36.Bölüm.

76.6K 2.8K 132
                                    

Kapıda ki adama bakarken utançla gözlerini başka tarafa çevirdi. Şimdi ne yapacaktı. Barlas'ta evde değil di ki. Konuşması gerektiğini anladığında sesine dikkat ederek konuştu.

''Şey hoşgeldiniz. ''

Ekrem ise gülümseyerek ''Hoş buldum '' dedi.

Kapının önünde beklemek ayıp olduğu için Heja kenara kayarak eliyle içeriyi göstermişti. İçinden bir an önce Barlas'ın gelmesi için dua ediyordu. Yoksa bu adamla bu evde tek başına çok yanlış anlaşılır bir durumdu.

Koltukta oturduktan sonra karşısında ki masum kadına baktı. Aslında buraya gelmesi çok yanlıştı fakat engel olamamıştı kendine ve buradaydı. Ne diyecekti bilmiyordu. Aslında hayırlı olsun demek için gelmişti lakin Heja'yı görünce hepsini unuttu. İçinde ki his ne anlamdaydı o bile bilmiyordu. Belki koruma. Belki kardeşlik. Belki de.... Bunu düşünmek istemese de herşey farklı bir tarafa doğru yol alıyordu.

Heja ise ne yapacağını bilemeden ayakta dikilmiş ve öylece bakıyordu. Adamın neden geldiğini bilmiyordu ve canını sıkıyordu. Sonunda konuşmayı akıl ederek konuştu.

''Bir şey içer misiniz? '' dedi.

Ekrem ise gülümseyerek ''Bir bardak su lütfen '' demişti.

Heja bir an kendini şu filmlerde şirketlerde çalışan sekreterler gibi hissetti. Ardından kafasını sallayarak bu aptal düşünceyi kafasından kovdu. Sonuçta bu gerçek hayattı.

Eline aldığı bardakla beraber hızla su doldurmuş ve adama götürmüştü. Lakin ortada bir sorun vardı. Heja'nın başı oldukça dönüyor ve midesi bulanıyordu. Hep hamilelikten. Adama belli etmemeye çalışarak biraz geri de durdu. Şuan Barlas'a oldukça ihtiyacı vardı. Ama maalesef kocası ortalıkta yoktu. Elini ağzına kapatarak kusma isteğini bastırdı. Fakat işe yaramıyordu. Şimdi ne olacaktı. Adama belli etmemeye çalışarak ''Ben bir Barlas'ı arayayım. Hemen gelirim. '' diyerek yukarı odasına çıktı.

Odasına girdiği gibi hemen lavaboya girmiş ve midesini bir güzel boşaltmışti. Ardından odasına girerken Barlas'ın ona bıraktığı telefonu almış hemen Barlas yazan yazının üstüne tıklayıp aramıştı. 2 çalışın ardından açılan telefonla beraber Heja hızla konuşmuştu.

''Hı Barlas neredesin sen? ''

Biraz hesap sorar gibi çıkmıştı lakin Heja buna aldıracak değildi. Şuan evde tanımadığı bir adam vardı ve üstelik midesi bulanıyordu. Bu yüzden umursamadı ve tekrar konuştu. Barlas'ın cevap vermesine dahi müsaade etmeden.

''Barlas arkadaşın evde. Ayrıca ben iyi değilim ve lütfen hemen gel. Sanırım bebeğim iyi değil!''

Genç ve çocuk bir anne olduğu için bu korkusu doğaldı. Ama yanında kimsenin olmayışı onu daha bir korkutuyordu. Ama ahizeden gelen ses Barlas'ın değildi. Küçük cadı!

''Dayım uyuyo !'' demiş ve gülmüştü.

Heja ise sakin olmaya çalışarak derin bir nefes almış ve ardından konuşmaya başlamıştı.

''Canım dayını uyandır lütfen. '' demişti. Fakat gülen ve ardından kapanan telefon sesi onu çileden çıkarmıştı. Sinirle telefonu yatağa atıp odasından çıktı.

Aşağıya indiğinde durumun gerçekten kötü olduğunun farkındaydı. Ama yine de ses çıkarmadan durdu bir köşede. Zaten adamdan utanıyordu. Ayrıca keşke karısı da gelseydi diye düşündü. Belki burada şimdi bu yalnızlık ve kötü durumlarla başa çıkabilirdi. Ama nerede..

Ah hepsi o kalas, yontulmamış odun kocası yüzündendi. Seviyorum diyordu da ortalıkta yok. Kendi kendine sinirle elini alnına sertçe vurdu. Artık midesi ve başı katlanılabilir değildi. Eliyle kapı pervazına tutundu.

BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora