"Sanırım artık eskiye dönebiliyoruz.'' Dediğinde Kerem bir anda Poyraz'a sımsıkı sarıldı. O da çok özlemişti geçmişlerini. İyi oldukları, kayıplarının olmadığı zamanları... Ama ne yazık ki çok kaybetmişlerdi. Yollarını kaybedecek kadar çok.

Ceren omzuna dokunulması ile okumayı bırakıp siyahlarını Koray'a çevirdi. Ve hala ona dair hiçbir şey hissetmediğini fark etti. Nasıl dedi kendine. Nasıl seninle nişanlandım? Sanki kalbimdeki ağırlığın sebebi sen değilsin. Peki, sen değilsen kim?

Ceren hala düşünürken Koray eğilip dudaklarına uzun bir öpücük bıraktı. Ceren'e öyle derin bakıyordu ki içindeki şeye şaşırıp kalıyordu. Ama Ceren'e bir şey olmuştu. Hem de çok başka bir şey. Kalbine çok büyük darbeler inerken bir anda Koray'ı itip ayağa kalktı.

"Sen? Sen ne yapıyorsun? Hani benim iznim olmadan bana dokunmayacaktın?''

Koray hiç pişman değildi. Tam tersine öyle mutluydu ki zorla da olsa bir daha öpebilirdi. Bir daha onda ruhunu kaybedebilirdi.

Ceren Koray'dan uzaklaşıp havuzun başına yürüdü. Ellerini önünde birbirine dolayıp "Çok saçma, eğer onu seviyorsam neden kalbimde bir şey olmuyor! Neden!'' diye mırıldandı. Kapı çaldığında Koray kapıya doğru yürümeye başladı. Ama açtığı kapının önünde onu bekleyen sürprizden habersizdi. Poyraz öfke ile Koray'a baktı.

"Sen benim karıma nasıl dokunursun lan!'' diye bağırıp Koray'ın yüzüne öfke ile vurması bir olmuştu. Koray kendini yerde bulduğunda ona yeniden saldıran Kerem, Barış ve Emre'ydi. Poyraz'ın tek hedefi ise sevdiği kadındı. Koşarak bahçeye çıkıp havuz başında duran Ceren'e yaklaştı.

"Ceren?'' dediği an genç kadın siyahlarını ona çevirdi. Poyraz'a öyle yabancı bakıyordu ki genç adam hiçbir şey anlamıyordu.

"Ceren hadi gidelim.''

"Sen kimsin?''

Poyraz donup kaldı. Önce kızgınlığından sanıyordu ama şimdi anlamıştı ki çok büyük bir sorun vardı.

"Ben sana anlatacağım güzelim. Hadi hemen gidelim.'' Deyip Ceren'in elini ellerine hapsetti. Ceren o an kalbinde ikinci bir kıvılcımı hissetti. Nedenini hiç bilmese de bu adamın peşinden gitmesi gerektiğini biliyordu. Koşar adım Poyraz'a eşlik ederken kapının önünde yıkılmış Koray'ı gördü.

"Koray?'' dediğinde Koray ona baktı.

"Ceren gitme sakın! O adam düşmanımız. Senin bu hale gelmene sebep o. '' dedi. Poyraz öfke ile karnına bir tekme savurup "Kes lan sesini! Bir daha seni karımın yanında görmeyeceğim!'' diye bağırdı. Ceren şaşkınca olanları izlerken hala elini bırakmayan sıcak ele çevirdi bakışlarını. Ve ardından Poyraz'ın onu oradan götürmesine izin verdi.

Ceren yol boyunca hiç konuşmamıştı. Poyraz ise hala öfkeliydi. Bir an olsun o an aklından silinmiyordu. Koray nasıl öperdi Ceren'i nasıl? Bu düşünce onu çıldırtırken karşıdan gelen araba ve korna sesleri düşüncelerinden sıyrılmasına neden oldu. Ceren korkuyla bağırdığında tek sözleri "Baba! Babam!'' oldu.

Genç kadın hayatının en kötü gününü hatırlamıştı. Yoldan nasıl çıktığını, gözlerini açtığında yan koltuktaki babasının kanlı cansız bedenini yeniden yaşıyormuşçasına hatırladı. Ceren başındaki şiddetli ağrıya dayanamazken arabanın önüne vurmaya başladı. Poyraz güçlükle aracı durdurup arabadan indi. Ceren'in tarafına geçip kapıyı açtı. Ceren'i sağ kolundan yakalayıp sarstı "Ceren kendine gel! Ceren! Ceren!'' dedi.

Ceren durduğunda etrafına bakındı. Korkuyla Poyraz'a baktı. Derin nefesler almaya çalışırken "Babam!'' dedi. Sadece babam...

Çünkü Ceren sadece babasını hatırlıyordu. Ondan sonrası, ondan öncesi yoktu zihninde. Şu an sadece babası ve onun ölümüne nasıl sebep olduğu vardı.

"Babam. Ben öldürdüm. Ben yaptım. Ben...''

Poyraz onun bu haline dayanamadı. Bir anda Ceren'i arabadan çekip çıkardı. Genç kadın ne yapacağını bilemezken onun saf haline bir kez daha âşık oldu. Onu kolları arasına hapsederken dudaklarına uzun aşk öpücüğünü bıraktı.

Poyraz kayboldu Ceren'in derin okyanuslarında. Bir gemi gibi savruldukça savruldu farklı kıyılara. Yeni hayatlar keşfetti, yeni umutlar kurdu ve bir daha âşık oldu. Sevdiği kadından ayrıldığında siyah nemli gözlere hapsetti kendini. Ve o cümleyi söyledi.

"Geç geldim sana. Yıllarca kalbim yorgundu. Başka aşka tutsaktım. Sanki kollarım ve ayaklarımdan zincirlenmiştim.

Ama şimdi sen zincirlerimi kopardın Ceren. Sevmenin başka yolu yok derken beni şaşırttın. Sana âşık ettin. Şimdi kalbimde sonsuz bir aşk daha var. Öyle ki bir anda her şeyi unutturacak kadar derin yere kendini kazımışsın.''

Ceren şaşkınca gözlerini kırpıştırıp baktı zeytin gözlere. Hala az önce hissettiği garip duygunun etkisindeyken Poyraz'ın son sözüyle de iyice kendini kaybetmişti.

"Hadi gel aşkımızı sonsuz kılalım...''

SENDEN BANA KALAN...Where stories live. Discover now