİLEMİYORUM NEDEN?

BU ARADA BU BÖLÜM BİRAZ KAFAM KARIŞIKKEN YAZDIM. İNANIN NASIL OLDU BİLMİYORUM. UMARIM SİZİ HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRATMAM. :/

İYİ OKUMALAR :D

MEDİADAKİ- KORAY VE NİSAN ^_^

Teoman- Bana öyle bakma- bölüm şarkımız. Mutlaka okurken dinleyiniz ^_^

****

Bir kalp durunca onunla beraber dünyada dururmuş. En çokta o kalbi seven kalpler dururmuş. Atmaya isyan edermiş. Çünkü can çok fazla yanarmış. Gökyüzü yeniden ağlamaya başladığı an acı dolu kalplerde ağlamaya başladı. Poyraz, elinde beyaz güllerle bir kez daha durdu sevdiği kadının karşısında. Gözyaşları onun toprağına dokunurken "Neden Ceren? Neden sende bıraktın beni?'' diyebildi. Ama artık ne yapsa boştu. Sevdiği kadın ona cevap veremezdi. Poyraz sevdiği kadının mezarının önünde yere çöktü. Elindeki güller ise aşkının mezarına dağılıverdi.

"Sende gittin Ceren! Gitmem demiştin. Seninleyim, seni bırakmam demiştin! Sende gittin Ceren! Sende gittin...'' diye haykırdı Poyraz. Gözyaşları yağmura karışıp yanağına süzülürken o öylece bakıyordu Ceren'in mezar taşına.

"Korkuyorum. Çok korkuyorum... Artık kayıplarımı saymaktan yoruldum.''

Poyraz bir kez daha yalnızken haykırmak istedi. Daha taşa, Ceren'e söylemediği o cümleyi haykırmak istedi.

"Ben sana aşığım! Biliyorum hiç söylemedim ama şimdi söylüyorum Ceren! Ben sana aşığım! ''

(Poyraz'ın kabusu ^_^)

****

Poyraz, koştu sevdiği kadına. Yaralı bedenine sımsıkı sarıldığında "Ceren! Canım...'' diyebildi. Ama istediği tepkiyi alamadı. Ceren'in gökyüzünde donup kalan nemli gözlere akıttı gözyaşını. Ceren, yanağına dokunan gözyaşı damlaları ile nihayet gözlerini gökyüzünden alıp sevdiği adama çevirdi.

"Poy... raz...'' diye güçlükle konuştuğun da Poyraz saçlarının arasına sevgi öpücüklerini bıraktı.

"İyi olacaksın canım. Seni asla bırakmayacağım. Duydun mu beni? Asla ama asla seni bırakmayacağım!'' diye haykırdı. Ceren, titreyen sağ elini Poyraz'ın hafif sakallı sol yanağına yerleştirdi.

"Gerçekten, yanım... dasın...'' diyebildi. Poyraz, gözlerini kısa süreliğine kapatıp gözyaşlarını Ceren'in eline akıttı. Ceren, çok üzülmüştü. Sevdiği adamın zeytin gözlerinden akan her damla onun kalbini yakıyordu.

"Ağla...ma, sana kıyamam...''

Poyraz bu sözlerden sonra tamamen dağılmıştı. Nasıl dedi içinden, nasıl senin kıymetini bilemedim? Nasıl yaptım bunu? Sen o kadar özelsin ki ben seni nasıl görmem? Diye düşündü. Ambulansın sesi tüm sesleri bastırırken Poyraz korkuyla başını çevirdi.

"Ne olur kurtarın! Lüt...fen...'' diye güçlükle konuştu. Kimse ne olduğunu anlayamazken Poyraz gözünü kendi karnına çevirdi. Beyaz tişörtü kan içindeyken, karnında hissettiği müthiş acıyla kendinden geçmesi bir olmuştu.

****

Ceren, gözlerini açtığında sol elinde ve sağ elinde sıcak iki el hissetti. Ellerin sahiplerine baktığında yüzünde tebessüm yer buldu. Çünkü biri kardeşi diğeri, can bildiği oğluydu. Bulut günlerdir Ceren'in başında durmaktan bitkin düşmüş, başını yatağa yaslayınca da uyuyakalmıştı. Aynı şekilde Mehmet'te günlerce beklemiş ve uyuyakalmıştı. Ceren bir haftadır uyuyordu. Doktorlar durumunun iyi olmasına rağmen neden uyanmadığını bir türlü anlayamamıştı. Ama sonunda Ceren açmıştı siyahlarını. Henüz kimse görmese de Ceren yine tek bir ismi söyledi.

SENDEN BANA KALAN...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin