20.Bölüm.

109K 3.7K 494
                                    

Eve gelen araba ile Heja hızla inmişti. Yolda tek kelime bile konuşmayan kadın Barlasın sinirlerini bozmuştu. Sakin olmaya özen gösteren genç adam karısının ardından eve girmişti. Direk odasına giren genç kadın ile beraber Barlas da odaya girmişti. Heja onu yok sayıyordu. Onu umursamadan tülbentini başından çeken küçük kadın saçlarının açılmasına izin vermişti. Biliyordu kocası en çok saçlarını seviyordu ve bu yüzden bilerek açtı. Onu umursamadan üstündeki fazlalıklardan kurtulan kadın dolabının karşısına geçmiş kendine yeni elbiseler çıkarmıştı.

Barlas ise kendine hakim olmaya çalışarak izliyordu sadece. Hejayı üzmüştü. Şimdi ise aklında onun için birşeyler vardı. Küçük kadını götürecekti. Hem belki bu sayede bir bebek daha yaparlardı. Keyifle güldü. Ardından karısının konuşmayacağıni bildiği halde kendisi konuştu.

''Yarın İstanbul'a gidiyoruz.'' dedi.

Heja duyduğu şeyle beraber elinde eteği kaldı. Konuşmamak için kendini sıkan kadın eteği bıraktı.

Barlas ise alayla küçük kadına doğru ilerledi. Tam arkasında durdu ve ellerini çıplak beline koydu.

''Öğrenmek istediğin herşeyi öğreneceksin.'' dedi.

Bedeni titreyen küçük kadın belindeki elleri umursamadan ayağında ki çorapları eğilmeden çıkardı.

Barlas küçük kadının çıplak omzuna bir öpücük kondurdu.

''Belki küçük bir Barlas olur bu vesile ile.''

Ardından belindeki elini karnına götürdü.

''Ya da küçük bir Heja.''

Ellerini karnında gezdirdi.

''Belki de ikisi bir arada.''

Bu defa başını boynuna getirdi.

''İstermisin küçük karım!''

Alayla güldü küçük kadın. Ardından ilk gün ona dediklerini hatırlattı.

''Karım mi? İlk gün asla karım olmayacaksın diyen adam mı söylüyor bunu!''

Buz gibi sesi ne hissettiğini saklıyordu.

Ellerini çeken Barlas hala tam arkasında duruyordu.

''Ben....'' dedi ama sustu. Ne diyecekti? Yok demedim mi?

''Sen!'' dedi küçük kadın alayla. Ardından yüzüne döndü. Elini Barlasın yüzüne getirdi. Yavaş bir şekilde elini yüzünde gezdirdi.

''Sen ilk önce beni öldürdün, sonra bebeğimi. Sen ilk önce kalbimi kırdın, sonra ruhumu. Sen beni yok ettin Barlas ağa.! ''

Genç adam küçük kadına baktı. Ardından sımsıkı sarıldı. Sanki affet beni der gibi. Sımsıkı.

~~~~

''Heja herşey tamam mı?'' diye sordu Barlas.

Küçük kadın sadece başını sallamakla yetindi. Ardından aynaya son kez baktı. Birazdan İstanbul'a gideceklerdi. Hala neden gidecekler bilmiyor. Sormadı da.

Ailesiyle vedalaşma faslı biten çift İstanbul'a doğru yol aldılar. Belki de bu yolculuk iyi gelecekti.

~~~~

Etrafına baktı. Ne kadar da büyük bir şehirdi.

Elinde başka bir el hissedince korku ile baktı. Barlas. İzin verdi elini tutmasına.

Barlas bir arabaya doğru ilerlerken küçük kadına baktı. Beğendiği her halinden belli oluyordu. Dudaklarında ki küçük tebessüm kendini gösterirken oldukça keyifliydi.

Çok güzeldi. Bu şehir beklediğimden daha güzeldi. Ben etrafa bakarken Barlas beni bir arabaya bindirdi. Ona hiç bakmadan bindim. Oda yanıma binince bir yerin adını söyledi ve araba ilerlemeye başladı. Ben etrafımdaki harika şeyleri izlerken kulağımda bir nefes belirdi.

''İstanbul kadar güzelsin Heja!''

Söylediği şeyle beraber hafifçe gülümsedim. Ama bu onu görmedi, görmemeli. Belimden tutup beni kendine yasladı. Sessiz kaldım. Çünkü arabada başka biri varken ki eminim Barlasın adamı. O yüzden saygı da kusur etmemeliyim.

Sonunda araba durduğunda kocaman bir evin önünde durduk. Ah burası bile harika. Arabadan inen Barlas ile bende indim. Tekrar elimi tuttu ve eve doğru ilerledi.

Eve girdiğimde gerçekten çok büyük olduğunu bir kez daha anladım. Kahverengi tonundan dekore edilen salon gerçekten güzeldi. Elimi Barlastan kurtarıp soğuk bir ses ile ''Odam nerede!'' dedim.

Alayla güldü.

''Odamız yukarıda.! ''

Diyerek yeni fark ettiğim merdivenlerden çıktı. Bende ardından onu takip ederek odamıza! Girdim.

Burası ise siyah ve kırmızı ile döşenmişti.

Küçük kadın kocasını umursamadan yorgunluğunu atmak için yatağa doğru gitti ve uzandı. Dinlenmek istiyordu sadece.

Barlas ise onu umursamayan kadına baktı. Oda sinirle üstündeki parçaları çıkartıp banyoya girdi. Belki de şimdilik en iyisi onu kendi haline bırakmak olacakti. Zaten yarın onu bir yerlere götürecek ve bilmediği şeyleri anlatacaktı.

Banyodan çıktığında karısının hala uykuda olduğunu gördü. Gülümseyen Barlas belindeki havlu ile yatağa doğru ilerledi. Ellerini Hejanın saçlarına koyup dudaklarını alnına bastırdı.

''Çok üzdüm seni.!'' diye fısıldadı. Yanına oturdu.

''Sen ne yapıyorsun böyle bana.'' dedi.

Yüzünü avuçları arasına aldı.

''Kalbim değişiyor Heja!''

Ona doğru eğildi.

''Sensiz olmak acı veriyor, bunu öğrendim.''

Diyerek yanağını öptü. Ardından ayağa kalkan genç adam dolaba doğru ilerledi ve üstünü değiştirdi.

Aşağı inen adam mutfağa girerek belki de bir ilki gerçekleştirecekti. Karısına yemek yapacaktı. Bunu düşünerek sadece bildiği iki çeşit yiyecek yapacaktı.

Makarna! Salata!

Artık sizi nasıl tatmin edeceğim bilmiyorum. Galiba fazla iyi niyetliyim. Eminim kimse benim gibi değildir. Her gün bölüm yayınlıyorum. Ve hatta bazen iki bölüm. Ama bu na rağmen hala sıkıyor diyenler ya da başka birşey diyenler oluyor. Hevesle yazdığım bölümler geride kaldı artık sadece sizi nasıl tatmin edeceğim diye düşünüyorum. Çok ciddiyim bu çok o beklentileriniz ne onu söyleyin yorum olarak ve bende yazayım.

BERDEL. (Düzenleniyor!) (Zor Evlilik Serisi 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin