27. BÖLÜM

Depuis le début
                                    

"Jes, buna sadece bir kez dayanacaksın. Sadece bir kez, o adamların senden uzak durması için yapıyorum bunu, daha sonra serbest olacağız. Tam anlamıyla özgür.. İstersen tekne turu yaparız, seni İtalya'ya götürürüm.. Neresini istersen.."

Jes adamın son lafında takılı kaldı. Ne demişti az evvel! İtalya mı!

"Ah annem bayılır İtalyaya, özellikle kadınlarına" dedi gülümseyerek. Pedro onula dalga geçer gibi konuşan kıza yavaşça eğildi.

"Az evvel çok ciddiydim!"

"Bende.." dedi Jes soluksuz kalmış vaziyette. Adam kızın hafif kalkık dudaklarına sonra da gözlerine baktı.

"Kaç tane adamın canını gözlerinle yaktın?" dedi adam öfkeyle. Kızın gözleri değerli elmaslardan bile daha muhteşemdi, desen desen işlenmiş gibiydi.

"Anlam-dım?" dedi Jessica korkuyla. Adam sol elini kızın yanağına doğru yerleştirdi. Dipleri sarı olan kirpiklerine hayran bir şekilde baktı. Kız hakkında oldukça çaplı bilgiler elde etmişti. Korumacı olan Atos erkekleri Jessicayı herkeslerden sakınmış gibiydi. Öyle olmalı dedi adam içinden. Yoksa bana içimi okur gibi bakmazdı diye geçirdi.

"Öyle bakıyorsun ya bana, gerçekten de içimi okur gibi. Sadece meraktan sarışın, okuyabiliyor musun içimi?"

Sarışın. Ona sarışın diye mi hitap etmişti. Jessica hayatında ki sınırlı sayıda ki adamları düşündü ve iç geçirdi. Hiçbiri bu adam gibi yüreğini hoplatmamıştı. Sadece sarışın lafı bile onu yerinden oynatmıştı.

"B-e-n, ben bilmiyorum.."

"Çok masumsun, bu yüzden sana layık değilim."

"..." Jessica asansör kısmına baktı. Asansör gelmiş hatta gitmişti bile.

"Peki ben bunu bildiğim halde neden senden uzak duramıyorum.."

"B-ilme-m.."

"Keşke bilsen, belki bizim için her şey daha iyi olurdu."

Jessica adamı şaşkınlıkla karışık merakla izledi. Pedro kızdan uzaklaşırken gece aldığı kokusunu derinlemesine çekmeyi ihmal etmedi ve asansörün düğmesini ikinci kez bastı.

Jessica kapı açılır açılmaz adamın elini tutmasıyla afalladı. Adam kızın elini oldukça sert kavradığı için kız huysuzlandı.

"İngilizcen hangi düzeyde?"

"Abimin eşi Amerikalı! Diğer ise de Türk!"

"Güzel."

...

Kate kapıyı onlar için açan Hilal'e en içten şekilde sarıldı. Eskisi gibi huysuz yada sıkıntılı halinden eser yoktu artık. Aksine daha uysal daha renkliydi. Önceden Alex'i deli etmek için saatlerce kafa patlatırdı ama şimdi onu başka türlü deli etmek için çırpınıyordu. Arsız bir şekilde gülümsedi. Sabah yataktan kalkmak istemeyen Alex'i sürükleyerek eve getirimişti.

"Hoşgeldiniz!" dedi Nil ikiliye.

"Ballı kurabiye de buradaymış.." dedi Alex gülerek. Kate Alex'i gülerek izledi. Alex kızı hızlı bir hareketle kucakladı ve onu öptü.

"Amcam biz yarın gidiyoruz"

"Öyle mi? Nereye bakalım?" Nil uzayan saçlarını omuzlarına doğru ittirdi.

"Amerikaya!" dedi iki elini havaya doğru kaldırıp. Kate Alex ve Nil'i uzun uzun seyretti. Alex'i çocuklarla ilgili halde son zamanlarda çok görüyordu.

"Yok atık bu yaşta çocuk falan doğurmam ben!" diye içinden söylendi. Elinde sürekli atıştırmalık yemekler, sık sık ağrılar, kilolar, önünü ve arkasını görmeyecek kadar kilo alması.. Aman tanrım midesi kalkmış vaziyetteydi!

EYVAH! BENİM SEVGİLİM BİR MAFYA (Atos Serisi-2)Où les histoires vivent. Découvrez maintenant