18.Bölüm.

109K 3.9K 608
                                    


Baştan uyarıyorum. Bölüm kısa. Ancak bu kadar oldu.

Hastahaneye hızla giren Barlas Hazar'ın dediği kata çıkmak için adımlarını oldukça hızlı atıyordu. Sonunda kata gelen Barlas bağırarak ''Nerede o!'' dedi. Hazar abisinin bu haline sinirlenmemeye özen göstererek ''Midesini yıkıyorlar!'' dedi. Duvara tekme atan Barlas ''Kahretsin! Hepsi benim yüzümden.'' diye bağırdı. Hazar ise sessizce izliyordu.



Heja hala Barlasın çıktığı kapıdan tarafa bakıyordu. Akan her bir gözyaşı yüreğini yakarak yanağından aşağı iniyordu. Kalbindeki acıyı yok sayarak arkasını döndü. Şimdi ne yapacakti burada. Bir telefonun bile yoktu. Çaresiz küçük kadın boş bulduğu bir yere oturdu. Belki de artık o eve dönmeyecekti. Bilmiyordu. Tek bildiği bebeğini öldüren kadın için kocası şuan da endişeli ve korkuyordu. İşte Hejayı en çok yıkan da buydu ya. İlk defa gerçek anlamda ondan nefret etti. Eli karnını bulurken acıyla gülümsedi. Yüsra olmasaydı şimdi bebeği oradaydı. Karnını sıktı. Hıçkırık Boğazın dan koparken gözlerini kapattı. Aslında şuan ki hali trajikomikti. Çünkü onu evde unutan bir KOCASI vardı. Ciddi anlamda komik.




Çıkan doktoru gören Barlas hızla ona taraf yürümüştü. Yanına geldiği gibi ''Ne oldu?'' dedi. Hafif bir şekilde gülümseyen doktor ''Midesini yıkadık. Şuan iyi. Ancak bir kaç saat uyuyacak. Şimdi istiyorsanız görebilirsiniz. '' dedi.

Barlas odaya girdiğinde yatakta yatan kıza baktı. Yanına yaklaşıp alnına dudaklarını bastırdı.

Odaya giren Hazar ilk önce yatakta uyuyan Yüsraya ardından abisine baktı. Kıskanmışti!

~~~~

''Kahretsin!'' dedi genç adam. Bir hata yüzünden mi evlenmişti!? Redarı öldürecekti.

''Agit özür dilerim ben.... İstiyorsan ben..... '' sözünü tamamlamasına izin vermeyen genç adam hızla karısının yanına gelmiş yüzünü avuçları arasına almıştı.

''Sen artık benimsin Sevda. Benim namusum, benim kadınimsin! Sakın, sakın bir dasa öyle birşey deme!'' diye dudaklarına kapandı.

Biri mutluyken bir diğeri mutsuzdu. Ah kader işte.

~~~~

Gözlerini açan genç kız ilk başta nerede olduğunu anlamaya çalıştı. Ardından hastahanenin kokusu burnuna dolunca anladı. "Su.. " dedi buğulu bir sesle. Gerçi odada kimse varmı yokmu onu bilmiyordu.

Barlas hızla suyu alıp genç kızı doğrultup içirdi.

Yüsra şaşkınlık ile suyu içerken öksürmemeye dikkat etti.

''Barlas.... '' dedi Yüsra. Şaşkındı ve bir o kadar da utanıyordu.

''Ben özür dile.... ''

''Tamam.'' dedi sadece Barlas.

Hazar Yüsranin yanına gelip ''İyimisin?'' diye sordu. Yüsra utançla başını salladı sadece.

Hazara dönen Barlas ''Arabayı hazırlayın bir kaç saat sonra eve gideceğiz.'' diyerek odadan çıktı. Arkasında kalbi kırık bir genç kız bırakarak.

~~~~

Kararan havaya baktı. Her ne kadar inkar etsede korkardı karanlıktan. Nisan ayının serin havası ile beraber biraz da olsa rahatlıyordu. Kahverengi gözlerini ileride ki küçük eve dikti. Orada evin çalışanları vardı ki bu onu rahatlatıyor daha az korkmasıni sağlıyordu.

Şaşırmıştı. Kocası hala onu almama gelmemişti. Güldü. Acı bir gülüş. Tülbentini başından sıyırıp kenara atarken kapı çaldı. Korku ile irkildi. Bu saatte kim olabilirdi bu. Hızla kapıya ilerleyen kadın ''Kim o?'' demişti.

''Hanımın benim.''

Çalışanlardan birinin olmasının rahatlığı ile kapıyı açtı. Kendisine gülümseyerek bakan 40 yaşlarında ki adam ''Ağam dedi yarın babasının evine gitsin. Bir hafta sonra onu alacağım.'' dedi.

Sadece kafa salladı, kapıyı kapattı. Acaba ne olmuştu da Barlas onu gönderiyordu. Hoş Heja seve seve gidecekti fakat. Bilmiyordu. İçinde bir sıkıntı vardı. Kendini belli eden. Gitmemesini söyleyen. Ki zaten döndüğünde görecekler ile bir kez daha yıkılacak bir kez daha ölecekti küçük kadın.

BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)Where stories live. Discover now