Bölüm 16∞Korumacı

3.3K 262 17
                                    

Finale son 15 bölüm falan kaldı. Yorumlarınızı ve votelerinizi eksik etmeyin.

Multideki kitap kapağını facebookta ki bir site yaptı. Adını hatırlayamıyorum. Bence oldukça güzel..

Bu arada yeni hikayem olan M.İ.M ye bakmanızı öneririm. Ne yaptığını bilmeyen bir hacker hikayesi. 

Keyifli okumalar...

******

"Yarın beni gezdirsene" dedi konuyu değiştirerek.

"Bunu bana senin söylemen gerekmiyor muydu?" dedim alayla. "Ayrıcalıkla da olmaz."

"Neden? Bir randevun mu var yoksa?"

Ses tonu böyle bir şeye ihtimal dahi vermiyor gibiydi.

"Aslında tam üstüne bastın"

"Biliyor musun Katie" dedi Kevin sinirle. "Yakışıklı bir abi olduğum kadar korumacı da bir abiyim"

Ben çaresizce kıvranırken, konuşmanın başından beri sessiz olan Lisa kahkaha atmaya başladı.

Beraber yemek yerken bile Kevin hala sinirli gibiydi. Hepimiz sessizce yemeklerimizi yerken bu durumdan en çok Lisa eğleniyordu bence. Sanırım yarın bir erkekle dışarı çıkmam onun için bir sorun değildi.

"Kim bu çocuk?" dedi Kevin.

Kimi sorduğunu bildiğim için daha fazla soru sorarak onu sinirlendirmek istemedim.

"California da tanıyordum aslında" dedim dürüst olmaya çalışarak. "Bu sene New York'a gelmiş. Aynı okuldayız."

"Ona güveniyorsun yani?"

"Evet"

Aslında bu sefer yalan söylemiştim. Ona güvenmiyordum. Sadece Steven'ın benden sakladıklarını öğrenmek ve neden düşman olduklarını bilmek için kabul etmiştim. Tabi biraz da egom söz konusu olabilirdi. Yani yakışıklı ve popülerdi.

"Yarın gelince görürüz bakalım"

"Abiciğim" dedim yumuşatmaya çalışarak.

"Katie sakın konuşma" dedi Kevin sinirle. "Ne iş yapıyor"

Gülmemek için dudaklarımı ısırdım. Ne iş yapıyor mu? Sorusuna sessiz kaldım.

"Neden cevap vermiyorsun" dedi Kevin bana bakarak. "Konuşsana."

"Katie sakın konuşma" diyerek onun bir önceki cümlesini taklit ettim.

Kevin'ın dudakları seğirdi. Ama ciddi duruşunu bozmadı.

"Ayrıcalıkla ne iş yapıyor da ne demek?" dedim alayla cümleme devam ederek. "Kendisi son sınıf öğrencisi. Seneye de üniversite tabi. Nasıl sence de bana uygun değil mi?"

Kevin gülmeye başladı. Tabi gülmemek için kendini sıkan Lissa da. Şaşkınlıkla bakakaldım.

"Senin kızgın değil miydin? Ne ara sinirin geçti? dedim şaşkınlıkla. "Çok dengesizsin Kevin"

"Abiciğim derken iyiydi dimi?" dedi Kevin gülmesine devam ederek. "Başın sıkışınca hemen abi de zaten."

"Katie sen Kevine bakma. O yalnızca senin büyüdüğünü hazmedemiyor" dedi Lisa alayla. "Her abi gibi."

"Hiçte bile. Bu yaştaki birinin sevgilisinin olması sizce de yanlış değil mi?" dedi Kevin ikimizin garip bakışlarını üstüne çekerek. "Hadi ama!"

"Sen beşinci sınıfta cikmaya başladın ama" dedim savunmaya geçerek.

"Sus, abiye cevap verilmez" dedi Kevin ayıplayarak.

Ağzıma fermuar çeker gibi yaparak yemeğimi yemeye devam ettim.

***

"Ne şimdi bu, filmi?" dedi Kevin alayla.

Yemekten sonra seçtiğim korku filmini izliyorduk. Filmi seçme hakkını küçük kardeş olduğum için bana vermişlerdi. Bende Ölümcül Deney' i seçmeye karar vermiştim. Filmin kapağından çok ilk dikkatimi çeken şey başrol oyuncusunun Milla Jovovich olmasıydı. Kısacası Milla hayranlığımdan dolayı seçmiştim filmi.

"Hayır" dedim Milla zombiyi kafasından vurarak öldürmeye çalışırken hipnoz olarak. Kadın savaşırken bile seksiydi. Biz olsak orada korkudan yüzümüz çarpılırdı herhalde. "Gerilim filmi."

"Bu korkunç bile değil" dedi Kevin. "Nasıl korkarsın bundan?"

Kevin koltukta uzandığı ve bende onun yanına uzanıp sarıldığım için her korktuğumda hissediyordu. Aslında film korkunç değildi. Daha çok gerilimdi. Her sahne insanı geriyordu. Çünkü bu lanet zombilerin nereden çıkacağı belli olmuyordu. Kadına bir nefes bile aldırmıyorlardı resmen. Her yerde zombi her yerde tehlike vardı. Açıkcası ben öyle bir durumda olsam 'Vücudumu yiyebilirsiniz ama ruhumu asla' diye havalı bir söz söyler kafama kurşunu sıkardım. İşte o yüzden ben oynamıyordum ya bu filmde.

"Korkmuyorum. Sadece ani gelen şeylere karşı verdiğim bir tepki bu" dedim kızgınlıkla. "Sen de filme odaklansaydın eğer aynısını sen de yaşayabilirdin."

"Çok fazla kan var" dedi Kevin kaşlarını çatarak. "Senin yaşın tutuyor mu bakayım bu filme?"

"On sekiz yaş üstü sınırı varmış" dedim umursamazca.

"Yani..." dedi Kevin kaşlarını kaldırarak.

"Susup izleyebilir miyiz acaba şu lanet filmi artık" dedim kızgınlıkla. Eğer çıkışmasaydım kesin bana filmi izletmeyecekti.

"Pekala" dedi Kevin koltuğa yaslanarak. "Öyle olsun"

"Bakıyorum da film arkadaşım beni satmış" dedi Lisa salona girerken. "Kıskanmalı mıyım?"

"Lisa ben senin üstüne hiç gül koklar mıyım?" dedim sahte bir şaşkınlıkla.

"Ben ne oluyorum burada o halde?"

"Sen sus Kevin!"

"Pekala. Gel hadi." dedi Kevin koltuktan yana doğru kayarak Lisa' ya yer açarken. "Bu omuzlar sizler için var kızlar."

Lisa hemen Kevin' in diğer yanına yattığında koltuk büyük olduğu için dua ediyordum. Yoksa şimdiye düşmüştüm. Lisa yerini alıp kafasını Kevin' ın omzuna koyduğunda tekrar filme odaklanmaya çalıştım.

"Katie" dedi Kevin bütün dikkatimi tekrardan dağıtarak. "Uygunsuz bir sahne falan çıkmaz değil mi? Hani şey..."

"Sus artık Kevin!"

İkimizin de bağırmasıyla Kevin ellerini ağzına götürüp fermuar işareti yaptı.

Filmin geri kalanı çok şükür ki sessiz bir şekilde geçti. Ama bunu yarın Ethan geldiği zaman için söyleyemeyecektim. Çok barizdi ki sesler biraz yükselecekti. 

GİZEMLİ (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin