eight

666 56 63
                                    

(Düzenleme ile eklenen yazar notu: Anne/Baba adaycığımız dokuzuncu haftasında. Bu arada bu bölümü okumanızı şiddetle rica ediyorum çünkü kurguda değişiklik yapma planlarım var.)

*Hamileliğin dokuzuncu ayında anne adayının beli kalınlaşmaya başlar ;) * 

Dean, dolabını açıp fazla göz gezdirmeden bulduğu ilk tişört ve kot pantolonu eline aldı. Üzerindekilerden hızlıca kurtulup pantolonu giymeye başladı, fermuarını çekmeye çalışırken zorlandığını fark edince çabalamayı bırakıp dolap kapağındaki aynanın karşısına geçti. Aynaya yan dönüp baktığında belinin belli belirsiz kalınlığını fark etti *bkz. sahne nasıl mahvedilir, feels geçirin istemiştim oysa*. Yüzünde yer edinmeye başlayan aptal gülümsemeyi hemen yok etti ve pantolondan kurtulup beli daha geniş bir pantolon buldu. 

***********************************************************************************************

Doktorun odasının karşısındaki rahatsız hastane koltuklarından birinde, içeri girmek için isminin seslenilmesini beklerken doktor kontrolü fikrini tekrar gözden geçirmeye başlamıştı bile. Aslında Sam'in doktor ayarlaması biraz daha zaman alacak gibiydi, ama Dean sabah karnına aniden giren bir sancıyla yere yığılınca Sammy ve Castiel ekip çalışmasının oldukça hızlı ve endişeli bir örneğini sergileyerek (bir saat gibi kısa bir sürede) doktor işini halletmişlerdi. Aslında ikisi de doktor kontrolünde Dean'ın yanında olmak istemişti, ama Dean bu tekliflerini reddedip yalnız gitmeyi tercih etmişti. 

Yaklaşık yarım saat süren bekleyişinin ardından ismini duyduğunda kapıyı çalma gereği duymadan açıp, sonuçta çağrılmıştı, içeriye girdi. Odaya bir iki saniyeliğine göz gezdirip odadaki masanın önünde karşılıklı konulmuş deri koltuklardan birine oturdu. Önündeki küçük sehpanın üzerine hamilelik ve bebekler hakkında bilgi broşürleri dizilmişti. 

''Dean Winchester, değil mi?'' Doktor kendisine seslenene kadar varlığını fark etmemişti. İrkilerek gözlerini sehpadan çekip doktora döndü. ''Evet, sizde Bayan Rose olmalısınız.'' Tanrıya şükür yarım saat boyunca bakıştığı oda kapısının üzerinde en azından doktorun soyadı yazıyordu. Kadın ''Sadece Luna yeterli.''  dediğinde Dean, doktorun dış görünüşünü incelemeyi ancak akıl edebilmişti. Koyu kahve kıvırcık saçları omuzlarının biraz üzerindeydi ve yine siyaha yakın koyu kahve gözleriyle Dean'ı süzüyordu. Avcı, onun en fazla yirmilerinde olabileceğini düşündü. 

Doktor, yani Luna, tekrar konuştuğunda incelemeyi bırakıp onu dinledi. ''Şikayetin nedir?''  Dean, doktorun samimi konuşmasıyla biraz olsun rahatlarken yine de içindeki endişeyi korkuyordu. Konuşmadan önce boğazını temizledi. ''Hamileyim.'' Bu cümlenin kulağa ne kadar garip geldiğini cümlesi bitince fark etti, erkekler hamile kalamazdı sonuçta. Bu, hissettiği rahatlamayı tamamen yok ederken kadının kendisiyle dalga geçtiğini düşünmemesini umut etti. 

Bunun tam aksine, Luna yüzünde anlayışlı bir gülümsemeyle Dean'a baktı. ''Bunu biliyorum, neden kontrole geldiğini merak ediyorum.'' Dean onun bu kadar sakin bir tepki vermesine şaşırırken bir yandan da hamile olduğunu nereden biliyor olduğunu sorguluyordu. O ise bunu anlamışçasına devam etti. ''Hastalarımı görmeden önce yakınları tarafından bilgilendiriliyorum tabii ki. Hem fark etmişsindir, kadın doğum doktoruyum.'' Dean kadının hamile bir erkeğe bu kadar tepkisiz kalmasına şaşırsa da en azından daha rahat hissediyordu. ''Bu sabah bir anda karnıma sancı girdi ve kendimi yerde buldum. Bebeğe bir şey olmasından endişeleniyorum.'' 

Luna, oturduğu koltukta doğruldu ve dirseklerini masaya yasladı. ''Endişelenmene gerek yok, ilk aylarda bebek rahim içine yerleştiği için sancılar normaldir. Daha önce doktora göründün mü?''

Baby Inside DemonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin