Gökkuşağı -9-

Start from the beginning
                                    

Kendimi böyle avutarak masama geri döndüğümde Gökçe'nin olduğu tarafa baktım. Yanındaki kişi kalkmış olmalıydı ki Yasin, açılan boşluğu anında doldurmuştu. Bunca zamandır masa başında olmadığımı fark ettiğini düşünmüyordum. Kendisi oldukça meşgul görünüyordu.

Önüme dönüp test kitaplarımı karıştırırken yanıma birinin oturduğunu hissetmiştim. Kısaca başımı kaldırıp baktığımda sarışın bir kız görmüştüm. Bakışlarımı tekrar önüme çevirdiğimde duraklamıştım. Bu kızı bir yerden tanıyordum. Tekrar göz ucuyla bakmak için ona döndüğümde göz göze gelmiştik. Yüzündeki sinir bozucu gülümsemeden nereden tanıdığımı anında çıkarmıştım.

Bu kızı Alkım'ın yanında gördüğümden emindim.

Alkım'ın bana ders vermek için geldiği ilk zamanlar, evden çıktığında bir arabaya doğru yönelmişti ve arabadan bu kız çıkmıştı. Alkım'la aralarındaki ilişki nasıldı bir fikrim yoktu ancak o gün Alkım'ın hiç hoşuna gitmeyen şeyler söylediği açıktı.

Kız, bana doğru eğilerek fısıltıyla konuştu. "5 dakikan varsa dışarıda bekliyorum."

Yanımdan kalktığında kaşlarım çatık bir şekilde arkasından bakakalmıştım. Benimle konuşacak neyi olabilirdi ki? Ortak tek noktamızın Alkım'ı tanımak olduğu düşünülürse konunun onunla ilgili olacağı belliydi. Ancak benimle Alkım hakkında konuşabileceği bir şey olduğunu düşünmüyordum. Yine de merakıma yenik düşmüş, yerimden kalkarak dışarıya çıkmıştım. Söylediği gibi, beni biraz ileride bekliyordu.

Yanına hızlı adımlarla vardığımda sigarasının yarısındaydı. Dumanı dışarıya üflediğinde ne kadar estetik göründüğü gözümden kaçmamıştı. Normalde sigara içen kimse gözüme hoş görünmezdi, kokusundan nefret ettiğim için olsa gerek bu benim için mümkün değildi.

"Hızlısın tatlım." dedikten sonra yarısında olduğu sigarasını yere atıp topuğuyla ezdi. Ardından gülümseyerek bana dönmüştü. "İşte buradasın."

"Ne konuşmak istiyorsun?"

"Sadece uyarmak istiyorum."

Kaşlarım hafifçe yukarıya kalkarken sordum. "Anlamadım?"

"Alkım konusunda dikkat etmen gerekiyor. O senin hayatına seni mahvetmek için girdi. Bunu biliyorsun, değil mi?"

"Evet, biliyorum." dedim büyük bir soğukkanlılıkla. Kardeşinin katilini görüp bunun hakkında konuşmadığımı düşünen biriydi sonuçta. Şu anda öyle olmadığını, hafızamı kaybettiğimi biliyordu. Başta bana olan yaklaşımına hak verebiliyordum bu yüzden.

"Sana yalan söylemeyeceğim, zeki bir kıza benziyorsun. Ama sıkıcı hayatına farklı biri girdiğinde kendini bu kadar ona kaptırmamalısın. Çünkü seninle işi bittiğinde seni bırakıp gidecek. Peki kime gelecek dersin?"

"Dur, tahmin edeyim." dedim sahte bir heyecanla. Ardından gözlerimi yavaşça devirdim. "Benimle işi bittiğinde beni bırakıp gitmesinden etkilenecek gibi bir halim mi var sence? İşimiz bittiğinde ne yapıyorsa yapsın, umurumda değil."

Gülüşünü sinir bozucu bir şekilde genişletti. "Öyle görünmüyor." Dudaklarını büküp iki elini de kalbinin üzerine koymuştu. "Umarım ondan hoşlanmıyorsundur, tatlı kız. Çünkü sonu senin için hüsran olacak. Neden, biliyor musun?"

Ona boş gözlerle baktım. Sözlerine devam etti.

"Alkım'la evleneceğiz, o yüzden. Müstakbel eşimin aklını çelmeye çalışırsan bir daha bu kadar tatlı dilli olmayabilirim."

Alkım'ın evlilik hakkında söyledikleri aklımda dolanıp duruyordu. Evlenmek istemediğini ancak ailesinin bu konuda çok baskı yaptığını söylemişti. Eğer bu doğruysa, Alkım bu kızla evlenecekse bu istemediği bir evlilik yapacağı anlamına geliyordu. Böyle biriyle hayat geçer miydi?

GÖKKUŞAĞIWhere stories live. Discover now