Chapter 6

17.6K 784 159
                                    

''Ah, mükemmeldi. Diğerleriyle kıyaslanamaz bile. '' Amy'nin sesini duyduğumda çantamı omzuma atmış, elimdeki biraz önceki dersten kalan kitapları dolabıma yerleştirmeye çalışıyordum.

''Kim?'' Yanındaki arkadaşlarından biri sormuştu. ''Şu yeni gelen çocuk mu?''

''Evet-'' Amy'nin iç geçirdiğini duymuştum. ''Brian.''

Brian ve Amy mi?

Pekala, birbirlerine bakışları ve flörtleşmelerinden elinde sonunda bunu yapacaklarını anlamıştım, sadece bu kadar hızlı olmasını beklemiyordum. Brian'ın gelmesinin üzerinden iki hafta geçmiş olsa da, birbirleriyle kaçtığımız gün dışında bir araya zar zor gelmişlerdi. Okul söz konusu olduğunda bardaki gibi gördüğün birini kenara çekip işi pişiremezdin, öncesine bir sohbet gerekirdi. Ve her şey bir yana, Tanrı aşkına, henüz üçüncü derse yeni giriyorduk. Bırakın sevişmeyi, derslerde göz kapaklarımı açabilmek için oldukça uğraşmam gerekiyordu. Rüyalarında birbirlerini görmüş olmalıydılar.

Düşüncelerimden arınıp dikkatimi tekrar Amy'e yönelttiğimde henüz konuyu kapatmamışlardı. ''Demek istediğim, diğerleri gibi kısa ve değersiz değildi, sanki-'' Duraksamıştı. ''Duyguluydu. Nazik, yavaş ve kibardı. Bana kendimi değerli hissettirdi Kate. Böyle hissetmeyeli yıllar oldu.''

Dudaklarım yavaşça yukarı doğru kıvrılırken dolabımın kapağını kapatmıştım. Demek Brian, tüm o benböylesevişirim tavırlarında ciddiydi. Sakin hareketler, nazik dokunuşlar.. Onun bir parçasıydı.

Eh, Amy gibi biri için bu, birinden etkilenmek için geçerli bir sebepti.

Onlara doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım.

''Ondan gerçekten hoşlandın mı?''

''Bilmiyorum Kate, sanırım.. evet.''

''Peki Theo? O ne-''

''Ne olmuş bana?'' Soruları soran, isminin Kate olduğunu düşündüğüm kızın sözünü kesmiş, kolumu Amy'nin omzuna yaslamıştım.

Kate kızarırken başını öne doğru eğmişti. ''Ah, önemli bir şey değil.''

Evet, tabii.

Onun kendi köşesinde kızarmasından oluşan gülümsemem artarken Amy'e döndüm. ''Öğle yemeğinde beraber miyiz?''

Amy yüzünü benimkine çevirdikten sonra gülümseyerek ''Evet.'' dedi. Ardından bir işinin olduğunu söyleyerek arkadaşlarıyla beraber yanımdan ayrıldı.

Amy'nin bana aşık olmadığını ve çıkar ilişkisinde olduğumuzu biliyordum ama Tanrı aşkına, bir sevişmeden sonra bir anda 'sevgili' olacak bir kıza mı dönüşmüştü?

Amy'i kaybetmek hem iyi hem de oldukça kötü bir şeydi benim için. Onunla daha fazla rol yapmamak işime gelirdi ancak bir kez daha onun gibi rahat ilişki kurabileceğim bir kız bulmam zordu.

Tabii ki sevgilimin olmaması gay olacağımı belli edemezse de etrafımdaki birçok kızı geri çevirmem Amy dolayısıyla oluyordu. Bir çeşit sevgilisini aldatmak istemeyen eşi oynuyordum. Eğer Amy'den ayrılacak olursam güzel bir bahane bulana kadar birkaçıyla yatma durumuna düşebilirdim. Buna gerçekten gerek yoktu.

İşte tam da bu yüzden ders başlamadan Brian'ı bahçede yakalamış, konuşmamız gerektiğini söylerek onu yeni arkadaşlarının yanından uzaklaştırmıştım. Kısa zamanda güzel bir çevre edinmişti. Her ders konuşabileceği, her teneffüs dışarı çıkabileceği kadar arkadaşı vardı.

Okulun arka bahçesine geldiğimizde bana döndü. ''Ne var?''

Konuşmadan önce Brian'ın kibar konuşma tarzına alışmam gerekmişti.

The Love You Have In YouOnde histórias criam vida. Descubra agora