EGG!- 21.Bölüm:"Ölüm"

2.1K 172 22
                                    

   Merhaba, umarım tatiliniz güzel geçiyordur. Bölümü geç yayınlama nedenime gelirsek bir önceki bölümde yorum sayısının yükselmesini bekliyordum çünkü ciddi anlamda düşüş var. Biliyorum, geç gelen bölümlerden dolayı böyle oldu ama gerçekten üzülüyorum. Neyse sizi fazla boğdum sanırım, iyi okumalar.  Bu arada yazım yanlışlarım varsa kusura bakmayın.

  Öpüldünüz, seviliyorsunuz...



   Odasından çıktığımda sözleri bir yandan beni düşündürürken, konuşma havası da ben etkilemeyi başarabilmişti. Kendimi farklı hissetmek şöyle dursun Afra ve Afet'i bir arada yürütmeye çalışırken kendimi boşlukta da hissettiğimi hiçe sayamıyordum. Bu etkiden kendini hemen uzaklaştır Afra dedim kendi kendime. Şu an düşünmen gereken onca şey varken şimdi bunları düşünmenin ve beynini yormanın hiç sırası değil. Ama maalesef bazı duygulara kendinizi yorsanız da engel olmak çok zordu.

~İdil'in ağzından~

    Kendimi şu an tam olarak kozasını örmüş bir tırtıl gibi hissediyordum lakin bu tırtıl hain planlar yüzünden tam kozasında güzel bir kelebeğe dönüşecekken kötü bir böcek tarafından yem olmak üzereydi. Ya da durun şu an tam olarak şöyle de olabilirim; çirkin bir ördek yavrusu olarak güzel bir kuğuya dönüşeceğimi sanırken aslında sadece çirkin bir ördek olduğumu hissediyor gibiydim. Kendimi şu an harikulade bir şekilde berbat hissediyordum. Ateş'in toplantısı başlamak üzereydi, planlarım hazırdı fakat gerçekleştiremeyeceğimden, bir şeylerin çıkıp bu güzel planımı bozacağından o kadar çok korkuyordum ki...

    Hızla bahçeden ayrılıp kendime sessiz bir yer bulduğumda bizim kızları aradım; onlara hazır olduğumu ve bu çılgınlar gibi eğleneceğimiz toplantıya gelmeleri için biletlerini ön safhalardan ayırdığımı söyleyecektim.

~Afra'nın ağzından~

     Gece yanıma gelip her şeyin hazır olduğunu söyledi. Ateş'in toplantısına on beş dakika falan olmalıydı. Bakalım bu sefer bizi neler bekliyor olacaktı; İdil'in marifetleri neydi onları görecektik.

"Hazır mısınız?" İdil hızla mutfağa girip kapıyı olabildiğince sessiz kapamaya özen gösterdi.

"Asıl sen hazır mısın? Planını merak ediyorum doğrusu." Gece mutfak tezgahına yaslanmış İdil'e bakıyordu.

    İdil bize doğru yaklaşıp kafasında sanki kovboy şapkası varmış gibi şapkayı öne eğdi, elinde bulunan kürdanı ağzına alıp tek eliyle silah işareti yaptı.

"Biz her zaman savaşa hazırız, bebeğim." Dediğinde silah yaptığı elinde işaret parmağının ucunu üfledi.

  İdil'in durumlarına Gece ve ben de alışıktık, ama bu özgüveninin kaynağı nerden geliyordu işte tam olarak onu çözemiyorduk.

Ağzında çevirdiği kürdanı alıp çöpe attım. "Sen kes şu şamatayı da, ne yapmamız gerektiğini söyle."

İdil kaşlarını yukarı kaldırdı, şaşırmış bir eda yaratıp bana doğru yaklaştı. "Aa ama ayıp oluyor yani, bir şurada size kısa bir gösteri yapıyorum hep bozuntuya veriyorsunuz."

"İdil!" Gece ve ben aynı anda çıkardığımız nidayla idil'e artık daha fazla katlanamayacağımızı belirtmiştik. Bunu o da anlamış olmalı ki hemen kendini toparladı. Çünkü biliyorduk ki bu İdil'in küçük gösterisi biz uyarmazsak sabaha kadar sürecekti.

"Tamam, anlatıyorum. Dinleyin..."

10 dakika sonra...

    İdil'in anlattığına göre her şey tam taslak hazırdı, fakat nedense içimde birkaç şüphe vardı. Hani böyle hissedersiniz ya bir şey olacağını, kötü bir şey, tam kalbinizin ortasında sizi sıkar... İşte öyle.

Eyvah, Gizli Görev!Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz